Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGüncel KonularGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
En son konular
»  Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:05 am tarafından AyMaRaLCaN

» Bir Sarkisin Sen
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:03 am tarafından AyMaRaLCaN

» MerHaba MerHaba :)
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:58 am tarafından AyMaRaLCaN

» Azerbaycan Yemekleri,Azerbaycan Yemek Kültürü,Azerbaycan Mutfağı
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» ORHAN AFACAN SIIRLERI Tas Atan Cocuklar
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 7:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bu Mezarda Bir Garip Var
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:51 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bizden Geriler (Gam Kasavet)
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Benim Hayatım
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Babasını (Bir Fakirin Hatırını)
Ağrı - DİYADİN Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:46 am tarafından AyMaRaLCaN

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Istatistikler
Toplam 7 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: AyBüke

Kullanıcılarımız toplam 28063 mesaj attılar bunda 19753 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Similar topics
    Sosyal yer imi
    Sosyal yer imi reddit      

    www.ay-maral-can.yetkin-forum.com

    Sosyal bookmarking sitesinde adresi saklayın ve paylaşın
    En bakılan konular
    Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
    Türkmenistan (3) - Türkmen İsimleri
    Sinezenler..Sözleri
    Bir Sarkisin Sen
    Azərbaycan dili → Bəzi sait səslərin tələffüzü
    Radyo icin Tema Resimleri Resimler Resim
    MerHaba MerHaba :)
    ŞİİR DİNLETİSİ SUNU METNİ
    Çok Güzel Kalp Resimler,i Güller ve Kalpler,
    Azerbaycan Bayragi

     

     Ağrı - DİYADİN

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


    Ağrı - DİYADİN Empty
    MesajKonu: Ağrı - DİYADİN   Ağrı - DİYADİN Icon_minitimePaz Nis. 17, 2011 4:46 pm

    TARİHİ:
    ilçenin tarihi çok eskilere dayanır. Diyadin kalesi ve çevre köylerdeki
    tarihi kalıntılar, buranın yüzyıllardan beri önemli bir yerleşim yeri
    olduğunu göstermektedir. ilçe toprakları, tarih boyunca doğudan batıya
    gelen Türkler ve başka kavimlerin ordularına geçiş oldu. Geçici
    sürelerle iran eline geçen Diyadin, XI. Yüzyıldan itibaren Türk yönetimi
    ve kültürünün etkisinde kaldı.
    Evliya çelebi, Seyahatnamesi’nde Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu
    Ziyaeddin’in burada kendi adını verdiği bir kale yaptığını yazar. Bu
    adın halk dilinde söylene söylene Diyadin’e dönüştüğü Seyahatname ve
    çağdaş bazı yayınlarda belirtilmektedir. Halbuki Uzun Hasan’ın bu adda
    bir oğlu yoktur.

    ilçe birçok kavmin egemenliğinde kaldı. Oğuz Türklerinin, iranlıların ve
    Selçukluların akınlarına uğrayan, zaman zamanda egemenliğine giren
    Diyadin, Beyazıt ile aynı tarihi akıbeti yaşadı.

    Osmanlılar döneminde arada bir iranlıların kontrolüne girdiyse de hep Beyazıt sancağına bağlı kaldı.

    Taşlıçay 1954 yılına kadar buraya bağlı bucak merkezi idi.

    Diyadin; 1828, 1854-1856, 1877-1878 ve 1914-1918 yıllarında Rus işgaline uğradı. 1293 (877-187Ağrı - DİYADİN Cool
    Harbi ve Birinci Dünya Savaşında halka Ermeniler unutulmaz zulüm yaptı.
    Son işgalden 14 Nisan 1918’de kurtuldu. Diyadin Tarihi yerleri ve
    kaplıcaları ile tanınan bir yerdir. Ancak tarihi yapılar özelliğini
    koruyamamıştır. ilçeye 15 km. uzaklıktaki Meya ( Günbuldu) köyündeki
    kale kalıntısı ve kayalara oyulmuş mabetler, barınaklar görülmeğe değer.
    Yine bu köyde çeşitli mezar taşlarının yer aldığı Sahabe mezarlığı
    vardır. Tokluca köyündeki kale ve yeraltına giden merdivenler, Meya ve
    Seyrantepe kalıntıları ile bütünlük oluşturmaktadır.

    Seyrantepe ile Meya kalesi arasındaki Kızkalesi (Koşkehatune) de çok eski bir yapıdır.

    COĞRAFİ KONUM VE YAPISI


    Ağrı - DİYADİN Diyadinnp3

    Ağrı - DİYADİN Diyadin1ol0

    İlçe Doğuda D. Beyazıt, Kuzeyde D. Beyazıt, Batıda Taşlıçay ve Güneyde
    Erciş (Van) İlçeleri ile çevrilidir. Türkiye-İran karayolu ilçenin 7km
    kuzeyinden geçmektedir. İlçe, düz bir alana kurulmuş olup, hemen
    yanından Murat nehri derin vadiler yaparak akmaktadır. Ağrı iline
    uzaklığı 57 km olup yüzölçümü 1274 km karedir. İlcenin toplam nüfusu
    37.400 olup nüfus yoğunluğu 26 kişidir. Denizden yüksekliği 1825
    metredir.

    YERYÜZÜ ŞEKLİ:

    1-Dağları: Bölgede dağlar, sıradağlar halinde olup, yükseklikleri bir hayli fazladır. En önemli dağları Aladağlar ve Tendürek dağlarıdır.

    Aladağlar: Hamur vadisinin doğusunda Yakınca,
    Tükenmez,Sincan ve Köşk köylerinden itibaren başlar. Yer olarak Hamurun
    Doğusunda, Ağrı’nın Güney Doğusunda, Taşlıçay, Diyadin ve D. Beyazıt’ın
    Güneyinde, Pantos İlçesinin Kuzey Doğusunda Erciş ve Çaldıran
    İlçelerinin Kuzeyinde yer alır.

    Tendürek Dağları: Aladağların bir uzantısı
    olup, ilçenin güneydoğusundadır. 3533 metre yüksekliğinde olup, yakın
    bir jeolojik zamanda sönmüş volkanik dağlardandır.

    2-İpek Geçidi: D. Beyazıt ile Diyadin arasında
    bir geçittir. Tarihte ipek yolu diye geçen yollardan biri buradan
    geçerek D: Beyazıt’a ulaştığından buraya ipek geçidi denilmiştir.

    3-Kaplıcalar Vadisi: Murat nehrinin Diyadin kaplıcalarının Kudret Köprüsü Bölümüne gelirken; oluşturduğu vadidir. Bu vadi, Murat nehrince kenarlarından bıçakla kesilmiş gibi görüntü arzetmektedir.

    4-Akarsuları: İlçenin en önemli akarsuyu Murat
    nehridir. Fırat nehrinin en büyük kollarından biri olan, Murat nehri
    Diyadin’in güneyindeki Aladağ ve Tendürek eteklerinden (Murat başı
    yöresi) doğar.

    Dağların meyiline uyarak önce Kuzeye daha sonra ilçenin yakınındaki
    düzlük alandan derin vadiler yaparak Batı yönüne akar. Bu nehirde
    ilçenin büyük ölçüde ihtiyacını karşılayan balık avlanmaktadır.

    5-İklim ve bitki örtüsü: Ormandan yoksun olan
    ilçemizde bitki örtüsü bozkırlardır. Tabii bitki örtüsü olarak ot
    türleri egemendir. Bunun yanında buğday, arpa, çavdar ve az miktarda da
    patates ekilmektedir. Önemli ölçüde hayvancılık yapıldığı için, ot
    alanları çok geniştir. Yaylalıklar genelde otlakiye olarak dağlık
    arazide yer almaktadır. Yazları ılık ve kurak kışlar soğuk ve kar
    yağışlı geçer. İlçe karasal iklime sahip olup, deniz seviyesinden
    yüksekliği 1925 metredir.

    EKONOMİ

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi1rq0

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi2wd1

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi2wd1

    İlçenin başlıca geçim kaynağı olarak hayvancılık ve ürünleridir. Toprak
    ürünleri ekonomik bakımdan ikinci sırada yer alır. Hayvancılık bölgesi
    olan ilçemiz de saklanan büyük ve küçük baş hayvanlar genelde ailenin
    geçimi için damızlık hayvan olarak beslenmekle birlikte ticaret amacıyla
    da bol miktarda beslenmektedir. Ticaret hayvanı olarak en çok tosun ve
    erkek kuzu alım ve satımı yapılmaktadır. Alım genelde ilçenin kendi
    bünyesinde yapılmakta olup, ticaret amacıyla beslenen hayvanlar ise
    başka illerde pazarlanması yapılmaktadır.Hayvan ürünleri olan yün,
    peynir, yağ,vb. gibi ürünlerin
    pazarlanması genelde ilçe içerisinde ve bir miktarda ilde yapılmaktadır.
    İlçe halkı ve köyleri yakacak olarak tezek ve kömür kullanır. Arazinin
    sulak olmayışı yapılan tarımcılığı büyük ölçüde verimsiz kılmaktadır.
    Bazı ailenin gelir kaynağı olarak da ot, saman, buğday, vb.
    tarımsal ürünlerdir. Beslenen hayvanlara ait yiyecek olan ot, saman,
    yem gibi hayvan yiyecekleri kış mevsimi gelmeden ihtiyaca göre yeteri
    kadar temin edilir. İş sahasının bulunmaması nedeniyle de işgücü az
    olanlar geçim kaynağı sağlayabilmek için kış veya yaz mevsimlerinde
    başka illere çalışmaya giderler. Hayvancılıkla uğraşan köylü ve ilçe
    halkı Haziran ayı başında gidip, Eylül ayı sonuna doğru yaylasından
    köyüne dönerler. Yayla olarak kullanılan yerler daha ziyade köye uzakta
    olan şahısa veya köy halkına ait meralardır. Bazı ailelere ait olan
    yaylaları komşu il ve ilçelerden para ile satın alan hayvancılıkla
    uğraşan kişilerde mevcuttur.

    Seracılık

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi4yk1

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi5fj8

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi6tz4

    İlçemizin Nüfusu

    İlçemiz İsaağa, Göl, Ketenpınar ve Murat Mahallesi olmak üzere toplam 4
    mahalleden ibarettir. İlçeye bağlı 61 köy ve 19 mezra olmak üzere toplam
    80 yerleşim birimi mevcuttur.

    Madenleri

    İlçede sanayi gelişmekle birlikte, ilçe maden yönünden çok zengindir.
    1989 yılında MTA’nın yaptığı araştırmalara göre özelikle Tendürek
    dağlarında geniş alanda Kükürt kömür yataklarının bulunduğu tesbit
    edilmiştir. Ayrıca köprü çermiğinin yanında bulunan dağlık bölgede ise, mermer yataklarına rastlanmıştır.

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi7cf7

    JEOTERMAL ENERJİ

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi8ho5

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi9nf6

    Dünya’daki enerji kaynakları hızla tükenmektedir. Buna karşılık yeni
    enerji kaynakları arama ve bulma, bunu kullanma yolları
    araştırılmaktadır. Dünya ülkelerinin ekonomik açıdan giderek
    gelişmeleri, enerji gereksinimlerini hızla arttırmaktadır. Dolayısıyla
    ülkeler, bir yandan alışılmış enerji kaynaklarından daha ekonomik
    yararlanma yollarını ararken, öte yandan da yenilenebilir enerji
    kaynaklarından çok kapsamlı biçimde faydalanma yollarını
    araştırmaktadırlar. Gerçekten de bilim adamları, son yıllarda
    yenilenebilir enerji (jeotermal, güneş, rüzgar, gelgit gibi)
    kaynaklarından yararlanma yollarını bulmuş ve bu kaynaklardan bazılarını
    ekonomik olarak kullanmaya başlamışlardır. Söz konusu kaynaklardan daha
    ekonomik olarak yaralanmak için de, araştırmalar hızla
    sürdürülmektedir.
    Ekonomik gelişme ve hızlı kentleşmeye bağlı olarak Türkiye’de enerji
    gereksinimi giderek artmaktadır. Özellikle de, kentlerin ısıtılması
    konusunda önemli güçlükler söz konusudur. Bunlardan petrol, kömür ve
    odun gibi ısınmada yararlanılan alışılmış enerji kaynakları hem hızla
    tükeniyor hem de fiyatları artıyor. Ayrıca hava kirlenmesine yol açması
    bakımından da, önemli bir sorun yaşatıyor. Her ne kadar bazı kentlerde
    doğal gaz ve kaliteli kömür kullanılarak hava kirliliği sorunu
    çözümlenmeye çalışılmaktaysa da, henüz yeterli başarı sağlanamamıştır.
    Böylece jeotermal enerjinin önemi daha iyi biçimde anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de bu enerji kaynağı, hava kirlenmesine yol açmadığı gibi,
    maliyeti açısından da öteki enerji kaynaklarından daha ucuzdur.
    Türkiye jeotermal enerji kaynakları açısından oldukça zengin bir
    ülkedir. Bu özelliği dikkate alınırsa, bazı kentlerin jeotermal enerji
    kaynağından yararlanılarak ısıtılabileceği düşünülebilir. Oysa bu tip
    uygulamalar, ülkemizde pek yaygın değildir. Diyadin örneği, bu nedenle
    büyük önem taşımaktadır. Çünkü, Türkiye’de jeotermal enerjiden
    yararlanılarak kentlerin ısıtılabileceği konusundan en kapsamlı
    uygulamalardan biri Diyadin kasabasında gerçekleştirilmiş ve bugüne
    değin başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
    Jeotermal enerji kaynağından ısıtmada yararlanıldığı gibi; elektrik
    enerjisi üretiminde, sanayide ve turizm alanında da kullanımının
    yaygınlaştığı görülmektedir. Jeotermal enerjinin Diyadin’de konutların
    ısıtılmasında ve yeni sanayi kuruluşlarında başarıyla kullanılması, bu
    enerji kaynağına sahip yörelerdeki yerleşimler için güzel bir örnek
    oluşturmaktadır.

