MEN TELESMİREM
Semed Vurgun
Dostlar, badeleri kaldırın içek!
Gece, ulduzludur, hava da serin.
Demirem mest olub dünyadan keçek…
Deyirem mehriban düşüncelerin
İsti kücağında kızınak bir az…
Koy uzansın gece, geciksin seher,
Yuhuya getmesin meclisdekiler –
Menim söhbetimden yorulmak olmaz.
Hele yer üstünde, insan yanında
Deyib danışmakdan doymamışam men…
Uzadak ömrünü her bir anın da,
Yel kimi keçmesin vaht üstümüzden…
Bu aylı gecede, bu dağ döşünde,
Bu sazlı, söhbetli bulak başında
Bu saat, bu dem
Heç yana, heç yere men telesmirem!
Sevgilim, kolunu boynuma dola!
Deme ki, yorgunam, ya kocalmışam.
Men hele dünyadan ne zövk almışam?
Dur, bütün alemi gezek kol-kola!
Yene de fikrimin seyyar yelkeni
Denizden – denize atsa da meni,
Korhma! Ürekde de:: «Uğurlar ola!»
Dur, bütün alemi gezek kol – kola,
Sellerden, sulardan yeyin ahsam da,
Şimşekle yanaşı göyde çahsam da,
Ne şadlık seyirtsin atını, ne kem,
Heç yana, heç yere men telesmirem!
***
Sen de, ovçu dostum, telesme sen de,
Bu kelbi dağları koy asta aşak.
O çay yanındakı yaşıl çemende
Asta addımlayıb ağır dolaşak.
Her gülle, çiçeye salam vermesem,
Hoş üz göstermesem, hoş üz görmesem;
Naneler, reyhanlar inciyer menden.
Güllerin yarpağı töküler den – den…
Odur ki, yel olub çölde esmirem,
Heç yana, heç yere men telesmirem!
***
Bulud tez keçmesin başımın üstden,
Çay da yavaş ahsın…sular boyunca.
Bahım her zerreye, bahım doyunca…
Ürek terpenmeyir ötergi sesden,
Ne çıhar bir anlık yanan hevesden?
Ele zenn etme ki, ağırlaşmışam,
Ayağı sarıklı şikest bir kuşam…
Koy dünya böyüsün, zaman uzansın,
Bir günün erzinde aylarla yansın
Al güneş üzünden nur yağa – yağa..
Ömrün kitabını tamamlamağa
Çoh da can atmasın elimde kelem,
Men telesmirem,
Men telesmirem!
1954
alinti