    Jeotermal Enerjinin Genel Özellikleri

    Günümüzde yaygın olarak kullanılan petrol ve kömür gibi enerji
    kaynaklarının rezervlerinin hızla azalacağı ve yakın bir gelecekte
    tükeneceği bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, yeni enerji kaynaklarının
    bulunması ya da alternatif enerji kaynaklarından daha geniş ölçüde
    yararlanılması yollarının araştırılması gerekmektedir. Böyle bir durumda
    jeotermal enerji, seçeneksel enerji kaynağı olarak dikkati çekmektedir.
    Yeryüzündeki bütün volkanik bölgelerde ve hatta volkanik faaliyeti
    binlerce yıl önce sona ermiş bulunan yerlerde bile, sayısız sıcak su
    kaynaklarının, fumarollerin bulunması, o yörede yüzeye yakın kayaçların
    altında ve daha derin yerlerde sıcaklığın var olduğunu gösteren
    delillerdir. Mağma hazinesi içinde serbest kalan gazların basıncının
    zayıfladığı ve dolayısıyla volkanik faaliyet sona erdiği zaman, mağma
    yavaş yavaş soğumaya devam eder. Bu soğuma sırasında büyük ölçüde su
    buharı olmak üzere, hidroklorik asit, karbondioksit, hidrojen, amonyum
    klorür v.b. gibi gazlar çıkar. Bütün bu gazlar yeraltı suyu zonu
    içindeki yarıklardan geçerek yeryüzüne ulaşır. İşte bu volkanik etkinlik
    sırasında çıkan gazlar tarafından ısıtılan yeraltı suyu ve diğer
    karışımlar, yeryüzüne sıcak kaynaklar, gayzerler, fumaroller olarak
    ulaşırlar.
    Yeryuvarlığının derinliklerindeki yüksek sıcaklık ile ilgili olan ve bu
    güçle ısınarak oluşan enerjiye, jeotermal enerji adı verilmektedir.
    Yerin derinliklerine doğru inildikçe sıcaklığın yükselmesi, jeotermal
    enerji oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Bilindiği gibi, yerkabuğundan
    aşağıya doğru her 33 m derinliğe inildikçe, sıcaklık ortalama 1ºC
    yükselmektedir. Öyle ki, zeminin tektonik ve litolojik özelliklerine
    bağlı olarak, belirtilen derinlik miktarında bölgelere göre farklılıklar
    ortaya çıkabilmektedir. Örneğin, yerkabuğunun deforme olduğu sahalarda
    1ºC sıcaklık artışı her 2-3 m derinlikte olmaktadır. Söz konusu alanlar,
    jeotermal enerji oluşumu için oldukça uygun koşullara sahiptir.
    Gerçekten de yeryüzünde jeotermal enerji kaynaklarının dağılışı ile
    tektonik kuşaklar, kırık sistemleri ve volkanik alanlar arasında yakın
    bir ilişki söz konusudur.
    Jeotermal enerjinin klasik enerji kaynaklarına göre en önemli üstünlüğü,
    güneş, rüzgar ve gelgit enerjisi gibi tükenmez bir enerji kaynağı
    olmasıdır. Diğer enerji kaynaklarında sıkça rastlanan çevreyi kirletme
    sorunu, bu enerji kaynağında söz konusu değildir. Bir başka
    üstünlüğüyse, jeotermal enerjinin üretim maliyetinin, diğer enerji
    kaynaklarından oldukça düşük olmasıdır.
    Son yıllarda kullanım alanları giderek çeşitlenen jeotermal enerjinin
    önemi daha da artmaktadır. Nitekim, günümüzde seraların, konutların,
    havaalanı pistlerinin, hayvan çiftliklerinin ve yüzme havuzlarının
    ısıtılması, balık başta olmak üzere çeşitli yiyeceklerin kurutulması,
    deniz suyundan tuz elde edilmesi ve elektrik enerjisi üretilmesi gibi
    çeşitli faaliyet alanlarında jeotermal enerjiden yararlanılmaktadır.
    Bununla birlikte, jeotermal enerjinin kullanım alanını ve potansiyelini
    belirleyen en önemli etken sıcaklık değeridir. Örneğin, 60ºC’nin
    altındaki jeotermal sulardan elektrik enerjisi üretiminde yararlanmak
    mümkün değildir.
    Dünyada tüketilen enerji miktarı içerisinde, jeotermal enerjinin payı
    henüz azdır. Ancak, son yıllarda kullanımda hızlı bir gelişme gösteren
    bu enerji kaynağının, yakın bir gelecekte, oldukça önemli oranda
    yaygınlaşması beklenmektedir. Teknik ve teknolojik gelişmelerle
    jeotermal enerjinin maliyeti düşmekte ve kullanım alanları da
    genişlemektedir. Özellikle yıllık elektrik enerjisi üretiminde,
    jeotermal enerjinin payı giderek artmaktadır. Dünyada jeotermal
    enerjiden en fazla yararlanan ülkelerin başında İtalya, İzlanda, Yeni
    Zelanda ve ABD gelmektedir.
    Dünya ülkeleri arasında jeotermal enerjiden yararlanmayı ilk başlatan
    ülke İtalya’dır, ve bu hususta diğer dünya ülkelerine de öncülük
    etmiştir. Ülkenin özellikle Toskana ve Larderello bölgelerinde açılan
    kuyulardan yüksek sıcaklıkta buhar elde edilmiş ve ülke enerji
    ihtiyacının bir bölümü bu yolla karşılanmaya başlamıştır. İzlanda’da da
    benzer uygulamalar görülür. Bu ülkede de gereksinim duyulan enerjinin
    yaklaşık %20’si jeotermal enerjiden karşılanmaktadır. Ülke nüfusunun
    yaklaşık yarısı, jeotermal enerji ile ısıtılan konutlarda oturmaktadır.
    Dünya standartlarına göre jeotermal kaynaklar, 150ºC’nin üstünde yüksek
    sıcaklık, 150-70ºC arasında orta sıcaklık, ve 70ºC’nin altında düşük
    sıcaklık kaynakları olarak sınıflandırılır.
    Ülkemizde 1200 sıcak su kaynağı mevcut olup, bunlardan 40ºC’nin üzerinde
    jeotermal akışkan içeren 140 jeotermal alan bulunmaktadır. Türkiye
    jeotermal enerji potansiyeli yüksek olan ülkeler arasında yer
    almaktadır. Özellikle Ege ve İç Anadolu Bölgeleri, jeotermal enerji
    yakıtlarının bulunabileceği alanların başında gelmektedir. Yapılan son
    araştırmalar Doğu Anadolu Bölgesi’nin de jeotermal enerji yatakları
    bakımından oldukça zengin olduğunu ortaya koymuştur. Ancak, bu
    potansiyelden henüz yeterince yararlanılamamaktadır.
    Diyadin ilçesi Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Murat-Van bölümünde yer
    alır. Yönetim açısından ise, Ağrı iline bağlıdır. İlin güneydoğusunda
    yer alan Diyadin ilçesi, yaklaşık 1274 km² lik yüzölçümüne sahiptir.
    İlçenin kuzeydoğusunda Doğubeyazıt; güneydoğusunda Çaldıran, Muradiye;
    güneybatıda Erciş; batıda ise Taşlıçay ilçeleri bulunmaktadır.
    İlçe, Doğu Anadolu bölgesinin dağlık, engebeli ve yüksek bir
    kesimindedir. Diyadin kasabası ise, tektonik kökenli bir çöküntü alanı
    olan depresyonun doğu kesimindedir. Diyadin ilçesinde Murat Nehri’nin
    aktığı vadiler, lav platolarındaki düzlükler, yer yer görülen tepeler ve
    yüksek dağlar başlıca yeryüzü şekillerini oluşturur. İlçe toprakları
    genel olarak kuzeyden güneye doğru yükselmektedir.
    Yaklaşık 1800 m civarında yükseltiye sahip olan depresyon sahası ile
    kenardaki dağlık sahalar arasında yükselti farkı yer yer 1000-1100 m’ye
    ulaşmaktadır. Diyadin depresyonu, teknoteknik kökenli olası nedeniyle,
    jeotermal enerji potansiyeli açısından oldukça uygun şartlara sahiptir.
    Ağrı il merkezine 57 km uzaklıkta olan Diyadin ilçesi, 1925 metre
    yükseltide kurulmuştur. Alanın tarihi geçmişi yaklaşık M.Ö. 4000 yıl ve
    daha eskilere uzanmaktadır. Bunu Diyadin kalesinin varlığı ve çevre
    köylerdeki kalıntılardan anlamak mümkündür.
    İlçede 1999 yılında tek kasaba yerleşimi (Diyadin) ve 61 köy yerleşimi
    bulunuyordu. İlçenin toplam nüfusu, 1997 yılı genel nüfus sayımı
    sonuçlarına göre, 37 400 olup, bu nüfusun % 28,5 (10 670) Diyadin
    kasabasında, %71,5’i (26 740) ise kırsal yerleşmelerde yaşamaktadır.
    Tektonik bir çöküntü alanı olan Diyadin depresyonu jeotermal enerji yatakları açısından oldukça zengindir. Köprü
    Çermiği (50ºC), Yılanlı Çermiği (40ºC), Tazekent Çermiği (42-44ºC),
    Gelereş kaynakları (33-63ºC), Kireçtepe Çermiği(65,5ºC), Hıdır Çayırı
    (35-45ºC), Mollakasım (44-68ºC), Dibekli (40-45ºC) kaynaklarının varlığı
    alanın jeotermal potansiyeli hakkında bir fikir vermektedir.
    Alanda jeotermal kaynak oluşumu, büyük ölçüde yörenin tektonik
    özellikleri ile ilgilidir. Bu nedenle bu sahanın tektonik gelişimine,
    genel olarak değinmek gerekir. Doğu Anadolu’nun genel tektonik
    karakterlerine bakıldığında, bölgenin Üst Miyosen’den itibaren
    kuzey-güney yönünde sıkıştığı bilinmektedir. -Araştırma alanında
    gözlenen NNW-SSE açılma çatlakları bu N-S yönlü sıkışmanın sonucu
    yapılar olarak değerlendirilebilir. Ancak E-W yönlü açılma yapıları
    alanın tektonik rejimiyle açıklanamayan bir karaktere bağlıdır. Alanda
    yer alan yaklaşık N-S yönlü olarak değerlendirilebilecek NNW-SSE
    yapılar, doğrultu boyunca izlendiğinde bugünkü kaynak çıkışlarının bu
    hatlar üzerinde gelişmiş olduğu görülür. Yarığın iki tarafında simetrik
    yapıda sırtlar oluşturan traverten çökellerinin geliştirdiği, aktif
    olarak traverten sırtı boyunca uzanan ve genişliği 0,5-1 m arasında olan
    yarık boyunca sıcaklığı 40-55ºC arasında değişen kaynakların çıktığı
    tespit edilmiştir. Bu yapının doğrultusu boyunca yapılan incelemede,
    Diyadin’in 3 km güneyine kadar yer yer kesintili olarak yaklaşık 7-8 km
    devam ettiği görülür. Alanda Davut Çermiği güneyinde başlayan N-S
    doğrultulu açılmalar Yılanlı ve Köprü
    çermikleri üzerinden kuzeye doğru uzanır ve bazaltlar içinde yaklaşık
    750 m kadar devam eder. Söz konusu zon içindeki devamı bu yapının
    karakterini yansıtan en önemli veriyi oluşturmaktadır.
    Diyadin depresyonu içerisinde açılan sondaj kuyularının yakınlarında,
    kaplıca olarak da yararlanılan çok sayıda sıcak su kaynağı
    bulunmaktadır. Yöredeki kaplıcalar içerisinde en modern olanı Diyadin
    Belediye Kaplıcası’dır. Bu kaplıcanın suları egzama, mide ülseri,
    nevrit, cilt ve deri, romatizma hastalıkları ile çeşitli rahatsızlıklara
    karşı iyileştirici etkileri vardır. Diyadin kentin güney kesiminde
    bulunan bazalt kültesinin güneybatı ve kuzeydoğusundan, çok sayıda fay
    ve olası fay hattı geçmektedir. Alandaki fay hatları çoğunlukla
    formasyonlar içerisinde ve bilhassa sınır kesimlerinde yer almaktadır.
    Buna karşılık bazalt ve bazaltik levhalar içerisinde ise daha az fay
    hattına rastlanmaktadır. Yöredeki sıcak su kaynaklarının, genellikle fay
    hatlarının yakınlarında ya da fay hatları üzerinde yer aldıkları
    dikkati çekmektedir. Bu kaynakların, çeşitli tarihlerde meydana gelen
    depremlerden değişik şekillerde etkilendikleri de dikkate alınırsa,
    sıcak su kaynaklarının çoğunlukla fay kaynağı olduğu söylenebilir.
    Yapılmış olan jeolojik, hidrolojik ve jeofizik araştırmalardan ve sondaj çalışmalarından, Davut, Tazekent ve Köprü
    Çermikleri arasında kalan alanın, jeotermal enerji üretimi için uygun
    koşullara sahip olduğu anlaşılmıştır. Nitekim, Diyadin’in güneyinde
    Davut Çermiği yakınındaki Gelereş tepe doğusundaki MTA 98-2 kuyusunda
    68ºC sıcaklığa ve saniyede 7 litre debiye sahip bir kaynak ile bu kuyuya
    yakın bir konumda yer alan MTA 98-1’de 77 m, MT 98-1’de 130 m’dir.
    Sıcak su ve buhar karışımı akışkan 70 m yüksekliğe kadar fışkırmıştır.
    Yörenin jeotermal enerji potansiyelini belilemek amacıyla, sahada daha
    başka kuyular da açılmıştır. Genel olarak fay hatları üzerinde açılan
    kuyulardan daha olumlu sonuçlar alınmıştır.

    Diyadin’de Jeotermal Enerjiden Yararlanma

    Konutların Isıtılması: Türkiye’de konutların
    ısıtılmasında jeotermal enerjiden henüz tam olarak
    yararlanılamamaktadır. Daha önce de belirtildiği üzere, ülkede halen az
    sayıda yerleşim merkezinde jeotermal enerjiden yararlanılarak konut
    ısıtılmakta, bazı yerlerde ise konutların bu yolla ısıtılması için
    çalışmalar yapılmaktadır. Jeotermal su sıcaklığının 40ºC’nin üzerinde
    olması halinde konutların ısıtılabildiği ve bunun dünyada bir çok
    örneğinin bulunduğu dikkate alınarak, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon evin
    jeotermal enerjiden yararlanılarak ısıtılabileceği ileri sürülmektedir.
    Bu tahmin gerçekleşirse, başta İzmir, Bursa, Aydın, Erzurum, Sakarya,
    Denizli ve Ağrı gibi kentlerin de yer aldığı 51 kent yerleşmesinin
    ısıtılmasında jeotermal enerji kullanılabilecektir. Gerçekten de
    Türkiye’de 40ºC üzerinde sıcaklığa sahip jeotermal kaynakların bulunduğu
    140 saha olup, ülkemiz jeotermal kaynak zenginliği açısından dünyada 7.
    sırada yer almaktadır.
    Diyadin, Türkiye’de jeotermal enerjiden yararlanılarak kentlerin
    ısıtılabileceği konusunda tipik bir örnektir. Kasabada, jeotermal
    enerjiden yararlanılarak konutların ısıtılması çalışmalarına 1998
    yılında başlanmış olup, sistemin büyük bir kısmını 1999 yılında
    tamamlanarak hizmete açılmıştır. Ancak daha çok konut ve seranın
    ısıtılabilmesi için sondaj çalışmaları devam etmektedir. Diyadin
    jeotermal sahası 65ºC sıcaklıkta, yüksek debide jeotermal akışkan
    üretimiyle Türkiye’nin ilk 15 sahası arasında yer almaktadır. Bu yönüyle
    de Türkiye’nin en kapsamlı jeotermal merkezi ısıtma projelerinden biri
    olan Diyadin jeotermal ısıtma sistemi, Diyadin Belediyesi ve özel bir
    şirket tarafından gerçekleştirilmiştir.
    Diyadin kasabasının ısıtılmasında, Yılanlı Çermiği yakınlarındaki MT98-1
    kuyusundan yararlanılmaktadır. Kuyudan alınan buhar ve sıcak su
    karışımı jeotermal akışkan, fazla ısı kaybına neden olmayan özel
    borularla yaklaşık 5 km uzaklıktaki dağıtım merkezine getirilmektedir.
    Bu merkezde akışkanın enerjisi tatlı suya aktarılmakta ve yaklaşık 60ºC
    kadar ısınan su, yalıtılmış özel borularla kasaba içerisine
    gönderilmekte ve kullanıma sunulmaktadır. Kuyu ile konutlar arasındaki
    mesafede sıcaklık kaybı, ortalama 3ºC kadardır. Kasaba içerisinde, içme
    suyu ağına benzer bir sıcak su dağıtım ağı da oluşturulmuştur. Diğer
    yandan enerjisi alınan jeotermal su, yer altına döşenen borularla termal
    otel kompleksine götürülmekte, burada açılan sondaj kuyularına,
    sistemde çökelti oluşumunu ve muhtemel arızaları önlemek için, çeşitli
    kimyasal maddelerle birlikte enjekte edilmekte ve daha sonra jeotermal
    akışkandan yararlanma yoluna gidilmektedir.
    Jeotermal sulardan ısınmanın yanı sıra, kullanım amacıyla da
    faydalanılmaktadır. Bu nedenle, evlere kalorifer tesisatı ile birlikte
    sıcak su tesisatının da döşenmesi gerekmektedir. Her iki tesisatı da
    tamamlayan kişiler, merkezi ısıtma sisteminden yararlanmak için
    belediyeye müracaat etmektedirler. 2002 yılı itibariyle ilçede,
    jeotermal enerjiden yararlanılarak ısıtılan konut sayısı 20, iş yeri
    sayısı 40'dır. Ayrıca resmi kurum ve lojmanların tamamı jeotermal enerji
    ile ısıtılmaktadır. Halen şehirdeki diğer konutların da merkezi
    sistemle ısıtılması için çalışmalar sürmekte olup, birkaç yıl içerisinde
    ilçe merkezinde bulunan konutların tamamının jeotermal enerjiden
    yararlanılarak ısıtılması planlanmaktadır.
    Daha önce kömür ya da sıvı yakıtla ısıtılan kaloriferli konutlar, basit
    birkaç değişiklik yapılarak jeotermal enerji ile ısıtılmış sıcak su
    verilebilmektedir. Sobayla ısıtılan evlerse, öncelikle kalorifer ve
    sıcak su sistemi döşenmesi gerekmektedir. Gelir düzeyi yetersiz olan
    ailelerin söz konusu sistemi döşetmekte gecikmesi, kasabadaki konutların
    tamamının merkezi sistemle ısıtılmasını önlemektedir. Kasabada
    kalorifer tesisatı yeni döşenen evlerde, daha çok tabandan ısıtma
    sistemi tercih edilmektedir. Söz konusu sistem, kalorifer peteği
    kullanılarak yapılan ısıtmaya göre, daha ekonomik ve daha kullanışlıdır.
    Seraların Isıtılması: Jeotermal enerjiden yararlanılarak seraların
    ısıtılması konusunda, öncü olan ülkeler yine bu enerji kaynağını diğer
    alanlarda kullanan ülkelerdir. Rusya, ABD, Japonya, Yeni Zelanda,
    İtalya, Macaristan, ve İzlanda da seracılık faaliyetleri oldukça önem
    kazanmıştır. Bu enerjiden yararlanarak üretim yapılan turfanda
    sebzecilik sahası Rusya’da 25 000 dönüm olup, bu alanlarda kış sezonunda
    bile bir milyon ton kadar sebze üretimi yapılmaktadır. Ancak
    Türkiye’de, yüksek jeotermal enerji potansiyeline rağmen, bu yönde
    yapılan uygulamalar sınırlı alanlara mahsus kalmıştır.
    Diyadin’de jeotermal kaynakların seracılığa uygulanabilirliği konusunda
    da araştırma başlatılmıştır. Araştırma alanında öncelikle deneme
    amacıyla kurulmuş küçük çaplı 8 sera bulunmaktadır. Genişliği 10 metre,
    uzunluğu ise 30 metreyi bulan bu seralarda domates, salatalık, biber
    gibi ürünler yetiştirilmektedir. Üzerleri polietilen muşamba ile örtülen
    seralarda çeşitli ürünlerin yetiştirilmesi planlanmaktadır. Üretime
    1998 yılından itibaren deneme amaçlı başlanmıştır.
    Seralarda yıllık üretilen ürün miktarı yaklaşık 160 ton kadar olup,
    üretilen ürünler başta Diyadin ilçesi ve yakın çevresi olmak üzere Ağrı
    şehrinde satışa sunulmaktadır. Jeotermal enerji ile ısıtılmış bu seralar
    içersinde döşenmiş borularla pompalanmakta ve seraların ısıtılması
    sağlanmaktadır. Çevrenin sıcaklık koşullarına bağlı olarak sıcak su
    girişi hızlandırılmakta veya yavaşlatılmaktadır.
    Bölgenin seracılık açısından uygun şartlara sahip olması ve mevcut
    seralarda oldukça verimli üretim yapılması, çiftçileri harekete
    geçirmiştir. Bu amaçla 2000 yılında, Ağrı Valiliği’nin öncülüğünde geniş
    kapsamlı seracılık projeleri geliştirilmektedir. Ağrı Özel İdare
    Müdürlüğü tarafından ilk etapta tahmini 2.000 m² alan üzerine sera
    yapılması planlanmaktadır. Seralarda nem ve sıcaklık kontrolü
    bilgisayarla gerçekleştirilecek, tabandan ısıtma sistemi uygulanacak ve
    sulama borularla damla metoduyla yapılacaktır. Seralarda domates,
    salatalık, patlıcan, biberin yanı sıra çeşitli çiçek türlerinin de
    yetiştirilmesi düşünülmektedir. Isıtma için önemli bir masraf
    yapılmayacağından seralarda üretilen ürünlerin maliyetinin, Akdeniz
    Bölgesi’ndeki seralarda yetiştirilen ürünlere oranla daha az olacağı
    tahmin edilmektedir. Halen kaplıcalar bölgesinde seracılıkla ilgili
    çalışmalar sürdürülmektedir.
    Kurutma İşleri: Diyadin’de jeotermal enerjinin
    bir diğer önemli uygulama alanını kurutma işleri oluşturur. Meyvelerin
    kurutulması ve konserve sterilizasyonu, deri kurutulması, mobilya ahşabı
    ve inşaat kerestelerinin kurutulması, selüloz ve kağıt endüstrisinde
    ağartma işlemi, şeker, ilaç, pastörize süt ve bira endüstrisi gibi
    birçok uygulama imkanı vardır. Halen Diyadin’de AG-KAR sıvılaştırılmış
    karbondioksit ve kurubuz üretim tesisi ile presipite kalsiyum karbonat
    üretim tesisi yapım çalışmalarına başlanmıştır. Türk-Alman ve
    Türk-Amerikan işbirliği sayesinde Almanya tarafından finanse edilen bu
    yatırım projesi önümüzdeki yıllarda hizmete girecektir.
    Sıvılaştırılmış karbondioksit ve kurubuzun, dünyada 200’ün üzerinde
    alanda kullanıldığı bilinmektedir. Bu kullanım alanlarından bazıları
    şunlardır: Gıda sanayiinde,seralarda bitki gelişimini hızlandırıcı
    olarak; gübre ve tekstil ve plastik sanayinde; ilaç üretiminde, tıpta ve
    cerrahide.
    Presipite kalsiyum karbonat üretim tesisinin yapımına ise 1999 Haziran
    ayı içersinde hizmete geçirileceği planlanmıştır. Burada üretilecek
    maddelerin kullanım alanları ise şunlardır: Tıbbi kimya ve gıda sanayi,
    çiçek imalatı; efervesan tablet yapımı; kaliteli kağıt yapımı; yağlı
    boya, matbaa mürekkebi üretimi; kozmetik, meşrubat sanayii; PVC üretimi;
    elektrik kablosu üretimi ve şarap sanayii.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


    Ağrı - DİYADİN Empty
    MesajKonu: Geri: Ağrı - DİYADİN   Ağrı - DİYADİN Icon_minitimePaz Nis. 17, 2011 4:46 pm

    Jeotermal Enerji Kullanımının Yöreye Olan Etkileri

    Diyadin ilçe merkezinde jeotermal enerji kullanımına başlanmasıyla
    birlikte, olumlu yönde değişmeler meydana gelmiştir. Öncelikle ısınma
    giderleri büyük oranda azalmıştır. Nitekim Diyadin’deki konutlar, kömür
    ve sıvı yakıtla ısıtılan konutlara oranla ortalama 8 kat daha ucuza
    ısıtılmaya başlanmıştır. Öte yandan sıcak su kullanımı için de harcama
    yapmaya gerek kalmamıştır.
    Jeotermal enerji kullanımının yöreye yapmış olduğu bir diğer olumlu
    katkıysa hava kirliliğinin önemli ölçüde azalmış olmasıdır. Geçmiş
    yıllarda konutların ısıtılmasında kullanılan katı ve sıvı yakıtlar,
    havayı belirgin biçimde kirletiyordu. Jeotermal enerji kullanımıyla
    birlikte evlerin içindeki kirlenme de büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
    Hava kirliliğinin azalması, toplum sağlığını da olumlu yönde etkilemiş
    ve insanlar kendilerini geçmiş yıllara oranla daha zinde hissetmeye
    başlamışlardır.
    Diyadin ilçesindeki konutların jeotermal enerjiyle çok ucuza ısıtılması,
    ilçe merkezine olan göçleri hızlandırmıştır. Özellikle çevredeki kırsal
    yerleşimlerden göçlerin artması, ev fiyatlarının hızla yükselmesine
    neden olmuştur. Gerçekten de soğuk bir bölgede yer alan Diyadin’de
    evlerde devamlı sıcak suyun bulunması, ısınma harcamalarının düşük
    olması ve hava kirliliğinin azalması, kasabada yaşayan insanlara rahat
    bir yaşama ortamı sunmaktadır.
    Jeotermal enerjinin seraların ısıtılmasında da başarı ile kullanılması
    yöre ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. Halen deneme üretimi
    yapılan seralardan başarılı sonuçların alınması, yöre halkını
    umutlandırmıştır; seracılığın gelecekte yöre için iyi bir gelir kaynağı
    olacağı anlaşılmıştır. Bu amaçla Ağrı Valiliği önümüzdeki yıllarda bu
    faaliyeti yöre genelinde yaygınlaştırmayı planlamaktadır. Diyadin
    Belediyesi de özel sera kurmak isteyen girişimcilere, her türlü
    kolaylığı sağlamaktadır.
    Diyadin’de yapılmakta olan AĞ-KAR 100 ton/gün kapasiteli CO2
    sıvılaştırma ve kurubuz tesisiyle presipite kalsiyun karbonat üretim
    tesisinin gerçekleşmesiyle yeni yeni sanayi alanları doğacaktır. Bu
    sayede hem Diyadin kasabası süratle büyüyecek ve kentleşme süreci
    hızlanacak, ve hem de halkın yeni iş kollarında istihdamı ile işsizlik
    azalıp, halkın gelir düzeyi yükselecektir.
    Diyadin, Türkiye’de jeotermal enerji ile şehirlerin ısıtılabilmesinin
    mümkün olduğunu göstermesi açısından da tipik bir örnektir. Özellikle
    şehirlerde hava kirliliğinin önemli bir sorun oluşturduğu günümüzde,
    Diyadin örneğinin önemi daha da artmaktadır. Ülkemizin jeotermal
    enerjiye sahip olan yerlerinde bu kaynaklara yakın olan yerleşim
    yerlerinin ısıtılması çalışmaları devam etmektedir. Yerli ve
    yenilenebilir bir enerji kaynağı olan jeotermal enerjinin kullanımının
    yaygınlaşması, ülkenin enerji gereksinimi açısından dışarıya olan
    bağımlılığının azaltılmasına katkıda bulunacaktır.

    Kaynak: Bilim Teknik Dergisi (TUBITAK 2000 Şubat 387 Nolu sayısı

    EĞİTİM VE ÖĞRETİM

    İlçede okur yazar oranı %70 civarındadır. İlçe merkezinde 4 ilköğretim
    okulu, 1 yatılı ilköğretim bölge okulu ve biri sağlık meslek lisesi
    olmak üzere toplam 2 lise mevcuttur. Okulu bulunmayan mezra ve diğer
    yerleşim birimlerindeki öğrenciler öğrenimlerini ilçe merkezinde bulunan
    YİBO’da sürdürmektedir.İlçede Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün hizmet
    binası vardır. Yaygın eğitim hizmetlerini okullarda yürütmektedir.
    Beyazıt Sancağı Salnamesi'nde Diyadin'deki medrese ve sıbyan
    mekteplerinden bahsedilse de bu eğitim kurumları günümüze kadar
    ulaşamamıştır. Eğitim kurum ve etkinlikleri tamamen Cumhuriyet dönemine
    aittir.
    Diyadin Ortaokulu 1964'de, lise 1976 yılında yapılmıştır. Bu tarihlere
    kadar ilkokul sonrası eğitimi görmek isteyenler. Ağrı, Doğubayazıt ve
    Taşlıçay okullarından faydalanmışlardır.
    İlçe'nin 54 köyünden 53'ünde ilkokul bulunmaktadır. Yalnız Göğebakan
    köyünde, kışın köyün terk edilmesi sebebiyle okul yapılmamıştır. Otuzüç
    mezranın 17'sinde ilkokul vardır. Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü,
    İlçe'de ve uygun köylerde okuma-yazma
    halı, biçki - dikiş, nakış, elektrikçilik, muhasebe gibi kurslar açmaktadır.

    TARİHİ VE TURİSTİK ESERLER

    İlçemiz çok eski bir tarihe sahip olup, bugün birçok kalıntılarına
    rastlanmakla birlikte, çoğu eserler de silinip kaybolmuştur. İlçenin en
    önemli tarihi eserleri şunlardır.

    Ağrı - DİYADİN Yp0227c5f2jt4

    1-Diyadin Kalesi: İlçe merkezinin güneyine
    düşer. 1923 (1877) ve I. Dünya Harbinde sırasıyla Rusların ve
    Ermenilerin eline geçmiş olup büyük ölçüde hasar görmüştür. Günümüze
    kadar korunmadığı için tahrip edile edile çok az bir kalıntısı
    kalabilmiştir. Çevresinde oturan aileler de büyük tahirbatlar yaparak
    çıkardıkları taşlarla ev yapmışlardır.
    Evliya Çelebi’ye göre Diyadin kalesi Azerbeycan hükümdarı Ziyaeddin
    ((Sultan Hasan oğlu-Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu) tarafından
    yapılmıştır. Aslında kalenin yapılış tarzı, kullanılan malzeme ve
    işçiliği yönünden Urartu eserlerine çok benzemektedir. Bir sınır kalesi
    olan Diyadin kalesini Ziyaeddin yeniden onartmış, eklemeler yapmış,
    mevcut kale içerisinde bir barınak ve hatta yaptırmıştır.
    Seyyah Evliya Çelebi burayı gezdiği yıllarda Diyadin kalesinin 600
    toprak örtülü evi, bir hanı, bir hamamı, 40-50 dükkanı varmış. Fakat
    günümüzde bahsedilen bu yapılara rastlanmamaktadır. Ancak kalenin az bir
    kalıntısı ve kaleden Murat nehrine inen bir su yolu mevcuttur.

    2-Tokluca Kalesi: Diyadin ilçesine 19 km mesafede bulunan Tokluca Köyü’nün hemen arkasındaki tepe üzerinde bulunmaktadır.

    3-Avnik Kalesi: Avnik Kalesi, Diyadin’e 29 km
    mesafedeki Aladağ’ın yüksek bir tepe noktasında yer alan “Ali Hido” adlı
    ile anılan “Yankaya” Mezrasında bulunmaktadır.

    4-Kuje (Miraşe) Kalesi: Avnik Kalesi’nin yakın
    bir yerinde bulunan “Kuje Kalesi”de; Aladağ’ın yüksek noktalarında
    “Yankaya” mezrası sınırları içinde yer almaktadır.

    5-Meya Köyü Mağaraları: İlçenin 15 kilometre
    uzaklığında olan Meya (Günbuldu) köyünün 400 metre kuzeybatısında yer
    alan yüksek ve sıra kayalıklar içerisindedir. Sıra kayalık ile alt zemin
    arasında 100-200 metrelik bir çakıllı ve çıkılması güç bir yamacı
    vardır. Bu yamacın üst ucundaki dik, yüksek ve sıra kayalara oyulmuş
    sayısız ve değişik yapıda odalar. Barınma yerleri, mezarlar, tapınaklar,
    ibadethaneler, mağaralar ve saklanma yerleri vardır. Eski çağlarda
    burası dış baskın, işgal ve saldırılarda savunmaya çok elverişli ve ele
    geçirilmesi güç olacak şekilde yapılmış, savunması kolay biçimdedir.
    Mezar ve evlerin bulunduğu yerlerde toprak yapısı ve bir kısım kayalar
    gayet yumuşaktır. Aşağı durak yerinde önceleri çeşitli hayvan
    heykellerine, Mitolojik yapılara ve süsleme eserlerine rastlanmasına
    rağmen, şimdi söz konusu yapıtlara pek az rastlanmaktadır. Büyük bir
    kaya parçasına oyulmuş Mihtap, Haç işlenmiş taşlar, İslam ve yezidi
    mezarları Hz. Ali’nin atının ayağı izleri olduğu söylenen taşlar geriye
    kalan kalıntılardır.
    Meya kalıntılarının az ilerisindeki sahabe mezarları adı tarihi ve
    efsanevi izler taşır. Kırmızı şehit (Şehit-i sor), siyah şehit (Şehiti
    reş) Beyaz şehit (Şehid-i çil) bu şehitlerin en tanınmışlarıdır. Burada
    şehre su akıtılan bir de su tüneli vardır.
    Meya mağaralarının bulunduğu dağın tepesi düzdür. Ard arda uzayıp giden
    kayaların uzunluğu yaklaşık bir kilometredir. Bu kayaların yüksekliği
    ise 30-50 metre kadardır. Mağaralar peri bacaları, odalar, kale, sığınma
    ve barınma yerleri, vs. Hepsi bu dağın orta kısmında kayaların dibinde
    ve arasındadır. Kale, kayaların orta kısmına oyulmuştur. Güneye bakan
    pencereler, bazı odaların kapı ve balkon gibi bölümlerini oluşturmuştur.

    6-Tendürek Dağları: Sönmüş, volkanik bir
    dağdır. İlçenin Güney doğusuna düşer. Dağın tepesinde tandıra benzer
    çukurlar olduğundan bu adı almıştır. Tabii güzelliği ile birlikte, soğuk
    suları ve sıcak suları mevcuttur.
    Dağın sıcak suları kükürtlüdür. Tepesinde krater bir göl vardır. Kaynak
    suyu boldur. Murat nehrinin kaynağı buradan çıkmaktadır. Yazın yayla
    olarak kullanılır. Çeşitli av hayvanları bulunmaktadır. İlkbaharda
    buralarda bol miktarda mantar ve yenilebilen çeşitli bitkiler
    yetişmektedir.

    7-Kaplıcalar: Diyadin kaplıcaları; Yılanlı, Davut ve Köprü
    Çermiği şeklinde 3 gruba ayrılır. Kaplıcalar Diyadin’in 7 km
    güneyindedir.Sezon süresince devamlı dolmuş seferleri yapılan
    kaplıcalarda 150 yatak kapasiteli turistik otel, lokanta ve çayhanesi,
    kiralanacak odaları bulunmaktadır. En fazla kullanılan kaplıcalar
    şunlardır:

    a)Yılanlı Çermiği: Kaplıcaların merkezinde
    bulunur. Diğer çermiklere göre daha şifalı olduğu söylenmektedir.
    Kalsiyum, biokarbonatlı sulardandır. Hemen Murat nehrinin bitişiğinde
    olup suyu alttan kaynar ve serindir. Su sıcaklığı 39 derece
    dolayındadır. Yıllar önce bu su kaynağında yılanlar bulunduğu için bu
    adı almıştır. Üstü kapalı olup tüm tesisler bu kaplıcanın yanında
    bulunmaktadır. Açık yaralara, romatizmaya, nevralji ve kadın
    hastalıklarına iyi gelir.

    b)Davut Çermiği: Davut köyü sınırları
    içerisinde yer aldığından bu adı almıştır. İlçeye 10 km uzaklıktadır.
    Yılanlı çermiğinin kuzeydoğusuna düşer. Su sıcaklığı 45 derece
    civarındadır. Suyunda bol miktarda kalsiyum, biokarbonat,
    hidrojensülfür, karbondioksit ve magnezyum vardir. Suyun yeryüzüne
    çıktığı yerde kireç ve kükürtten oluşan taşlaşmış tepecikler vardır.
    Romatizmaya, kapalı ve sulu yaralara, bağursak, dolaşım, solunum ve mide
    hastalıklarına iyi gelir.

    c)Köprü Çermiği:
    Yılanlı çermiğinin 500 metre kuzey batısındadır. Suyu birkaç yerden
    kaynak vaziyetinde çıkar. Suyunda bol miktarda kireç ve kükürt
    bulunmaktadır. Suyun yeryüzüne çıktığı yerde kireç ve kükürtten oluşan
    taşlaşmış tepecikler vardır. Bu çermiğin suyu diğer çermiklere nazaran
    daha sıcaktır. Ortalama su sıcaklığı 50 derecedir. Suyun çıktığı yerden
    30 metre kadar uzaklıkta etrafı kapalı ve üzeri açık iki havuz
    mevcuttur.

    8-Kudret Köprüsü: Köprü
    çermiğinin hemen yanı başındadır. Çermiğin adı da buradan gelmektedir.
    Murat nehri üzerinde tahminen 40 metre yüksekliğinde 30 metre eninde
    tabii bir köprü olarak sert kayalardan oluşmuş yıkılma tehlikesi olmayan karşı tarafa geçit veren bir köprü görünümündedir.

    Evliya Çelebi, seyahatnamesinde burayı Gemap-İbretü-numa diye adlandırmıştır.

    9-Dambat Çermiği ve Maden Suyu:Ağrı’ya 5 km
    uzaklıktaki Yolluyazı (Dambat) Köyünde, Murat Nehrinin kıyısındadır.
    Yerden fışkıran su kükürtlüdür. Yara, çıban, sivilce gibi deri
    hastalıkları ve romatizma için şifalıdır.

    YÖRESEL ÖZELLİKLER

    Ağrı - DİYADİN Ypresel21d9fdccy9
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


    Ağrı - DİYADİN Empty
    MesajKonu: Geri: Ağrı - DİYADİN   Ağrı - DİYADİN Icon_minitimePaz Nis. 17, 2011 4:48 pm


    TARİHİ:
    ilçenin tarihi çok eskilere dayanır. Diyadin kalesi ve çevre köylerdeki
    tarihi kalıntılar, buranın yüzyıllardan beri önemli bir yerleşim yeri
    olduğunu göstermektedir. ilçe toprakları, tarih boyunca doğudan batıya
    gelen Türkler ve başka kavimlerin ordularına geçiş oldu. Geçici
    sürelerle iran eline geçen Diyadin, XI. Yüzyıldan itibaren Türk yönetimi
    ve kültürünün etkisinde kaldı.
    Evliya çelebi, Seyahatnamesi’nde Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu
    Ziyaeddin’in burada kendi adını verdiği bir kale yaptığını yazar. Bu
    adın halk dilinde söylene söylene Diyadin’e dönüştüğü Seyahatname ve
    çağdaş bazı yayınlarda belirtilmektedir. Halbuki Uzun Hasan’ın bu adda
    bir oğlu yoktur.

    ilçe birçok kavmin egemenliğinde kaldı. Oğuz Türklerinin, iranlıların ve
    Selçukluların akınlarına uğrayan, zaman zamanda egemenliğine giren
    Diyadin, Beyazıt ile aynı tarihi akıbeti yaşadı.

    Osmanlılar döneminde arada bir iranlıların kontrolüne girdiyse de hep Beyazıt sancağına bağlı kaldı.

    Taşlıçay 1954 yılına kadar buraya bağlı bucak merkezi idi.

    Diyadin; 1828, 1854-1856, 1877-1878 ve 1914-1918 yıllarında Rus işgaline uğradı. 1293 (877-187Ağrı - DİYADİN Cool
    Harbi ve Birinci Dünya Savaşında halka Ermeniler unutulmaz zulüm yaptı.
    Son işgalden 14 Nisan 1918’de kurtuldu. Diyadin Tarihi yerleri ve
    kaplıcaları ile tanınan bir yerdir. Ancak tarihi yapılar özelliğini
    koruyamamıştır. ilçeye 15 km. uzaklıktaki Meya ( Günbuldu) köyündeki
    kale kalıntısı ve kayalara oyulmuş mabetler, barınaklar görülmeğe değer.
    Yine bu köyde çeşitli mezar taşlarının yer aldığı Sahabe mezarlığı
    vardır. Tokluca köyündeki kale ve yeraltına giden merdivenler, Meya ve
    Seyrantepe kalıntıları ile bütünlük oluşturmaktadır.

    Seyrantepe ile Meya kalesi arasındaki Kızkalesi (Koşkehatune) de çok eski bir yapıdır.

    COĞRAFİ KONUM VE YAPISI


    Ağrı - DİYADİN Diyadinnp3

    Ağrı - DİYADİN Diyadin1ol0

    İlçe Doğuda D. Beyazıt, Kuzeyde D. Beyazıt, Batıda Taşlıçay ve Güneyde
    Erciş (Van) İlçeleri ile çevrilidir. Türkiye-İran karayolu ilçenin 7km
    kuzeyinden geçmektedir. İlçe, düz bir alana kurulmuş olup, hemen
    yanından Murat nehri derin vadiler yaparak akmaktadır. Ağrı iline
    uzaklığı 57 km olup yüzölçümü 1274 km karedir. İlcenin toplam nüfusu
    37.400 olup nüfus yoğunluğu 26 kişidir. Denizden yüksekliği 1825
    metredir.

    YERYÜZÜ ŞEKLİ:

    1-Dağları: Bölgede dağlar, sıradağlar halinde olup, yükseklikleri bir hayli fazladır. En önemli dağları Aladağlar ve Tendürek dağlarıdır.

    Aladağlar: Hamur vadisinin doğusunda Yakınca,
    Tükenmez,Sincan ve Köşk köylerinden itibaren başlar. Yer olarak Hamurun
    Doğusunda, Ağrı’nın Güney Doğusunda, Taşlıçay, Diyadin ve D. Beyazıt’ın
    Güneyinde, Pantos İlçesinin Kuzey Doğusunda Erciş ve Çaldıran
    İlçelerinin Kuzeyinde yer alır.

    Tendürek Dağları: Aladağların bir uzantısı
    olup, ilçenin güneydoğusundadır. 3533 metre yüksekliğinde olup, yakın
    bir jeolojik zamanda sönmüş volkanik dağlardandır.

    2-İpek Geçidi: D. Beyazıt ile Diyadin arasında
    bir geçittir. Tarihte ipek yolu diye geçen yollardan biri buradan
    geçerek D: Beyazıt’a ulaştığından buraya ipek geçidi denilmiştir.

    3-Kaplıcalar Vadisi: Murat nehrinin Diyadin kaplıcalarının Kudret Köprüsü Bölümüne gelirken; oluşturduğu vadidir. Bu vadi, Murat nehrince kenarlarından bıçakla kesilmiş gibi görüntü arzetmektedir.

    4-Akarsuları: İlçenin en önemli akarsuyu Murat
    nehridir. Fırat nehrinin en büyük kollarından biri olan, Murat nehri
    Diyadin’in güneyindeki Aladağ ve Tendürek eteklerinden (Murat başı
    yöresi) doğar.

    Dağların meyiline uyarak önce Kuzeye daha sonra ilçenin yakınındaki
    düzlük alandan derin vadiler yaparak Batı yönüne akar. Bu nehirde
    ilçenin büyük ölçüde ihtiyacını karşılayan balık avlanmaktadır.

    5-İklim ve bitki örtüsü: Ormandan yoksun olan
    ilçemizde bitki örtüsü bozkırlardır. Tabii bitki örtüsü olarak ot
    türleri egemendir. Bunun yanında buğday, arpa, çavdar ve az miktarda da
    patates ekilmektedir. Önemli ölçüde hayvancılık yapıldığı için, ot
    alanları çok geniştir. Yaylalıklar genelde otlakiye olarak dağlık
    arazide yer almaktadır. Yazları ılık ve kurak kışlar soğuk ve kar
    yağışlı geçer. İlçe karasal iklime sahip olup, deniz seviyesinden
    yüksekliği 1925 metredir.

    EKONOMİ

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi1rq0

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi2wd1

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi2wd1

    İlçenin başlıca geçim kaynağı olarak hayvancılık ve ürünleridir. Toprak
    ürünleri ekonomik bakımdan ikinci sırada yer alır. Hayvancılık bölgesi
    olan ilçemiz de saklanan büyük ve küçük baş hayvanlar genelde ailenin
    geçimi için damızlık hayvan olarak beslenmekle birlikte ticaret amacıyla
    da bol miktarda beslenmektedir. Ticaret hayvanı olarak en çok tosun ve
    erkek kuzu alım ve satımı yapılmaktadır. Alım genelde ilçenin kendi
    bünyesinde yapılmakta olup, ticaret amacıyla beslenen hayvanlar ise
    başka illerde pazarlanması yapılmaktadır.Hayvan ürünleri olan yün,
    peynir, yağ,vb. gibi ürünlerin
    pazarlanması genelde ilçe içerisinde ve bir miktarda ilde yapılmaktadır.
    İlçe halkı ve köyleri yakacak olarak tezek ve kömür kullanır. Arazinin
    sulak olmayışı yapılan tarımcılığı büyük ölçüde verimsiz kılmaktadır.
    Bazı ailenin gelir kaynağı olarak da ot, saman, buğday, vb.
    tarımsal ürünlerdir. Beslenen hayvanlara ait yiyecek olan ot, saman,
    yem gibi hayvan yiyecekleri kış mevsimi gelmeden ihtiyaca göre yeteri
    kadar temin edilir. İş sahasının bulunmaması nedeniyle de işgücü az
    olanlar geçim kaynağı sağlayabilmek için kış veya yaz mevsimlerinde
    başka illere çalışmaya giderler. Hayvancılıkla uğraşan köylü ve ilçe
    halkı Haziran ayı başında gidip, Eylül ayı sonuna doğru yaylasından
    köyüne dönerler. Yayla olarak kullanılan yerler daha ziyade köye uzakta
    olan şahısa veya köy halkına ait meralardır. Bazı ailelere ait olan
    yaylaları komşu il ve ilçelerden para ile satın alan hayvancılıkla
    uğraşan kişilerde mevcuttur.

    Seracılık

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi4yk1

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi5fj8

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi6tz4

    İlçemizin Nüfusu

    İlçemiz İsaağa, Göl, Ketenpınar ve Murat Mahallesi olmak üzere toplam 4
    mahalleden ibarettir. İlçeye bağlı 61 köy ve 19 mezra olmak üzere toplam
    80 yerleşim birimi mevcuttur.

    Madenleri

    İlçede sanayi gelişmekle birlikte, ilçe maden yönünden çok zengindir.
    1989 yılında MTA’nın yaptığı araştırmalara göre özelikle Tendürek
    dağlarında geniş alanda Kükürt kömür yataklarının bulunduğu tesbit
    edilmiştir. Ayrıca köprü çermiğinin yanında bulunan dağlık bölgede ise, mermer yataklarına rastlanmıştır.

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi7cf7

    JEOTERMAL ENERJİ

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi8ho5

    Ağrı - DİYADİN Ekonomi9nf6

    Dünya’daki enerji kaynakları hızla tükenmektedir. Buna karşılık yeni
    enerji kaynakları arama ve bulma, bunu kullanma yolları
    araştırılmaktadır. Dünya ülkelerinin ekonomik açıdan giderek
    gelişmeleri, enerji gereksinimlerini hızla arttırmaktadır. Dolayısıyla
    ülkeler, bir yandan alışılmış enerji kaynaklarından daha ekonomik
    yararlanma yollarını ararken, öte yandan da yenilenebilir enerji
    kaynaklarından çok kapsamlı biçimde faydalanma yollarını
    araştırmaktadırlar. Gerçekten de bilim adamları, son yıllarda
    yenilenebilir enerji (jeotermal, güneş, rüzgar, gelgit gibi)
    kaynaklarından yararlanma yollarını bulmuş ve bu kaynaklardan bazılarını
    ekonomik olarak kullanmaya başlamışlardır. Söz konusu kaynaklardan daha
    ekonomik olarak yaralanmak için de, araştırmalar hızla
    sürdürülmektedir.
    Ekonomik gelişme ve hızlı kentleşmeye bağlı olarak Türkiye’de enerji
    gereksinimi giderek artmaktadır. Özellikle de, kentlerin ısıtılması
    konusunda önemli güçlükler söz konusudur. Bunlardan petrol, kömür ve
    odun gibi ısınmada yararlanılan alışılmış enerji kaynakları hem hızla
    tükeniyor hem de fiyatları artıyor. Ayrıca hava kirlenmesine yol açması
    bakımından da, önemli bir sorun yaşatıyor. Her ne kadar bazı kentlerde
    doğal gaz ve kaliteli kömür kullanılarak hava kirliliği sorunu
    çözümlenmeye çalışılmaktaysa da, henüz yeterli başarı sağlanamamıştır.
    Böylece jeotermal enerjinin önemi daha iyi biçimde anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de bu enerji kaynağı, hava kirlenmesine yol açmadığı gibi,
    maliyeti açısından da öteki enerji kaynaklarından daha ucuzdur.
    Türkiye jeotermal enerji kaynakları açısından oldukça zengin bir
    ülkedir. Bu özelliği dikkate alınırsa, bazı kentlerin jeotermal enerji
    kaynağından yararlanılarak ısıtılabileceği düşünülebilir. Oysa bu tip
    uygulamalar, ülkemizde pek yaygın değildir. Diyadin örneği, bu nedenle
    büyük önem taşımaktadır. Çünkü, Türkiye’de jeotermal enerjiden
    yararlanılarak kentlerin ısıtılabileceği konusundan en kapsamlı
    uygulamalardan biri Diyadin kasabasında gerçekleştirilmiş ve bugüne
    değin başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
    Jeotermal enerji kaynağından ısıtmada yararlanıldığı gibi; elektrik
    enerjisi üretiminde, sanayide ve turizm alanında da kullanımının
    yaygınlaştığı görülmektedir. Jeotermal enerjinin Diyadin’de konutların
    ısıtılmasında ve yeni sanayi kuruluşlarında başarıyla kullanılması, bu
    enerji kaynağına sahip yörelerdeki yerleşimler için güzel bir örnek
    oluşturmaktadır.

    Jeotermal Enerjinin Genel Özellikleri

    Günümüzde yaygın olarak kullanılan petrol ve kömür gibi enerji
    kaynaklarının rezervlerinin hızla azalacağı ve yakın bir gelecekte
    tükeneceği bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, yeni enerji kaynaklarının
    bulunması ya da alternatif enerji kaynaklarından daha geniş ölçüde
    yararlanılması yollarının araştırılması gerekmektedir. Böyle bir durumda
    jeotermal enerji, seçeneksel enerji kaynağı olarak dikkati çekmektedir.
    Yeryüzündeki bütün volkanik bölgelerde ve hatta volkanik faaliyeti
    binlerce yıl önce sona ermiş bulunan yerlerde bile, sayısız sıcak su
    kaynaklarının, fumarollerin bulunması, o yörede yüzeye yakın kayaçların
    altında ve daha derin yerlerde sıcaklığın var olduğunu gösteren
    delillerdir. Mağma hazinesi içinde serbest kalan gazların basıncının
    zayıfladığı ve dolayısıyla volkanik faaliyet sona erdiği zaman, mağma
    yavaş yavaş soğumaya devam eder. Bu soğuma sırasında büyük ölçüde su
    buharı olmak üzere, hidroklorik asit, karbondioksit, hidrojen, amonyum
    klorür v.b. gibi gazlar çıkar. Bütün bu gazlar yeraltı suyu zonu
    içindeki yarıklardan geçerek yeryüzüne ulaşır. İşte bu volkanik etkinlik
    sırasında çıkan gazlar tarafından ısıtılan yeraltı suyu ve diğer
    karışımlar, yeryüzüne sıcak kaynaklar, gayzerler, fumaroller olarak
    ulaşırlar.
    Yeryuvarlığının derinliklerindeki yüksek sıcaklık ile ilgili olan ve bu
    güçle ısınarak oluşan enerjiye, jeotermal enerji adı verilmektedir.
    Yerin derinliklerine doğru inildikçe sıcaklığın yükselmesi, jeotermal
    enerji oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Bilindiği gibi, yerkabuğundan
    aşağıya doğru her 33 m derinliğe inildikçe, sıcaklık ortalama 1ºC
    yükselmektedir. Öyle ki, zeminin tektonik ve litolojik özelliklerine
    bağlı olarak, belirtilen derinlik miktarında bölgelere göre farklılıklar
    ortaya çıkabilmektedir. Örneğin, yerkabuğunun deforme olduğu sahalarda
    1ºC sıcaklık artışı her 2-3 m derinlikte olmaktadır. Söz konusu alanlar,
    jeotermal enerji oluşumu için oldukça uygun koşullara sahiptir.
    Gerçekten de yeryüzünde jeotermal enerji kaynaklarının dağılışı ile
    tektonik kuşaklar, kırık sistemleri ve volkanik alanlar arasında yakın
    bir ilişki söz konusudur.
    Jeotermal enerjinin klasik enerji kaynaklarına göre en önemli üstünlüğü,
    güneş, rüzgar ve gelgit enerjisi gibi tükenmez bir enerji kaynağı
    olmasıdır. Diğer enerji kaynaklarında sıkça rastlanan çevreyi kirletme
    sorunu, bu enerji kaynağında söz konusu değildir. Bir başka
    üstünlüğüyse, jeotermal enerjinin üretim maliyetinin, diğer enerji
    kaynaklarından oldukça düşük olmasıdır.
    Son yıllarda kullanım alanları giderek çeşitlenen jeotermal enerjinin
    önemi daha da artmaktadır. Nitekim, günümüzde seraların, konutların,
    havaalanı pistlerinin, hayvan çiftliklerinin ve yüzme havuzlarının
    ısıtılması, balık başta olmak üzere çeşitli yiyeceklerin kurutulması,
    deniz suyundan tuz elde edilmesi ve elektrik enerjisi üretilmesi gibi
    çeşitli faaliyet alanlarında jeotermal enerjiden yararlanılmaktadır.
    Bununla birlikte, jeotermal enerjinin kullanım alanını ve potansiyelini
    belirleyen en önemli etken sıcaklık değeridir. Örneğin, 60ºC’nin
    altındaki jeotermal sulardan elektrik enerjisi üretiminde yararlanmak
    mümkün değildir.
    Dünyada tüketilen enerji miktarı içerisinde, jeotermal enerjinin payı
    henüz azdır. Ancak, son yıllarda kullanımda hızlı bir gelişme gösteren
    bu enerji kaynağının, yakın bir gelecekte, oldukça önemli oranda
    yaygınlaşması beklenmektedir. Teknik ve teknolojik gelişmelerle
    jeotermal enerjinin maliyeti düşmekte ve kullanım alanları da
    genişlemektedir. Özellikle yıllık elektrik enerjisi üretiminde,
    jeotermal enerjinin payı giderek artmaktadır. Dünyada jeotermal
    enerjiden en fazla yararlanan ülkelerin başında İtalya, İzlanda, Yeni
    Zelanda ve ABD gelmektedir.
    Dünya ülkeleri arasında jeotermal enerjiden yararlanmayı ilk başlatan
    ülke İtalya’dır, ve bu hususta diğer dünya ülkelerine de öncülük
    etmiştir. Ülkenin özellikle Toskana ve Larderello bölgelerinde açılan
    kuyulardan yüksek sıcaklıkta buhar elde edilmiş ve ülke enerji
    ihtiyacının bir bölümü bu yolla karşılanmaya başlamıştır. İzlanda’da da
    benzer uygulamalar görülür. Bu ülkede de gereksinim duyulan enerjinin
    yaklaşık %20’si jeotermal enerjiden karşılanmaktadır. Ülke nüfusunun
    yaklaşık yarısı, jeotermal enerji ile ısıtılan konutlarda oturmaktadır.
    Dünya standartlarına göre jeotermal kaynaklar, 150ºC’nin üstünde yüksek
    sıcaklık, 150-70ºC arasında orta sıcaklık, ve 70ºC’nin altında düşük
    sıcaklık kaynakları olarak sınıflandırılır.
    Ülkemizde 1200 sıcak su kaynağı mevcut olup, bunlardan 40ºC’nin üzerinde
    jeotermal akışkan içeren 140 jeotermal alan bulunmaktadır. Türkiye
    jeotermal enerji potansiyeli yüksek olan ülkeler arasında yer
    almaktadır. Özellikle Ege ve İç Anadolu Bölgeleri, jeotermal enerji
    yakıtlarının bulunabileceği alanların başında gelmektedir. Yapılan son
    araştırmalar Doğu Anadolu Bölgesi’nin de jeotermal enerji yatakları
    bakımından oldukça zengin olduğunu ortaya koymuştur. Ancak, bu
    potansiyelden henüz yeterince yararlanılamamaktadır.
    Diyadin ilçesi Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Murat-Van bölümünde yer
    alır. Yönetim açısından ise, Ağrı iline bağlıdır. İlin güneydoğusunda
    yer alan Diyadin ilçesi, yaklaşık 1274 km² lik yüzölçümüne sahiptir.
    İlçenin kuzeydoğusunda Doğubeyazıt; güneydoğusunda Çaldıran, Muradiye;
    güneybatıda Erciş; batıda ise Taşlıçay ilçeleri bulunmaktadır.
    İlçe, Doğu Anadolu bölgesinin dağlık, engebeli ve yüksek bir
    kesimindedir. Diyadin kasabası ise, tektonik kökenli bir çöküntü alanı
    olan depresyonun doğu kesimindedir. Diyadin ilçesinde Murat Nehri’nin
    aktığı vadiler, lav platolarındaki düzlükler, yer yer görülen tepeler ve
    yüksek dağlar başlıca yeryüzü şekillerini oluşturur. İlçe toprakları
    genel olarak kuzeyden güneye doğru yükselmektedir.
    Yaklaşık 1800 m civarında yükseltiye sahip olan depresyon sahası ile
    kenardaki dağlık sahalar arasında yükselti farkı yer yer 1000-1100 m’ye
    ulaşmaktadır. Diyadin depresyonu, teknoteknik kökenli olası nedeniyle,
    jeotermal enerji potansiyeli açısından oldukça uygun şartlara sahiptir.
    Ağrı il merkezine 57 km uzaklıkta olan Diyadin ilçesi, 1925 metre
    yükseltide kurulmuştur. Alanın tarihi geçmişi yaklaşık M.Ö. 4000 yıl ve
    daha eskilere uzanmaktadır. Bunu Diyadin kalesinin varlığı ve çevre
    köylerdeki kalıntılardan anlamak mümkündür.
    İlçede 1999 yılında tek kasaba yerleşimi (Diyadin) ve 61 köy yerleşimi
    bulunuyordu. İlçenin toplam nüfusu, 1997 yılı genel nüfus sayımı
    sonuçlarına göre, 37 400 olup, bu nüfusun % 28,5 (10 670) Diyadin
    kasabasında, %71,5’i (26 740) ise kırsal yerleşmelerde yaşamaktadır.
    Tektonik bir çöküntü alanı olan Diyadin depresyonu jeotermal enerji yatakları açısından oldukça zengindir. Köprü
    Çermiği (50ºC), Yılanlı Çermiği (40ºC), Tazekent Çermiği (42-44ºC),
    Gelereş kaynakları (33-63ºC), Kireçtepe Çermiği(65,5ºC), Hıdır Çayırı
    (35-45ºC), Mollakasım (44-68ºC), Dibekli (40-45ºC) kaynaklarının varlığı
    alanın jeotermal potansiyeli hakkında bir fikir vermektedir.
    Alanda jeotermal kaynak oluşumu, büyük ölçüde yörenin tektonik
    özellikleri ile ilgilidir. Bu nedenle bu sahanın tektonik gelişimine,
    genel olarak değinmek gerekir. Doğu Anadolu’nun genel tektonik
    karakterlerine bakıldığında, bölgenin Üst Miyosen’den itibaren
    kuzey-güney yönünde sıkıştığı bilinmektedir. -Araştırma alanında
    gözlenen NNW-SSE açılma çatlakları bu N-S yönlü sıkışmanın sonucu
    yapılar olarak değerlendirilebilir. Ancak E-W yönlü açılma yapıları
    alanın tektonik rejimiyle açıklanamayan bir karaktere bağlıdır. Alanda
    yer alan yaklaşık N-S yönlü olarak değerlendirilebilecek NNW-SSE
    yapılar, doğrultu boyunca izlendiğinde bugünkü kaynak çıkışlarının bu
    hatlar üzerinde gelişmiş olduğu görülür. Yarığın iki tarafında simetrik
    yapıda sırtlar oluşturan traverten çökellerinin geliştirdiği, aktif
    olarak traverten sırtı boyunca uzanan ve genişliği 0,5-1 m arasında olan
    yarık boyunca sıcaklığı 40-55ºC arasında değişen kaynakların çıktığı
    tespit edilmiştir. Bu yapının doğrultusu boyunca yapılan incelemede,
    Diyadin’in 3 km güneyine kadar yer yer kesintili olarak yaklaşık 7-8 km
    devam ettiği görülür. Alanda Davut Çermiği güneyinde başlayan N-S
    doğrultulu açılmalar Yılanlı ve Köprü
    çermikleri üzerinden kuzeye doğru uzanır ve bazaltlar içinde yaklaşık
    750 m kadar devam eder. Söz konusu zon içindeki devamı bu yapının
    karakterini yansıtan en önemli veriyi oluşturmaktadır.
    Diyadin depresyonu içerisinde açılan sondaj kuyularının yakınlarında,
    kaplıca olarak da yararlanılan çok sayıda sıcak su kaynağı
    bulunmaktadır. Yöredeki kaplıcalar içerisinde en modern olanı Diyadin
    Belediye Kaplıcası’dır. Bu kaplıcanın suları egzama, mide ülseri,
    nevrit, cilt ve deri, romatizma hastalıkları ile çeşitli rahatsızlıklara
    karşı iyileştirici etkileri vardır. Diyadin kentin güney kesiminde
    bulunan bazalt kültesinin güneybatı ve kuzeydoğusundan, çok sayıda fay
    ve olası fay hattı geçmektedir. Alandaki fay hatları çoğunlukla
    formasyonlar içerisinde ve bilhassa sınır kesimlerinde yer almaktadır.
    Buna karşılık bazalt ve bazaltik levhalar içerisinde ise daha az fay
    hattına rastlanmaktadır. Yöredeki sıcak su kaynaklarının, genellikle fay
    hatlarının yakınlarında ya da fay hatları üzerinde yer aldıkları
    dikkati çekmektedir. Bu kaynakların, çeşitli tarihlerde meydana gelen
    depremlerden değişik şekillerde etkilendikleri de dikkate alınırsa,
    sıcak su kaynaklarının çoğunlukla fay kaynağı olduğu söylenebilir.
    Yapılmış olan jeolojik, hidrolojik ve jeofizik araştırmalardan ve sondaj çalışmalarından, Davut, Tazekent ve Köprü
    Çermikleri arasında kalan alanın, jeotermal enerji üretimi için uygun
    koşullara sahip olduğu anlaşılmıştır. Nitekim, Diyadin’in güneyinde
    Davut Çermiği yakınındaki Gelereş tepe doğusundaki MTA 98-2 kuyusunda
    68ºC sıcaklığa ve saniyede 7 litre debiye sahip bir kaynak ile bu kuyuya
    yakın bir konumda yer alan MTA 98-1’de 77 m, MT 98-1’de 130 m’dir.
    Sıcak su ve buhar karışımı akışkan 70 m yüksekliğe kadar fışkırmıştır.
    Yörenin jeotermal enerji potansiyelini belilemek amacıyla, sahada daha
    başka kuyular da açılmıştır. Genel olarak fay hatları üzerinde açılan
    kuyulardan daha olumlu sonuçlar alınmıştır.

    Diyadin’de Jeotermal Enerjiden Yararlanma

    Konutların Isıtılması: Türkiye’de konutların
    ısıtılmasında jeotermal enerjiden henüz tam olarak
    yararlanılamamaktadır. Daha önce de belirtildiği üzere, ülkede halen az
    sayıda yerleşim merkezinde jeotermal enerjiden yararlanılarak konut
    ısıtılmakta, bazı yerlerde ise konutların bu yolla ısıtılması için
    çalışmalar yapılmaktadır. Jeotermal su sıcaklığının 40ºC’nin üzerinde
    olması halinde konutların ısıtılabildiği ve bunun dünyada bir çok
    örneğinin bulunduğu dikkate alınarak, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon evin
    jeotermal enerjiden yararlanılarak ısıtılabileceği ileri sürülmektedir.
    Bu tahmin gerçekleşirse, başta İzmir, Bursa, Aydın, Erzurum, Sakarya,
    Denizli ve Ağrı gibi kentlerin de yer aldığı 51 kent yerleşmesinin
    ısıtılmasında jeotermal enerji kullanılabilecektir. Gerçekten de
    Türkiye’de 40ºC üzerinde sıcaklığa sahip jeotermal kaynakların bulunduğu
    140 saha olup, ülkemiz jeotermal kaynak zenginliği açısından dünyada 7.
    sırada yer almaktadır.
    Diyadin, Türkiye’de jeotermal enerjiden yararlanılarak kentlerin
    ısıtılabileceği konusunda tipik bir örnektir. Kasabada, jeotermal
    enerjiden yararlanılarak konutların ısıtılması çalışmalarına 1998
    yılında başlanmış olup, sistemin büyük bir kısmını 1999 yılında
    tamamlanarak hizmete açılmıştır. Ancak daha çok konut ve seranın
    ısıtılabilmesi için sondaj çalışmaları devam etmektedir. Diyadin
    jeotermal sahası 65ºC sıcaklıkta, yüksek debide jeotermal akışkan
    üretimiyle Türkiye’nin ilk 15 sahası arasında yer almaktadır. Bu yönüyle
    de Türkiye’nin en kapsamlı jeotermal merkezi ısıtma projelerinden biri
    olan Diyadin jeotermal ısıtma sistemi, Diyadin Belediyesi ve özel bir
    şirket tarafından gerçekleştirilmiştir.
    Diyadin kasabasının ısıtılmasında, Yılanlı Çermiği yakınlarındaki MT98-1
    kuyusundan yararlanılmaktadır. Kuyudan alınan buhar ve sıcak su
    karışımı jeotermal akışkan, fazla ısı kaybına neden olmayan özel
    borularla yaklaşık 5 km uzaklıktaki dağıtım merkezine getirilmektedir.
    Bu merkezde akışkanın enerjisi tatlı suya aktarılmakta ve yaklaşık 60ºC
    kadar ısınan su, yalıtılmış özel borularla kasaba içerisine
    gönderilmekte ve kullanıma sunulmaktadır. Kuyu ile konutlar arasındaki
    mesafede sıcaklık kaybı, ortalama 3ºC kadardır. Kasaba içerisinde, içme
    suyu ağına benzer bir sıcak su dağıtım ağı da oluşturulmuştur. Diğer
    yandan enerjisi alınan jeotermal su, yer altına döşenen borularla termal
    otel kompleksine götürülmekte, burada açılan sondaj kuyularına,
    sistemde çökelti oluşumunu ve muhtemel arızaları önlemek için, çeşitli
    kimyasal maddelerle birlikte enjekte edilmekte ve daha sonra jeotermal
    akışkandan yararlanma yoluna gidilmektedir.
    Jeotermal sulardan ısınmanın yanı sıra, kullanım amacıyla da
    faydalanılmaktadır. Bu nedenle, evlere kalorifer tesisatı ile birlikte
    sıcak su tesisatının da döşenmesi gerekmektedir. Her iki tesisatı da
    tamamlayan kişiler, merkezi ısıtma sisteminden yararlanmak için
    belediyeye müracaat etmektedirler. 2002 yılı itibariyle ilçede,
    jeotermal enerjiden yararlanılarak ısıtılan konut sayısı 20, iş yeri
    sayısı 40'dır. Ayrıca resmi kurum ve lojmanların tamamı jeotermal enerji
    ile ısıtılmaktadır. Halen şehirdeki diğer konutların da merkezi
    sistemle ısıtılması için çalışmalar sürmekte olup, birkaç yıl içerisinde
    ilçe merkezinde bulunan konutların tamamının jeotermal enerjiden
    yararlanılarak ısıtılması planlanmaktadır.
    Daha önce kömür ya da sıvı yakıtla ısıtılan kaloriferli konutlar, basit
    birkaç değişiklik yapılarak jeotermal enerji ile ısıtılmış sıcak su
    verilebilmektedir. Sobayla ısıtılan evlerse, öncelikle kalorifer ve
    sıcak su sistemi döşenmesi gerekmektedir. Gelir düzeyi yetersiz olan
    ailelerin söz konusu sistemi döşetmekte gecikmesi, kasabadaki konutların
    tamamının merkezi sistemle ısıtılmasını önlemektedir. Kasabada
    kalorifer tesisatı yeni döşenen evlerde, daha çok tabandan ısıtma
    sistemi tercih edilmektedir. Söz konusu sistem, kalorifer peteği
    kullanılarak yapılan ısıtmaya göre, daha ekonomik ve daha kullanışlıdır.
    Seraların Isıtılması: Jeotermal enerjiden yararlanılarak seraların
    ısıtılması konusunda, öncü olan ülkeler yine bu enerji kaynağını diğer
    alanlarda kullanan ülkelerdir. Rusya, ABD, Japonya, Yeni Zelanda,
    İtalya, Macaristan, ve İzlanda da seracılık faaliyetleri oldukça önem
    kazanmıştır. Bu enerjiden yararlanarak üretim yapılan turfanda
    sebzecilik sahası Rusya’da 25 000 dönüm olup, bu alanlarda kış sezonunda
    bile bir milyon ton kadar sebze üretimi yapılmaktadır. Ancak
    Türkiye’de, yüksek jeotermal enerji potansiyeline rağmen, bu yönde
    yapılan uygulamalar sınırlı alanlara mahsus kalmıştır.
    Diyadin’de jeotermal kaynakların seracılığa uygulanabilirliği konusunda
    da araştırma başlatılmıştır. Araştırma alanında öncelikle deneme
    amacıyla kurulmuş küçük çaplı 8 sera bulunmaktadır. Genişliği 10 metre,
    uzunluğu ise 30 metreyi bulan bu seralarda domates, salatalık, biber
    gibi ürünler yetiştirilmektedir. Üzerleri polietilen muşamba ile örtülen
    seralarda çeşitli ürünlerin yetiştirilmesi planlanmaktadır. Üretime
    1998 yılından itibaren deneme amaçlı başlanmıştır.
    Seralarda yıllık üretilen ürün miktarı yaklaşık 160 ton kadar olup,
    üretilen ürünler başta Diyadin ilçesi ve yakın çevresi olmak üzere Ağrı
    şehrinde satışa sunulmaktadır. Jeotermal enerji ile ısıtılmış bu seralar
    içersinde döşenmiş borularla pompalanmakta ve seraların ısıtılması
    sağlanmaktadır. Çevrenin sıcaklık koşullarına bağlı olarak sıcak su
    girişi hızlandırılmakta veya yavaşlatılmaktadır.
    Bölgenin seracılık açısından uygun şartlara sahip olması ve mevcut
    seralarda oldukça verimli üretim yapılması, çiftçileri harekete
    geçirmiştir. Bu amaçla 2000 yılında, Ağrı Valiliği’nin öncülüğünde geniş
    kapsamlı seracılık projeleri geliştirilmektedir. Ağrı Özel İdare
    Müdürlüğü tarafından ilk etapta tahmini 2.000 m² alan üzerine sera
    yapılması planlanmaktadır. Seralarda nem ve sıcaklık kontrolü
    bilgisayarla gerçekleştirilecek, tabandan ısıtma sistemi uygulanacak ve
    sulama borularla damla metoduyla yapılacaktır. Seralarda domates,
    salatalık, patlıcan, biberin yanı sıra çeşitli çiçek türlerinin de
    yetiştirilmesi düşünülmektedir. Isıtma için önemli bir masraf
    yapılmayacağından seralarda üretilen ürünlerin maliyetinin, Akdeniz
    Bölgesi’ndeki seralarda yetiştirilen ürünlere oranla daha az olacağı
    tahmin edilmektedir. Halen kaplıcalar bölgesinde seracılıkla ilgili
    çalışmalar sürdürülmektedir.
    Kurutma İşleri: Diyadin’de jeotermal enerjinin
    bir diğer önemli uygulama alanını kurutma işleri oluşturur. Meyvelerin
    kurutulması ve konserve sterilizasyonu, deri kurutulması, mobilya ahşabı
    ve inşaat kerestelerinin kurutulması, selüloz ve kağıt endüstrisinde
    ağartma işlemi, şeker, ilaç, pastörize süt ve bira endüstrisi gibi
    birçok uygulama imkanı vardır. Halen Diyadin’de AG-KAR sıvılaştırılmış
    karbondioksit ve kurubuz üretim tesisi ile presipite kalsiyum karbonat
    üretim tesisi yapım çalışmalarına başlanmıştır. Türk-Alman ve
    Türk-Amerikan işbirliği sayesinde Almanya tarafından finanse edilen bu
    yatırım projesi önümüzdeki yıllarda hizmete girecektir.
    Sıvılaştırılmış karbondioksit ve kurubuzun, dünyada 200’ün üzerinde
    alanda kullanıldığı bilinmektedir. Bu kullanım alanlarından bazıları
    şunlardır: Gıda sanayiinde,seralarda bitki gelişimini hızlandırıcı
    olarak; gübre ve tekstil ve plastik sanayinde; ilaç üretiminde, tıpta ve
    cerrahide.
    Presipite kalsiyum karbonat üretim tesisinin yapımına ise 1999 Haziran
    ayı içersinde hizmete geçirileceği planlanmıştır. Burada üretilecek
    maddelerin kullanım alanları ise şunlardır: Tıbbi kimya ve gıda sanayi,
    çiçek imalatı; efervesan tablet yapımı; kaliteli kağıt yapımı; yağlı
    boya, matbaa mürekkebi üretimi; kozmetik, meşrubat sanayii; PVC üretimi;
    elektrik kablosu üretimi ve şarap sanayii.

    Jeotermal Enerji Kullanımının Yöreye Olan Etkileri

    Diyadin ilçe merkezinde jeotermal enerji kullanımına başlanmasıyla
    birlikte, olumlu yönde değişmeler meydana gelmiştir. Öncelikle ısınma
    giderleri büyük oranda azalmıştır. Nitekim Diyadin’deki konutlar, kömür
    ve sıvı yakıtla ısıtılan konutlara oranla ortalama 8 kat daha ucuza
    ısıtılmaya başlanmıştır. Öte yandan sıcak su kullanımı için de harcama
    yapmaya gerek kalmamıştır.
    Jeotermal enerji kullanımının yöreye yapmış olduğu bir diğer olumlu
    katkıysa hava kirliliğinin önemli ölçüde azalmış olmasıdır. Geçmiş
    yıllarda konutların ısıtılmasında kullanılan katı ve sıvı yakıtlar,
    havayı belirgin biçimde kirletiyordu. Jeotermal enerji kullanımıyla
    birlikte evlerin içindeki kirlenme de büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
    Hava kirliliğinin azalması, toplum sağlığını da olumlu yönde etkilemiş
    ve insanlar kendilerini geçmiş yıllara oranla daha zinde hissetmeye
    başlamışlardır.
    Diyadin ilçesindeki konutların jeotermal enerjiyle çok ucuza ısıtılması,
    ilçe merkezine olan göçleri hızlandırmıştır. Özellikle çevredeki kırsal
    yerleşimlerden göçlerin artması, ev fiyatlarının hızla yükselmesine
    neden olmuştur. Gerçekten de soğuk bir bölgede yer alan Diyadin’de
    evlerde devamlı sıcak suyun bulunması, ısınma harcamalarının düşük
    olması ve hava kirliliğinin azalması, kasabada yaşayan insanlara rahat
    bir yaşama ortamı sunmaktadır.
    Jeotermal enerjinin seraların ısıtılmasında da başarı ile kullanılması
    yöre ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. Halen deneme üretimi
    yapılan seralardan başarılı sonuçların alınması, yöre halkını
    umutlandırmıştır; seracılığın gelecekte yöre için iyi bir gelir kaynağı
    olacağı anlaşılmıştır. Bu amaçla Ağrı Valiliği önümüzdeki yıllarda bu
    faaliyeti yöre genelinde yaygınlaştırmayı planlamaktadır. Diyadin
    Belediyesi de özel sera kurmak isteyen girişimcilere, her türlü
    kolaylığı sağlamaktadır.
    Diyadin’de yapılmakta olan AĞ-KAR 100 ton/gün kapasiteli CO2
    sıvılaştırma ve kurubuz tesisiyle presipite kalsiyun karbonat üretim
    tesisinin gerçekleşmesiyle yeni yeni sanayi alanları doğacaktır. Bu
    sayede hem Diyadin kasabası süratle büyüyecek ve kentleşme süreci
    hızlanacak, ve hem de halkın yeni iş kollarında istihdamı ile işsizlik
    azalıp, halkın gelir düzeyi yükselecektir.
    Diyadin, Türkiye’de jeotermal enerji ile şehirlerin ısıtılabilmesinin
    mümkün olduğunu göstermesi açısından da tipik bir örnektir. Özellikle
    şehirlerde hava kirliliğinin önemli bir sorun oluşturduğu günümüzde,
    Diyadin örneğinin önemi daha da artmaktadır. Ülkemizin jeotermal
    enerjiye sahip olan yerlerinde bu kaynaklara yakın olan yerleşim
    yerlerinin ısıtılması çalışmaları devam etmektedir. Yerli ve
    yenilenebilir bir enerji kaynağı olan jeotermal enerjinin kullanımının
    yaygınlaşması, ülkenin enerji gereksinimi açısından dışarıya olan
    bağımlılığının azaltılmasına katkıda bulunacaktır.

    Kaynak: Bilim Teknik Dergisi (TUBITAK 2000 Şubat 387 Nolu sayısı

    EĞİTİM VE ÖĞRETİM

    İlçede okur yazar oranı %70 civarındadır. İlçe merkezinde 4 ilköğretim
    okulu, 1 yatılı ilköğretim bölge okulu ve biri sağlık meslek lisesi
    olmak üzere toplam 2 lise mevcuttur. Okulu bulunmayan mezra ve diğer
    yerleşim birimlerindeki öğrenciler öğrenimlerini ilçe merkezinde bulunan
    YİBO’da sürdürmektedir.İlçede Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün hizmet
    binası vardır. Yaygın eğitim hizmetlerini okullarda yürütmektedir.
    Beyazıt Sancağı Salnamesi'nde Diyadin'deki medrese ve sıbyan
    mekteplerinden bahsedilse de bu eğitim kurumları günümüze kadar
    ulaşamamıştır. Eğitim kurum ve etkinlikleri tamamen Cumhuriyet dönemine
    aittir.
    Diyadin Ortaokulu 1964'de, lise 1976 yılında yapılmıştır. Bu tarihlere
    kadar ilkokul sonrası eğitimi görmek isteyenler. Ağrı, Doğubayazıt ve
    Taşlıçay okullarından faydalanmışlardır.
    İlçe'nin 54 köyünden 53'ünde ilkokul bulunmaktadır. Yalnız Göğebakan
    köyünde, kışın köyün terk edilmesi sebebiyle okul yapılmamıştır. Otuzüç
    mezranın 17'sinde ilkokul vardır. Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü,
    İlçe'de ve uygun köylerde okuma-yazma
    halı, biçki - dikiş, nakış, elektrikçilik, muhasebe gibi kurslar açmaktadır.

    TARİHİ VE TURİSTİK ESERLER

    İlçemiz çok eski bir tarihe sahip olup, bugün birçok kalıntılarına
    rastlanmakla birlikte, çoğu eserler de silinip kaybolmuştur. İlçenin en
    önemli tarihi eserleri şunlardır.

    Ağrı - DİYADİN Yp0227c5f2jt4

    1-Diyadin Kalesi: İlçe merkezinin güneyine
    düşer. 1923 (1877) ve I. Dünya Harbinde sırasıyla Rusların ve
    Ermenilerin eline geçmiş olup büyük ölçüde hasar görmüştür. Günümüze
    kadar korunmadığı için tahrip edile edile çok az bir kalıntısı
    kalabilmiştir. Çevresinde oturan aileler de büyük tahirbatlar yaparak
    çıkardıkları taşlarla ev yapmışlardır.
    Evliya Çelebi’ye göre Diyadin kalesi Azerbeycan hükümdarı Ziyaeddin
    ((Sultan Hasan oğlu-Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu) tarafından
    yapılmıştır. Aslında kalenin yapılış tarzı, kullanılan malzeme ve
    işçiliği yönünden Urartu eserlerine çok benzemektedir. Bir sınır kalesi
    olan Diyadin kalesini Ziyaeddin yeniden onartmış, eklemeler yapmış,
    mevcut kale içerisinde bir barınak ve hatta yaptırmıştır.
    Seyyah Evliya Çelebi burayı gezdiği yıllarda Diyadin kalesinin 600
    toprak örtülü evi, bir hanı, bir hamamı, 40-50 dükkanı varmış. Fakat
    günümüzde bahsedilen bu yapılara rastlanmamaktadır. Ancak kalenin az bir
    kalıntısı ve kaleden Murat nehrine inen bir su yolu mevcuttur.

    2-Tokluca Kalesi: Diyadin ilçesine 19 km mesafede bulunan Tokluca Köyü’nün hemen arkasındaki tepe üzerinde bulunmaktadır.

    3-Avnik Kalesi: Avnik Kalesi, Diyadin’e 29 km
    mesafedeki Aladağ’ın yüksek bir tepe noktasında yer alan “Ali Hido” adlı
    ile anılan “Yankaya” Mezrasında bulunmaktadır.

    4-Kuje (Miraşe) Kalesi: Avnik Kalesi’nin yakın
    bir yerinde bulunan “Kuje Kalesi”de; Aladağ’ın yüksek noktalarında
    “Yankaya” mezrası sınırları içinde yer almaktadır.

    5-Meya Köyü Mağaraları: İlçenin 15 kilometre
    uzaklığında olan Meya (Günbuldu) köyünün 400 metre kuzeybatısında yer
    alan yüksek ve sıra kayalıklar içerisindedir. Sıra kayalık ile alt zemin
    arasında 100-200 metrelik bir çakıllı ve çıkılması güç bir yamacı
    vardır. Bu yamacın üst ucundaki dik, yüksek ve sıra kayalara oyulmuş
    sayısız ve değişik yapıda odalar. Barınma yerleri, mezarlar, tapınaklar,
    ibadethaneler, mağaralar ve saklanma yerleri vardır. Eski çağlarda
    burası dış baskın, işgal ve saldırılarda savunmaya çok elverişli ve ele
    geçirilmesi güç olacak şekilde yapılmış, savunması kolay biçimdedir.
    Mezar ve evlerin bulunduğu yerlerde toprak yapısı ve bir kısım kayalar
    gayet yumuşaktır. Aşağı durak yerinde önceleri çeşitli hayvan
    heykellerine, Mitolojik yapılara ve süsleme eserlerine rastlanmasına
    rağmen, şimdi söz konusu yapıtlara pek az rastlanmaktadır. Büyük bir
    kaya parçasına oyulmuş Mihtap, Haç işlenmiş taşlar, İslam ve yezidi
    mezarları Hz. Ali’nin atının ayağı izleri olduğu söylenen taşlar geriye
    kalan kalıntılardır.
    Meya kalıntılarının az ilerisindeki sahabe mezarları adı tarihi ve
    efsanevi izler taşır. Kırmızı şehit (Şehit-i sor), siyah şehit (Şehiti
    reş) Beyaz şehit (Şehid-i çil) bu şehitlerin en tanınmışlarıdır. Burada
    şehre su akıtılan bir de su tüneli vardır.
    Meya mağaralarının bulunduğu dağın tepesi düzdür. Ard arda uzayıp giden
    kayaların uzunluğu yaklaşık bir kilometredir. Bu kayaların yüksekliği
    ise 30-50 metre kadardır. Mağaralar peri bacaları, odalar, kale, sığınma
    ve barınma yerleri, vs. Hepsi bu dağın orta kısmında kayaların dibinde
    ve arasındadır. Kale, kayaların orta kısmına oyulmuştur. Güneye bakan
    pencereler, bazı odaların kapı ve balkon gibi bölümlerini oluşturmuştur.

    6-Tendürek Dağları: Sönmüş, volkanik bir
    dağdır. İlçenin Güney doğusuna düşer. Dağın tepesinde tandıra benzer
    çukurlar olduğundan bu adı almıştır. Tabii güzelliği ile birlikte, soğuk
    suları ve sıcak suları mevcuttur.
    Dağın sıcak suları kükürtlüdür. Tepesinde krater bir göl vardır. Kaynak
    suyu boldur. Murat nehrinin kaynağı buradan çıkmaktadır. Yazın yayla
    olarak kullanılır. Çeşitli av hayvanları bulunmaktadır. İlkbaharda
    buralarda bol miktarda mantar ve yenilebilen çeşitli bitkiler
    yetişmektedir.

    7-Kaplıcalar: Diyadin kaplıcaları; Yılanlı, Davut ve Köprü
    Çermiği şeklinde 3 gruba ayrılır. Kaplıcalar Diyadin’in 7 km
    güneyindedir.Sezon süresince devamlı dolmuş seferleri yapılan
    kaplıcalarda 150 yatak kapasiteli turistik otel, lokanta ve çayhanesi,
    kiralanacak odaları bulunmaktadır. En fazla kullanılan kaplıcalar
    şunlardır:

    a)Yılanlı Çermiği: Kaplıcaların merkezinde
    bulunur. Diğer çermiklere göre daha şifalı olduğu söylenmektedir.
    Kalsiyum, biokarbonatlı sulardandır. Hemen Murat nehrinin bitişiğinde
    olup suyu alttan kaynar ve serindir. Su sıcaklığı 39 derece
    dolayındadır. Yıllar önce bu su kaynağında yılanlar bulunduğu için bu
    adı almıştır. Üstü kapalı olup tüm tesisler bu kaplıcanın yanında
    bulunmaktadır. Açık yaralara, romatizmaya, nevralji ve kadın
    hastalıklarına iyi gelir.

    b)Davut Çermiği: Davut köyü sınırları
    içerisinde yer aldığından bu adı almıştır. İlçeye 10 km uzaklıktadır.
    Yılanlı çermiğinin kuzeydoğusuna düşer. Su sıcaklığı 45 derece
    civarındadır. Suyunda bol miktarda kalsiyum, biokarbonat,
    hidrojensülfür, karbondioksit ve magnezyum vardir. Suyun yeryüzüne
    çıktığı yerde kireç ve kükürtten oluşan taşlaşmış tepecikler vardır.
    Romatizmaya, kapalı ve sulu yaralara, bağursak, dolaşım, solunum ve mide
    hastalıklarına iyi gelir.

    c)Köprü Çermiği:
    Yılanlı çermiğinin 500 metre kuzey batısındadır. Suyu birkaç yerden
    kaynak vaziyetinde çıkar. Suyunda bol miktarda kireç ve kükürt
    bulunmaktadır. Suyun yeryüzüne çıktığı yerde kireç ve kükürtten oluşan
    taşlaşmış tepecikler vardır. Bu çermiğin suyu diğer çermiklere nazaran
    daha sıcaktır. Ortalama su sıcaklığı 50 derecedir. Suyun çıktığı yerden
    30 metre kadar uzaklıkta etrafı kapalı ve üzeri açık iki havuz
    mevcuttur.

    8-Kudret Köprüsü: Köprü
    çermiğinin hemen yanı başındadır. Çermiğin adı da buradan gelmektedir.
    Murat nehri üzerinde tahminen 40 metre yüksekliğinde 30 metre eninde
    tabii bir köprü olarak sert kayalardan oluşmuş yıkılma tehlikesi olmayan karşı tarafa geçit veren bir köprü görünümündedir.

    Evliya Çelebi, seyahatnamesinde burayı Gemap-İbretü-numa diye adlandırmıştır.

    9-Dambat Çermiği ve Maden Suyu:Ağrı’ya 5 km
    uzaklıktaki Yolluyazı (Dambat) Köyünde, Murat Nehrinin kıyısındadır.
    Yerden fışkıran su kükürtlüdür. Yara, çıban, sivilce gibi deri
    hastalıkları ve romatizma için şifalıdır.

    YÖRESEL ÖZELLİKLER

    Ağrı - DİYADİN Ypresel21d9fdccy9

    Ağrı - DİYADİN Ypresel51f53b6ju0

    Ağrı - DİYADİN Ypresel41f6ed0qd1

    Ağrı - DİYADİN Ypresel71f84b9wm0

    Ağrı - DİYADİN Ypresel1f98beym2

    İLÇENİN MİLLİ KÜLTÜR DEĞERLERİ

    1-Folklor: İlçemiz düğünlerinde oynanan mahalli
    oyunlar bar ve halay özelliğini taşır. İstisnalar hariç ferdi olarak
    oynanan tek oyun pek oynanmaz. Bütün düğünlerde folklor ve halk oyunları
    törenleri yapılır. Oyunlar, davul zurna eşliğinde oynandığı gibi kaval
    ve tulumla da oynanır. Bazı zamanlarda çalgı yerine söylenen türkülerle
    de oyunlar oynanır.
    Oyunlar genelde kadınlı erkekli el ele tutmak suretiyle halay şeklinde
    veya çok hareketli oyunlarla oynanır. Kadınların oynadığı oyunlar ağır
    tempoda oynanan oyun türleridir. İlçemizde oynanan oyunlar 3 grupta
    toplanır.
    a)Erkeklerin oynadığı oyunlar
    b)Kadınların oynadığı oyunlar
    c)Erkek-Kadın karışığı oynanan oyunlar

    2-Mahalli oyunlar: İlçemiz ve yöresinde çalgılı
    ve çalgısız oynanan mahalli oyunlar genelde hep aynı çeşit olup,
    bazıları aşağıda belirtilen oyunlardır.
    1)Çoban Ali
    11)Dello
    2)Lurke
    12)Nafo
    3)Basso
    13)Papure
    4)Laççe (Üç ayak)
    14)Nare
    5)Çimen çiçek
    15)Kaskas
    6)Hassiko yelli
    16)Hoşbilezik
    7)Zeyno
    17)Temur Ağa
    Ağrı - DİYADİN CoolÇevreş (Karagözlü)
    1Ağrı - DİYADİN CoolTanzara
    9)Koçeri
    19)Kofi dene
    10)Ağrı Sallaması

    3-Mahalli Yemekler ve Sofra Adabı: İlçemiz ve
    yöresinde yemek çeşitleri çok olup, bunlardan yöreye has olan en
    önemlileri saç kavurma ve halise'dir. Genellikle yemeklerde ete ağırlık
    verilmektedir. Sofra kurulmadan önce, yemek tahtası veya tepsinin altına
    geniş sofra bezi serilir. Genellikle yemekler yer sofrasında
    yenilir.Misafirlikte kadınlar ve erkekler ayrı ayrı olarak yemek yerler.
    Yemeklerdeki hizmette erkekler erkek misafirlere, kadınlar ise kadın
    misafirlere hizmet ederler. Sofraya yaş sırasına göre oturulur.
    Özellikle köylerde kadınlarla erkekler aynı sofraya oturarak yemek
    yemezler.

    4-Evlenme, Nişan ve Düğün Gelenekleri:
    İlçemizde evlenme yaşı 15-20 arasıdır. Evlenme işleri daha ziyade görücü
    usulü ile yapılır. Evlilik çağına gelen kız veya erkek aileleri
    araştırma, inceleme sonunda tespit edilir. Uygun görülen kız oğlan
    tarafının uygun gördüğü aracılar vasıtasıyla istetilir. Kız babası hemen
    menfi veya müspet bir cevap için belli bir süre bırakır. O süreden
    sonra verilen cevaba göre hareket edilir. Cevap müspet ise yine erkek
    tarafının yakınları tarafından kız istemeye gidilir. Araya belli bir
    başlık parası ve halatlar (hediye) konulduktan sonra şerbet içilir.
    Gelenlere yemekler ikram edilir. Gelen erkek tarafı gelin adayına nişan
    yüzüğü ile birlikte çeşitli hediyeler (altın, elbise, bilezik, küpe
    gibi) takarlar. Düğün günü için belirli bir gün tespit edildikten sonra
    dağılırlar. Tespit edilen düğün gününde yine erkek tarafının yakınları,
    komşuları, kız babası evine giderler. Gece çeşitli eğlencelerle birlikte
    kına yakılır. Ertesi günü gelin babasının evinden alınarak damat evine
    getirilir. Gelin adayı ile birlikte genelde kız tarafından bir kadın
    gelinle birlikte gider, buna kız yengesi denir. Kız yengesi damat evinde
    3-5 gün ağırlandıktan sonra .eşitli hediyeler ikram edilerek
    gönderilir. Düğünden sonraki gün gelin ve damat, babalarının evine el
    öpmeye giderler.

    5-Kirvelik: Erkek çocuklar genelde küçük
    yaşlarda sünnet ettirilir. Sünnet olacak çocuğa kirve tutulur. Kirve
    olacak kişiye sünnet öncesinde çeşitli hediyeler gönderilir. Bu
    hediyeler genelde koç, tosun gibi hediyelerdir. Sünnet günü kirveye
    bindirildikten sonra; kirve hazırlıklara komşularını yanına alarak
    kirvesinin evine gider.
    Sünnet olacak çocuğun tüm sünnet masrafları kirve tarafından karşılanır.
    Çocuk kirvenin kucağına oturtularak sünnet ettirilir. Gelen misafirlere
    yemek, şerbet ve meyveler ikram edilir. Kirve olan ailelerin
    dostlukları ömür boyu devam eder. Bazı ailelerde sünnetler çalgı ile
    yapıldığı gibi, bazı ailelerde de mevlit okutarak sünneti yaparlar.

    6-İlçenin Toplum Hayatı: İlçede yaşayış biçimi
    bazı değişikliklere uğramakla birlikte, eski örf, adet, gelenek ve
    görenekler halen özelliklerini korumaktadır. Akrabalık ilişkileri
    sıkıdır. Kan akrabalığı yanında aşiret akrabalığı da belirgin bir
    düzeydedir.
    İlçedeki köyler çeşitli aşiretlere mensuptur. Aile nüfusları genelde
    kalabalık olup bir arada yaşarlar. Erkek çocuklar evlendikten sonra baba
    evinden ayrılırlar. Miraslarda kızlara kesinlikle pay verilmez.
    Evler, taş, ker*** ve briketten inşa edilip bir arada bulunur. Yakacak
    olarak hayvan gübresinden yapılan tezek kullanılır. Gelin ve orta
    yaştaki kadınlar yabancı erkeklerle ve kendilerinden büyüklerle konuşmaz
    (Gelinlik eder), bir arada yemek yemezler. Baba evde aile reisi olup,
    sözü en çok geçen kişidir. Anne evde ev işleri ve hayvan bakımını
    üstlenir. Evli kadın ve erkekler eşlerini adları ile çağırmazlar.
    Kadınlar kocalarının gıyabinde, o bizim herif, bizimki, çocukların
    babası, vb. erkekler de hanımları için çocukların anası, bizim avrat, köroğlu, hatun gelinimiz, bizim küldöken, vb. tabirlerini kullanırlar.
    İlçede özellikle arazi anlaşmazlıkları yüzünden zaman zaman kavgalar
    çıkar. Bu kavgaları araya giren aşiret reisleri ortadan kaldırır. Doğum,
    ölüm, düğün ve hastalık gibi olaylarda aileler arası yardımlaşmalar
    yapılır. Kız kaçırma olayları da yine kavgalara neden olmakla birlikte;
    yine sözü geçen aşiret reislerinin araya girmesiyle bu sorun da çözüme
    kavuşur. Kız kaçırma olayı ile ilgili barışmalarda yapılan anlaşma
    gereği olarak başlık veya kız verilir.İlçede kış uzun sürdüğünden ve
    yolların kapanmasından dolayı kış yiyecekleri olan un, şeker, patates,
    lahana gibi yiyecekler sonbaharda yetecek kadar temin edilir. Hayvan
    yemleri de yine kar yağmazdan önce temin edilir.

    MAHALLİ KIYAFETLER

    İlçede özellikle köylerde giyilen giysilerde eski giyim örneklerine
    rastlamak mümkündür. Bu giyimler, daha ziyade kadınlarda görülür. Erkek
    giyimleri günümüz giyimlerine uygun olup klasik tarzdadır. Çalışma
    günleri ve çok sıcak günler hariç erkekler ceket, pantolon, yelek giyer
    başlarına şapka örteler. Kış günlerinde pantolon altına uzun don veya
    pijama giyilir. Çorap olarak genelde elde örülen yün çoraplar giyilir.
    Erkeklerin giydiği çoraplar sade, kadınların ise geleneksel motif ve
    örneklerle süslü olur. Kadınlar ve kızlar kapalı giyinirler, başlarını
    örter ve bellerine kemer bağlarlar. Giyilen elbiseler birden fazla olup,
    çeşitli göz alıcı renkler tercih edilir.Genç kız ve gelinler eşarp,
    orta yaştakiler leçek ve yaşlı kadınlar ise beyaz başörtüsü ile
    başlarını örterler. İlçe merkezindeki kadın giysileri günümüz modasına
    uygun giysilerden oluşur. Köylerde kızlar, çeşitli boncuklardan oluşan
    kolyeler takarlar. Yaşlı kadınlar ise, eski Osmanlı feslerini andıran
    etrafı gümüş veya altın sarısı paralarla süslü “KOFİ” denilen fesi
    takarlar.

    MAHALLİ EL SANATLARI

    A) Dokumacılık: İlçede dokumacılık bir hayli
    gelişmiştir. Uzun yıllardan beri süre gelen ve kendisine has motiflerle
    süslü halılar ve kilimler dokunmaktadır. Dokunan bu halı ve kilimler
    ekserisi ağaçtan yapılan yer tezgahlarında yapılır. Bu halı ve
    kilimlerin eni 1.5-2 metre boyları ise 3-5 metre civarında olur. Söz
    konusu bu halı ve kilimlerin ipini aile kendi yöntemleri ile
    hazırlamaktadır. Ayrıca halı kadar kalın ve çeşitli motiflerle süslü
    olarak kuzu yününden sıkıştırma usulü ile yapılan keçe de bol miktarda
    yapılıp kullanılmaktadır.

    B) Örgücülük: İlçemiz ve çevresi hayvancılık
    bölgesi olduğundan, ihtiyaç fazlası yünler satılmaktadır. Evin
    ihtiyacına göre ayrılan yün ise iplik haline getirilerek lüzum görülen
    ve yukarıda bahsedilen halı, kilim ve keçe dışında kış aylarına hazırlık
    olarak bol miktarda çorap, eldiven, başlık ve kazaklar örülmektedir.
    Ayrıca evlenecek kızlara bu yünlerden yatak, çorap, kazak gibi
    çeyizlikler hazırlanır.

    Örgücülük, hemen hemen her kadın tarafından bilinmekte olup, çeşitli desen ve örneklerle yapılmaktadır.

    KAPLICALARIMIZ

    Diyadin, kaplıcaları ile tanınan bir ilçedir. Halkın çermik, sıcak su dediği kaplıcalar Köprü,
    Yılanlı, Davut ve Tazekent adlarıyla anılmakladır.Çermikler ilçe
    merkezine 7 km. uzakta ve Murat nehrinin doğu kıyısındadır. Çermiklerin
    bulunduğu arazi engebeli olduğundan, geniş bir alana dağılmıştır.
    Aralarında 500-1000 m. mesafe vardır. Buradaki sularda radyoaktivite,
    kalsiyum, sülfür, karbondioksit, magnezyum, kükürt, bikarbonat ve demir
    vardır. Cilt hastalığı, özellikle romatizma ve siyatik gibi hastalığı
    olanlar şifa bulmak için buraya giderler. Kaplıca sularından meydana
    gelmiş çok güzel görünüşlü kalker tulleri ve traverten, buraları daha
    gösterişli yapmıştır.Bu kaplıcalara halkın akını haziranda
    başlar,Ağustos sonuna kadar devam eder. Yakın köylüler ve kasaba halkı
    diğer aylarda da yararlanır.Kaplıcaları Diyadin Belediyesi kiraya vermek
    suretiyle işletmektedir. Kaplıcada 150 yataklı turistik otel ve lokanta
    - çayhanelerin yanı sıra, çok sayıda kamp çadırları olur. Buraya
    gelenlerin çoğu kendi özel çadırlarında barınır, Her kaplıcada çeşme,
    elektrik ve çayhane bulunmakladır

    Ağrı - DİYADİN Tekinlerkaplica22e03b9zl0

    Ağrı - DİYADİN Tekinlerkaplica32df4b5rs3

    Ağrı - DİYADİN Tuncakaplica12dddb3dh1

    Ağrı - DİYADİN Yilanlikaplica32d983dbd2

    Ağrı - DİYADİN Koprulukaplica12d7738vb5

    Ağrı - DİYADİN Koprulukaplica22d6352ek3

    Ağrı - DİYADİN Koprulukaplica32d4ae8fz1

    Ağrı - DİYADİN Pamukkale2d30aaux7

    Ağrı - DİYADİN Davutkaplica22e3a2anl6

    KONAKLAMA

    1- BELEDİYE OTEL 0472 511 37 47
    2- TERMAL OTEL 0472 511
    3- ÖĞRETMENEVİ 0472 511 23 62
    4- DOĞAN OTEL 0472 511 20 47

    Ağrı - DİYADİN Konaklama3333ea7rl6

    Ağrı - DİYADİN Konaklama2334df8ob3

    Ağrı - DİYADİN Konaklama1335991bn9

    Ağrı - DİYADİN Konaklama3364fbmz8

    ULASIM

    Ağrı - DİYADİN Harita3a4c12qs6

    1- AGRI ARARAT 0472 511 22 09
    2- AGRI TUR 0472 511 26 40
    3- PATNOS TUR 0472 511 31 24
    4- AĞRI DAĞI 0472 511 41 42

    AGRI - DIYADIN
    11:00 - 12:10
    15:00 - 16:10

    DIYADIN - AGRI - ERZURUM
    05:00 - 09:00
    06:00 - 10:00
    07:00 - 08:10
    09:00 - 10:10

    ERZURUM - AGRI - DIYADIN
    13:00 - 16:00
    16:00 - 19:00

    Not : Her saat başı Ağrı - Doğu Bayazıt minibüslerimiz çalışmaktadır.

    KÖYLERİMİZ

    NO KÖYÜN ADI İLÇEYE UZAKLIĞI (km) NÜFUS
    1 Akçevre (Tophaç) 19 293
    2 Akyolaç (Yezdo) 11 337
    3 Allınkilit (Kürdi) 11 423
    4 Aşağı Akpazar 14 160
    5 Aşağı Dalören (Aşağı Biligan) 19 357
    6 Aşağı Kardeşli (Aş. Kürnevruz) 8 306
    7 Aşağı Tütek 14 241
    8 Atadamı (Giridin) 40 409
    9 Auiyolu (Öztürkan) 13 758
    10 Batıbeyli (Zifkcr) 23 905
    11 Boyalan(Kürdikan) 9 510
    12 Budak 17 200
    13 Burgulu(Koran) 29 388
    14 Büvetli (Şikeft) 20 539
    15 Davut 12 976
    16 Dedebulak (Tujipazar) 43 1.393
    17 Delihasan 28 265
    18 Dibekli 12 361
    19 Dokuztaş (Gevirgevrik) 14 217
    20 Gedik 31 201
    21 Göğebakan (Kopuzan) 3 57
    22 Gözüpek (Korankomu) 21 124
    23 Günbuldu (Meya) 12 998
    24 Hacılhalit 20 1.463
    25 Heybeliyurt (Cücan) 15 310
    26 Kapanca (Setirarab) 16 349
    27 Karapazar 10 829
    28 Kocaçoban (Bubo) 25 842
    29 Kolancı 33 242
    30 Kuşburnu (Canakız) 15 656
    31 Mollakara 20 427
    32 Mutlu (Karaca) 25 757
    33 Oğuloba (Şatvelet) 24 327
    34 Omuzbaşı (Şükrük) 4 669
    35 Pirali 21 264
    36 Rahmankulu 14 427
    37 Satıcılar (Bezirgan) 10 992
    38 Sürenkök (Kori) 22 362
    39 Sürmeliikoç (Soran) 18 824
    40 Şekerbulak 35 158
    41 Taşbasamak (Mirzecan) 9 702
    42 Taşkesen 14 1.135
    43 Tavla 7 482
    44 Tazekent 14 373
    45 Toklucak 19 474
    46 Ulukent 19 1.169
    47 Uysallı (Kalender) 19 105
    48 Yanıkçukur (Tendürek) 30 744
    49 Yeniçadır (Bozo) 15 675
    50 Yeşildurak (Tapu) 6 512
    51 Yolcupınarı (Zeynel) 30 669
    52 Yörükatlı (Dank) 19 162
    53 Yukarı Akpazar 15 274
    54 Yukarı Dalören (Yk. Biligan) 21 673
    55 Yukarı Tütek 18 143
    56 Yuva (Mela) 33 236
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
     
    Ağrı - DİYADİN
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
     :: Memleketini Tanı-
    Buraya geçin: