Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGüncel KonularGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
En son konular
»  Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:05 am tarafından AyMaRaLCaN

» Bir Sarkisin Sen
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:03 am tarafından AyMaRaLCaN

» MerHaba MerHaba :)
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:58 am tarafından AyMaRaLCaN

» Azerbaycan Yemekleri,Azerbaycan Yemek Kültürü,Azerbaycan Mutfağı
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» ORHAN AFACAN SIIRLERI Tas Atan Cocuklar
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 7:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bu Mezarda Bir Garip Var
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:51 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bizden Geriler (Gam Kasavet)
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Benim Hayatım
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Babasını (Bir Fakirin Hatırını)
 Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:46 am tarafından AyMaRaLCaN

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Istatistikler
Toplam 7 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: AyBüke

Kullanıcılarımız toplam 28063 mesaj attılar bunda 19753 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Similar topics
    Sosyal yer imi
    Sosyal yer imi reddit      

    www.ay-maral-can.yetkin-forum.com

    Sosyal bookmarking sitesinde adresi saklayın ve paylaşın
    En bakılan konular
    Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
    Türkmenistan (3) - Türkmen İsimleri
    Sinezenler..Sözleri
    Bir Sarkisin Sen
    Azərbaycan dili → Bəzi sait səslərin tələffüzü
    Radyo icin Tema Resimleri Resimler Resim
    MerHaba MerHaba :)
    ŞİİR DİNLETİSİ SUNU METNİ
    Çok Güzel Kalp Resimler,i Güller ve Kalpler,
    Azerbaycan Bayragi

     

      Deri Hastalıkları ( Dermatoloji )

    Aşağa gitmek 
    2 posters
    YazarMesaj
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Deri Hastalıkları ( Dermatoloji )    Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeC.tesi Mayıs 21, 2011 10:54 am

    Mantar Hastalığı Genel Bilgi

    Mantar Hastalığı Genel Bilgi

    MANTAR ENFEKSİYONLARI


    1 . MANTAR ENFEKSİYONLARI ( dermatofit, tinea )
    Vücut yüzeyinde dermatofitler denilen, cildin üst tabakası, tırnak ve saç gibi yerlerde üreyen, küf benzeri mantarlarla infeksiyon olmasıdır. Geçiş genelde insandan insana veya hayvandan insana olabilir.

    Nedeni
    Mantar infeksiyonu her yaşta olabilir. Tinea capitis ( saç mantarı ), tinea cruris ( kasık mantarı ) ve tinea pedis ( ayak mantarı ), tinea barba ( sakal ), tinea unguim ( tırnak ) özel mantar infeksiyonlarıdır.

    Şikayetler
    Etkilenen bölgede kaşıntı, cilt lezyonları ve kızarıklık, halkasal şekilli lezyonlar, koyu veya açık renkli değişik alanlar gibi belirti ve şikayetlere neden olabilirler.

    Tanı ve tedavi
    Tanı esas olarak cildin görünümüne göre konur. Bazı mantarlar özel bir mavi ışıkla karanlık odada incelenirse floresan verirler. Kesin tanı mikroskopla alınan parçaların incelenmesi ile konur. Ciltten alınan kazıntı ayrıca laboratuara gönderilerek kültürde üremesi değerlendirilebilir. Tedavide kişisel bakım çok önemlidir. Deri temiz ve kuru tutulmalıdır. Ciddi ve uzun süreli infeksiyonlarda hekime başvurulmalıdır. Hekim sizin için ağızdan kullanılan veya cilde sürülen ilaçlar önerebilecektir. Tedavi edilmediği zaman üzerinde bakterilerin üremesi ile ikincil bakteriyel infeksiyonlar olabilir.

    Önlem
    Genel olarak iyi temizlik şartları infeksiyonu önlemeye yardımcıdır. Mantarlar bulaşıcı olduğu için elbise, saç fırçası veya kişisel kullanılan gereçler risk grubunda olan veya mantar geçiren insanlarla paylaşılmamalıdır.

    2 . AYAKTA MANTAR ENFEKSİYONU
    Dermatofitler denilen mantarlar tarafından yapılan infeksiyondur. Vücudumuzda normalde bakteriler ve mantarlar hastalık yapmadan yaşarlar. Uygun ortam bulduklarında hızla çoğalıp, infeksiyona neden olabilirler. Ayak mantarı oldukça sık rastlanan bir cilt hastalığıdır. Genellikle ergenlikten sonra görülür. En sık görülen ve en çok tekrar eden mantar infeksiyonudur . Diğer mantar infeksiyonlarıyla birlikte görülebilir. Ayak mantarı ve benzer hastalıklara tinea infeksiyonları denir ve saç, tırnak ve dış deri gibi dokularda yaşayabilirler. Nemli ve ılık bölgelerde ürerler. Sıkı ayakkabılar giyilmesi, cildin uzun süre nemli kalması, küçük tırnak ve cilt sıyrıkları duyarlılığı arttırabilir. Tinea infeksiyonları bulaşıcıdır , direkt temasla veya aynı ayakkabı ya da duş zemininin kullanılması ile geçebilir.

    Önlem

    Ayak temiz, serin ve kuru tutulmalıdır.
    Pamuklu, yün veya bunlar gibi emici maddelerden yapılmış çoraplar giyilmelidir.
    Ayakkabılar ayağa tam olmalı ve böylece ayağa ya da tırnaklara travma azaltılmalıdır. Dar burunlu, yüksek topuklu, eski, yıpranmış ayakkabılar, çorapsız giyilen ayakkabılar veya başkasının ayakkabısı giyilmemelidir
    Eski yıpranmış ayakkabılar, çorapsız giyilen ayakkabılar veya başkasının ayakkabısı.
    Yüksek yoğunlukta mantar sporları içerebilecek yüzeylerde yalın ayak yürümekten kaçının : halı döşeli zeminler, banyo yerleri, duşlar, jimnastik salonları, soyunma odaları, yüzme salonları, hamamlar gibi.
    Tırnaklar kısa ve düz kesilmelidir. Kenarlarını yuvarlak kesmeyin.
    Vücudun diğer kısımlarında olan tinea pedis ve yüzeysel mantar infeksiyonlarına bakın ve tedavi ettirin. Normal ve anormal tırnakları kesmek için farklı tırnak makasları kullanın.
    Aile üyeleri veya yakın arkadaşlar, temas eden kişiler tinea pedis ve tırnak mantarı için tedavi edilmelidir.

    Kaşıntı, kızarıklık, sulanma, su dolu kabarcıklar, normal görünen tırnağın renginde değişme gibi durumlarda tinea pedis veya tırnak mantarından şüphelenin.
    Şikayetler
    Kaşınma, yanma, etkilenen bölgenin sızlaması görülebilir. Ayakta kızarıklık olabilir. Ayak tabanı, parmakları veya tırnakta kızarıklık ve inflamasyon oluşabilir. İçi su toplamış yaralar gözlenebilir. Kabuklanıp, dökülmeler olabilir. Tırnakta renk değişikliği, kalınlaşma, kabalaşma gelişebilir.

    Tanı ve tedavi
    Cilt kültürü ve kimyasal maddelerle inceleme yapılabilir. Tedavide kişisel bakım çok önemlidir. Cildi kuru ve temiz tutmak gerekir. Ayak sürekli kuru tutulmalıdır. Temiz çoraplar giyilmelidir. Hekim size mantara yönelik uygun ilaçları verecektir. Bunlar deriye sürülen ilaçlar ve ağız yoluyla alınan ilaçlar olabilir. Eğer mantar infeksiyonunun olduğu bölgede bakteriler de infeksiyon yapmışsa antibiyotik tedavisi de gerekir. Ayak mantarı zor iyileşebilir ve tekrarlayabilir. Uzun süreli tedavi ve önleyici tedavi gerekebilir.


    3 . KASIK MANTARI
    Kasıkta kaşınma sıklıkla ekzema veya başka nedenlerle olur. Kaşıntı ile birlikte sıklıkla erişkin erkeklerde olan bir hastalıktır. Nemli ve ılık alanlarda olabilir. Kötü hijyen, sıkı çamaşırın sürtünmesi, bölgenin uzun süre nemli kalması ile infeksiyona duyarlılık artar. Kasık mantarı genellikle cinsel organlarda oluşmaz. Diğer tinea infeksiyonlarına göre daha az ciddidir. Ancak anal bölgede kaşıntı veya rahatsızlığa neden olabilir.

    Şikayetler
    Kasıkta, anal bölgede kaşıntı, kızarıklık olur. Sınırları keskindir. Kuru ve kabuklu gibi olabilir. İçi sıvı dolu lezyonlar da olabilir. Ciltte koyu veya açık alanlar olabilir.

    Tanı ve tedavi
    Tanı esas olarak cildin görüntüsüne göre konur. Biyopsinin mikroskopik incelemesi veya kültür yapılabilir. Tedavide kişisel hijyen ve bakım önemlidir. Hekim sizin için uygun ağızdan veya cilde sürülen ilaçları verecektir. Tedaviye cevap verir, ancak bazı durumlarda dirençli olabilir. Lezyon bölgesinde kalıcı renk değişikliği yapabilir.

    Önlem
    Genel olarak iyi hijyen önemlidir. Banyodan sonra kurulanmak gerekir. Sürtünmeyi önlemeye çalışmak önemlidir. İç çamaşırlar sıkı ve havasız olmamalıdır.


    4 . TIRNAK MANTARI
    Hem el hem de ayak tırnaklarında görülebilir. Tırnaklar kalınlaşır, tabakalara ayrılır ve renk değiştirir. Uzun süreli tedavi gerektirir. Bazen tedaviye direnç ve nüks gelişebilir.


    5 . SAÇ MANTARI
    Genellikle çocukları etkiler. Bulaşıcıdır ve salgın olabilir. Genellikle hafiftir. Lezyonlar halkasal veya keskin kenarlı değildir. Kırılan saçların sonucu olarak tipik siyah noktalar olabilir. Bazı tiplerinde soluk, kırılgan saçlar vardır. Tedavi hekim tarafından yapılmalıdır. İlaçların yanı sıra uygun şampuanlarla da yıkanmalıdır.


    6 . VAJİNAL KANDİDİYAZİS
    Candida albicans özellikle kadınların genital florasında sıklıkla bulunan bir mantardır. Bu etkenin şikayete neden olacak şekilde vajinada aşırı çoğalmasına kandidiyazis denir. Bu hastalık kadınların 3/4‘ünde hayatlarında bir kez, yarısında da birden fazla kez olur. Normalde bulunan bu mantarın aşırı çoğalmasının altında pek çok faktör yer almaktadır. Geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımı ve ağız yoluyla alınan doğum kontrol hapları alımı bu risk faktörlerinden ikisidir. Hamilelik, menstruasyon, şeker hastalığı, sıkı iç çamaşırları, HIV virüsü veya bazı ilaçlarla bağışıklığın baskılanması da diğer nedenlerdir.

    Şikayetler ve belirtiler
    Kadınlarda genellikle cinsel organda tahriş ve akıntı vardır. Kaşıntı ve yanma da önemli şikayetlerdir. Kaşımak nedeniyle vulva şişebilir ve çatlaklar oluşabilir. Cinsel ilişki sırasında ağrı hissedilebilir. Akıntı beyaz, peynirimsidir. Erkekler genellikle şikayetsiz taşıyıcılar şeklindedirler. Nadiren idrar yapılan yerden hafif bir kaşıntı olabilir. Özellikle cinsel ilişkiden sonra erkekler yanma ve tahriş hissedebilirler. Ciddi olgularda penis başında aşınmalar, çatlaklar olabilir.

    Önlemek için neler yapılabilir?
    Sıkı ve sentetik giysiler giymekten kaçının.
    ·Pamuklu çamaşırlar giyin.
    ·Genital bölgenizi yıkadıktan sonra kuru tutun. Çünkü nemli ortamlar mantarların üremesi için daha uygundur.
    ·Genital temizliği önden arkaya doğru yapın, böylece rektumdaki mikroorganizmaları vajinanıza taşımamış olursunuz.
    ·Mayo veya diğer ıslak giysilerinizi hemen değiştirin.
    ·Kadın hijyenik spreyleri veya deodarantlarını, parfümlü pedleri kullanmayın. Parfümlü, kremli tuvalet kağıtları kullanmayın. Bu gibi malzemeler vajinanın asitliğini değiştirerek infeksiyona yatkın hale getirebilir.

    alinti
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Sedef Hastalığı Genel Bilgi     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeC.tesi Mayıs 21, 2011 10:57 am

    Sedef Hastalığı Genel Bilgi

    Psoriasis, Grekçe kaşıntı anlamına gelen 'psora' kelimesinden köken alır. Sedef hastalığı olarak da bilinir. Hastalığın bulunduğu deri bölgesi kızarık hale gelir. Üzerinde kalın gümüş renkli kabuklanmalar oluşur. Saçlı deri, diz, dirsek ve sırtın alt kısmı sıklıkla tutulan bölgelerdir.
    Bazı vakalar kişinin hastalığının farkında olmayacak kadar hafif seyirlidir. Diğer taraftan vücudun büyük bir kısmını tutacak şekilde şiddetli seyredebilir. Bu çok şiddetli vakalarda bile yararlı tedavi metodları vardır.
    Sedef hastalığı aynı ailenin birden fazla bireyinde görülebilmesine rağmen bulaşıcı değildir. Toplumda hastalığın görülme sıklığı yüzde 1 ila 3 arasında değişmektedir.

    Sedef hastalığının sebebi nedir?

    Sebep bilinmemektedir. Bununla birlikte güncel araştırmalar kanda bulunan akyuvarlardaki bir anormalliğin iltihabi olayı tetiklediğine ve hastalığın gelişime yol açtığına işaret etmektedir. İltihaptan dolayı deri üç dört günde bir dökülür. Bu normalden yedi sekiz kat daha hızlıdır.
    Hastalar deride kaşıma, yolma, yaralanma veya aşırı güneş yanığından 10-14 gün sonra beneklenme tarzında yeni plakların ortaya çıktığını farkeder. Sedef hastalığı aynı zamanda, streptokoksik boğaz iltihabı gibi bazı infeksiyonlardan sonra, bazı ilaçların alımıyla birlikte aktivite kazanabilir. Alevlenmeler kış aylarındadır çünkü deri kurur ve güneş ışığı azalmıştır.

    Sedef hastalığının tipleri:

    Hastalık çeşitli formlarda görülebilir. Bu formlar hastalığın şekli, şiddeti, devam etme süresi, yerleşim yeri açısından farklı özellikler taşır. En sık görülen formda başlangıçta küçük kırmızı bir kabarıklık vardır.Giderek genişleme ve kabuklanmalar ortaya çıkar. Kabuklar kaldırıldığında altta küçük kırmızı kanama alanları görülür.

    Dizler, dirsekler, kasık bölgesi ve genital bölge, kollar, bacaklar, avuç ve ayak tabanları, saçlı deri, vücuttaki kıvrım bölgeleri sedef hastalığının en çok görüldüğü bölgelerdir.
    Tırnakta sedef hastalığı varsa üzerinde nokta şeklinde çöküntüler görülür. Tırnak yatağı kalınlaşır, peynirimsi bir görünüm alır. Tedavisi zordur.
    Koltukaltında, kasık bölgesinde, genitalde, göğüs altlarında alışılmadık tarzda sedef hastalığı görülebilir.
    Guttat sedef hastalığı genellikle bir boğaz iltihabını takiben görülür. Genellikle çocuklar etkilenir. Vucutta çok sayıda küçük kırmızı, üzeri kabuklu lekeler ortaya çıkar. Haftalar veya aylar içerisinde kendiliğinden kaybolur.
    Sedef hastalığı olan kişilerde %30'a varan oranlarda eklem iltihaplanması şikayetleri görülür. %5-10'unda çeşitli eklemlerde iltihabi olaydan dolayı işlevsel kısıtlılık oluşur. Bazı kişilerde eklem iltihaplanması şikayetleri, deri tutulumu arttığı zaman kötüleşebilir. Bazen de deri tutulumu düzeldiğinde eklem şikayetleri de düzelir.
    Nasıl teşhis konulur:

    Bir deri hastalıkları uzmanı fizik muayene ile sedef hastalığını kolaylıkla teşhis edebilir. Eğer şüphe varsa biyopsi ile kesinleştirilir.


    Nasıl tedavi edilir:

    Amaç iltihabi durumu azaltmak ve derinin kabuklanıp dökülmesini kontrol altına almaktır. Nemlendirici krem ve losyonlar deri üzerindeki pulların giderilmesine ve kaşıntının kontrol edilmesine yardımcı olur. Sedef hastalığının tedavisinde özel bir diyet uygulaması gerekmemektedir.
    Tedavi, hastanın genel sağlığı, yaşı, yaşam tarzı ve sedefin şiddeti göz önünde bulundurularak planlanır. Çeşitli tip tedavilere gerek duyulabilir ve doktorun önerdiği kontrollere riayet etmek gereklidir.
    Doktor, hastalıklı deri üzerine uygulamak üzere kortizon benzeri ürünler, sentetik vitamin D, katran veya antralin içeren ilaçlar reçete edebilir. Bunlar tabii güneş ışığı veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir. Sedef hastalığının en ağır formlarının tedavisinde ağızdan alınacak olan ilaçlara ihtiyaç duyulabilir. Bu tedaviye ilave olarak güneş ışığı önerilebilir. Hastaların pek çoğu güneş ışığından fayda görür. Ancak bu uygulama esnasında dikkatli olunmalıdır. Güneşte aşırı kalmak hastalığı alevlendirebilir. Tabii güneş ışığına benzer bir ışığın kullanıldığı ultraviyole tedavisi muayenehane veya hastane koşullarında bir deri hastalıkları uzmanı tarafından uygulanabilir.

    Tedavi tipleri:

    Steroidler (Kortizon)
    Kortizon içeren krem, merhem veya losyonlar pek çok hastada hastalığın geçici olarak ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Genital bölge, kasıklar ve yüz gibi hassa bölgelerde gücü daha zayıf olan kortizon türleri tercih edilmelidir. Daha güçlü kortizonlar saçlı deri, diz ve dirsekler, avuç ve ayak tabanları gibi bölgelerde kullanılmalıdır. Bu bölgelerde etkinin daha da artırılması için ilaç sürüldükten sora üzeri ince bir naylon film ile kapatılabilir. Bunlar bir deri hastalıkları uzmanı kontrolünde dikkatle kullanılacak ilaçlardır. Güçlü kortizon içeriği olan ilaçların yan etkileri arasında, ciltte incelme, damarlarda genişleme ve deride renk değişiklikleri sayılabilir. Bu ilaçların ani olarak kesilmesi hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Tedavi devam ederken aylar sonra kortizon içeren ürünlere karşı direnç gelişebilir.
    Deri hastalıkları uzmanı tedaviye çok direnç gösteren bölgeler içine kortizon enjekte edebilir. Yan etkilerden kaçınmak için bunun küçük miktarlarda yapılması gerekir.

    Saçlı deriye uygulanan tedavi
    Saçlı deride bulunan sedef hastalığının tedavisi, hastalığın şiddetine, saçık uzunluğuna ve hastanın yaşam tarzına göre planlanır. Reçete ile veya reçetesiz alınabilen çok sayıda şampuanlar ve solüsyonlar bulunmaktadır. Bunlardan pek çoğu katran ve kortizon içerir. Hasta saçlı derisini sert bir şekilde şampuanlamaktan ve şiddetle kaşımaktan kaçınmalıdır.

    Antralin
    Kalın kabuklu sedef yaralarının tedavisinde tercih edilen bir ilaçtır. Deriyi tahriş edebilir yine deriyi ve giysileri geçici olarak boyayabilir. Yeni ürünler ve tedavi metodları bu yan etkileri azaltmıştır.

    Vitamin D
    Kalsipotrien sentetik bir vitamin D türevidir. Hastalığı belirli bölgelere sınırlı kişilerde diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir. Yan etkilerinden korunmak maksadıyla belirli miktarlarda kullanmak gerekir. Normal vitamin D'nin tedavide bir yararı yoktur.

    Retinoidler
    A vitamini türevi kremlerdir. Tek başlarına veya kortizon içeren kremlerle birlikte kullanılabilir. Gebe veya gebe kalma ihtimali olan kadınlarda kesinlikle kullanılmamalıdır.

    Kömür katranı
    Yüzyıllardır sedef hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde geliştirilmiş
    ürünler daha rahat kullanılmaktadır.

    Goeckerman tedavisi
    Hastalığın ağır formlarında kömür katranı ve ultraviyole ışığının birlikte kullanılmasıdır. Tedavi özel merkezlerde günlük olarak uygulanır. Ultraviyole ışığa maruziyet süresi hastalığa ve kişinin hassasiyetine göre değişir.

    Işık tedavisi
    Güneş ışığı ve ultraviyole ışık deri hücrelerinin gelişme hızını azaltır. Bunlar deri kırışıklığına, göz hasarına ve deri kanserine sebep olabilmelerine rağmen doktor kontrolünde uygulandıklarında oldukça etkili ve güvenlidirler. Vücut yüzeyinin tamamında sedef hastalığı olan bireylere özel odalar sayesinde tüm vücutlarına ışık uygulanabilir. Sıcak iklimlerde yaşayan kişilere güneş banyosu önerilebilir. Bu tür ışık tedavilerinden önce mutlaka bir deri hastalıkları uzmanının tavsiyesi alınmalıdır.

    PUVA
    Sedef hastalığı diğer tedavilere cevap vermez ve yaygınlaşırsa vakaların %85-90'ında bu tedavi metodu etkilidir. İsim psoralen UVA kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Hasta Psoralen isimli ilacı içer ve özel bir ultraviyole formu olan UVA'ya dikkatle ölçülmüş miktarlarda maruz bırakılır. Tedavi 2 ila 3 ay içerisinde yaklaşık 25 kez uygulanır. Sedef hastalığını kontrol altında tutabilmek için yılda yaklaşık 30-40 kez uygulama yapılmasına ihtiyaç vardır. Alınan psoralen maddesi gözün lens kısmında birikeceği için hastalar tedavi alırlarken güneş batıncaya kadar UVA geçirmeyen güneş gözlükleri kullanmalıdır. Uzun süre uygulanan PUVA tedavisi deri yaşlanması, kırışıklık ve kanser gelişim riskini artırır. Deri hastalıkları uzmanları PUVA tedavisini dikkatle takip etmelidir.

    Methotreksat
    Kanser tedavisinde ağızdan kullanılan bir ilaçtır. Diğer tedavi metodlarının yetersiz kaldığı durumlarda sedef hastalığının hızla gerilemesini sağlar. Özellikle karaciğer üzerinde yan etkileri olduğu için düzenli aralıklarda kan testleri yapılmalıdır. Akciğer filmi ve nadiren karaciğer biyopsisi gerekebilir. Midede rahatsızlık hissi, bulantı, baş dönmesi ve sersemlik diğer yan etkileridir.

    Retinoidler
    Ağızdan alınan A vitamini türevi ilaçlardır. Şiddetli sedef hastalığının tedavisinde tek başlarına veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir. Deride, gözlerde ve dudaklarda kuruma, kan yağlarında yükselme, ince kemik çıkıntı oluşumu yan etkileri arasında sayılabilir. İlaç doğacak çocukta çeşitli arazlara yol açacağından, gebe kadınlarda, tedavi esnasında gebe kalabileceklerde veya tedavi kesildikten sonraki 3 yıl içinde gebe kalmayı planlayan kadınlarda kesinlikle kullanılmamalıdır. İlaca başlanan bireylerde düzenli kan testleri yapılmalıdır.

    Siklosporin
    Vücudun bağışıklık sistemini baskılayıcı bir ilaçtır. Organ nakli (karaciğer, böbrek vb) yapılmış kişilerde vücudun nakledilen organı reddetmemesi amacıyla kullanılır. Diğer tedavi metodları yetersiz kaldığı durumlarda şiddetli sedef hastalığında kullanılır. Böbrek yetmezliği, kan basıncında artış gibi potansiyel yan etkilerinden dolayı düzenli aralıklarla yapılan kan testleri ile takip edilmelidir.

    Araştırma safhasında olan tedavi metodları
    Yukarda anlatılan tedavilerin hastalığın kontrolünde büyük yararı olmasına rağmen, hiçbir tedavi metodu hastalığı bir daha ortaya çıkmayacak şekilde tedavi etmeye imkan vermemektedir. Son yıllarda özellikle bağışıklık sistemi üzerinde etki gösteren ilaçlar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle hastalığın sebebinin tam olarak tespit edilmesi tedavideki yeniliklere de ışık tutacaktır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Sedef Hastalığı Genel Bilgi     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeC.tesi Mayıs 21, 2011 10:58 am

    Sedef Hastalığı
    Sedef, toplumun yüzde1-3' ünü etkileyen, süreklilik gösteren ve kırmızı zeminde sedef rengi kabuklarla seyreden bir deri hastalığıdır.
    Alerjik ya da mikrobik bir hastalık değildir. Sedef, ömür boyu alevlenme ve iyileşme dönemleri ile seyreden bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.
    Hastalığın sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte; kalıtımsal geçiş ve bağışıklık sistemi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Sedef hastalığında bağışıklık sistemi bir şekilde tetiklenir ve bu durum deri hücrelerinin büyümesini hızlandırır. Normal deri hücreleri 28-30 günde olgunlaşıp deri yüzeyinden fark edilmeden dökülürken; sedef hastalığında deri hücreleri sadece 3-4 günde olgunlaşır ve hücreler yüzeyde yığılarak deriden kalkık, kırmızı lezyonlar oluşturur.
    Hastalığın seyri: Sedef hastalığı bulaşıcı değildir. Sedef lezyonları göze hoş görünmeyebilir, fakat mikrobik bir hastalık veya açık bir yara olarak düşünülmemelidir. Sedefli bir kişi, diğer insanların sağlığını tehdit etmez.
    Sedef hastalığı eğer şiddetli bir tutulum yoksa sadece kozmetik bir soruna neden olur. Ancak bazen bu lezyonlar toplum tarafından bulaşıcı bir hastalık gibi yanlış algılandığından hastaların ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu döküntüler bazı çiftlerin özel yaşamlarını dahi etkileyebilir. Hastalarda gerginlik, kızgınlık, utangaçlık ve depresyon gibi ruhsal problemler görülebilir. Sedef eğer hastalık görünür yerlerde ise hastanın çalışma hayatını bile etkileyebilir. Dolayısıyla başvurulan dermatoloji uzmanının bir psikyatrist ile işbirliği içinde olmasında fayda vardır. Sedef hastalığı stres ve depresif duyguları tetikleyebilmektedir.
    Deriyi kaşımak sedef döküntüsüne yol açar. Özellikle alevlenme dönemlerinde deriyi kaşımak, ovmak, kabukları koparmak yeni döküntülere yol açabilir.
    Sedef hastalığının tedavisi nedir?
    Sedef lezyonlarının kaybolmasını sağlayan yüzeysel uygulanan kremler, sistemik olarak alınan ilaç tedavileri ve bugün için çok iyi sonuçlar aldığımız PUVA ve dar Bant UVB tedavileri gibi çok sayıda tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Sedef şikayeti olan kişilerde aylar hatta yıllar süren, kendiliğinden iyileşmeler dahi görülebilir; ancak kişide sedefe yatkınlık devam eder. Bu yüzden döküntüler tedavi edilse bile yıllar sonra bile tekrar ortaya çıkabilir.
    Doğal güneş ışığının sedef üzerine olumlu etkisi vardır. Ancak yanacak kadar güneşlenmek sedefi alevlendirebilir.
    Sedef Hastalığında PUVA ve Dar Bant-UVB tedavileri son derece etkilidir.
    - PUVA tedavisi ağızdan psoralen yani çok sayıda bitkide mevcut olan deriyi ve gözü güneş ışığına daha hassas hale getiren ilaçlar tablet şeklinde alınarak UVA(suni güneş ışığı) ile birlikte uygulanan - bir tedavidir.
    - Dar-bant UVB tedavisi ise ağızdan ilaç alınmadan güneş ışığının özel bir dalga boyunda hasta bir kabine alınarak uygulanması yöntemidir.
    Genellikle sedef, atopik egzama, vitiligo ve benzeri pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.
    - Uzman hekimlerin ve yeterli teknolojik donanımın olduğu merkezlerde uygulanabilecek olan bu yöntemde güneş ışınındaki ultraviyole A ve B'nin gücünden faydalanılır.
    - Özel kabinlerde haftada 3-4 seans ve birkaç dakika ile başlanılan; giderek sürenin artırıldığı ışık tedavisi yapılmaktadır.
    - Seans sayıları tedavinin etki durumuna göre azaltılarak sonlandırılır.
    - Dar Bant-UVB tedavisi; ağızdan bir ilaç gerektirmemesi, gebelik, emzirme, karaciğer ve böbrek hastalarının da kullanabilmesi, çocuklarda güvenli olması, tedavi sonrası göz korumasının gerekli olmaması, deri kanseri riskinin çok az olması ve hastaneye yatış gerektirmemesi sebebiyle giderek önem kazanmıştır.
    Uz. Dr. Ayfer Aydın
    Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Lazer Epilasyon Kullanıcı Rehberi    Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeC.tesi Mayıs 21, 2011 10:59 am

    Lazer Epilasyon Kullanıcı Rehberi

    Lazerler istenmeyen tüylerin yok edilmesinde hızlı ve acısız yöntemlerdirLazerler herkez için uygun olmadığı gibi kullanımı oldukça uzmanlık gerektiren sistemlerdir. Lazer epilasyon düşünen tüketiciler nerde nasıl lazer yaptıracakları konusunda iyi bilgilendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Teknolojik rekabet piyasasında bir çok demode kalmış cihaz ve farklı hasta gruplarına avantajlar sunan modeller bulunmaktadır. Bu yayın tüketicilere, lazer epilasyon içinuygun olup olmadıkları ve sorunlarına en uygun çözüm yolları konusunda rehberlik edecek şekilde planlanlanmıştır.

    Laser epilasyon için uygun aday mıyım?

    Lazer epilasyon herkes için uygun çözüm sağlayan bir sistem değildir. Mutlak kriter, lazer uygulanacak kişinin kılrenginin cilt renginden daha koyu olmasıdır. Böyle koyu renkli cilde sahip kişilerde özel geliştirilmiş lazerler kullanılmalıdır. Açıkrenk tüylere sahip yada güneşte yanmış kişiler de lazer epilasyon için uygun adaylar değildir.

    Lazer epilasyon maliyeti nedir?
    Tedavinin maliyeti bölgeden bölgeye, merkezden merkeze değişmektedir. Deneyimli merkezlerde fiyatlar biraz daha yüksek olabilmektedir. Ortalama bir bölgenin seansbaşına maliyeti 500 dolar civarındadır. (Amerika için verilmiş fiyatdır ülkemizde bu rakamlar daha düşüktür) Tüm bacak,sırt bölgesi gibi geniş alanlar için fiyatlar daha yüksek, yüz, koltuk altı, bikini gibi küçük alanlar için fiyatlar daha düşüktür.

    Cilt renginin laser epilasyon üzerine etkisi,
    Açık renkli ciltlerde lazer epilasyon hızlı ve daha etkilidir, daha az seans uygulama gerektirir. Koyurenk ciltli kişilerde etkinlik azalır, seans sayıları artar. Bu kişiler daha deneyimli merkezlerde uygulamalara devam etmelidirler.Laser epilasyon uygulamaları hastanın cilt ve tüy profiline göre özelleştirilerek yapılmalıdır.

    Kıl renginin laser epilasyon üzerine etkisi,
    Koyu renkli kıl, lazer enerjisini daha iyi absorbe ettiğinden, kaba, koyu renk, kalın kıllar lazere en iyi yanıt verirler.Açık renk, sarı, beyaz yada kırmızı renkli kıllar lazer enerjisini absorbe etmediğinden, lazere yanıtları zor, sonuçlar değişkendir.Daha sık uygulama gerektirirler
    Lazer epilasyon birden fazla sayıda tedavi uygulaması gerektirir,
    Laser epilasyon, sadece anagen evre denilen kıl kökünün aktive büyüme döneminde olduğu kıllar üzerine etkilidir. Geniş bir alanda, her hangi bir anda, anagen evrede olan kıl oranı%20-25 i geçmediğinden, peryodik olarak yapılan uygulamalar ile anagen evrede olan kıllar yakalanmaya çalışılır. Bu nedenle etkin bir tedavi için en az 4 seans uygulama önerilmektedir.Çünkü her uygulama seansında sadece aktive dönemde olan kıllar yok edilmekte, yani %20-25 lik bir kıl azalması sağlanabilmektedir.

    Hangi bölgelere lazer epilasyon uygulanabilir?
    Göz çevresi dışında hemen her yere lazer epilasyon yapılabilmektedir. En çok yapılan bölgeler,yüz bıyık,çene,kulak içi ve üstü kılları, kaş, favori bölgesi, koltuk altı,göğüs, meme çevresi, göbek, sırt, bikini, bacaktır.

    Laser epilasyon ile kalıcı kıl azalması sağlanabilir mi?
    Yeni tip bir kaç çeşit lazer ile her bir uygulama sonrasında kalıcı kıl azalması sağlandığı açıkça ispatlanmıştır. FDA (Amerikan ilac ve gıda teşkilatı) bir kaç lazerekalıcı epilasyon sağladığına dair onay belgesi vermiştir. Bir kaç lazer çeşidi ise ek sonuçlar için onayları askıda tutulmaktadır. Sonuçlar değişkenolduğundan, her hangi bir hastada en iyi lazer çeşidi kullanılsa bile başlagıçta kesin bir başarı sonucu öngörmek mümkün değildir.

    IPL (foto epilasyon olarak da bilinir) ve Lazer epilasyon arasındaki fark nedir ?
    IPL gerçek bir lazer sistemi değildir. Değişik dalga boylarında yoğunlaştırılmış ışık enerjisidir. Lazerdetek bir dalga boyunda ışık enerjisi kullanılır. IPL de lazer etki mekanizmasına benzer şekilde epilasyon sağlamakla birlikte,farklı dalga boylarında ışın demetleri kullanıldığından, pratikte hasta üzerine uygulaması zor, hastadan hastaya geçişte uygun ayarlamalar yapmak zordur. Uzman ve deneyimli kullanıcı gerektirmektedir.

    Garantili Lazer epilasyon,
    Lazer epilasyonda, kişisel farklılıklar tedavinin başarısını çok etkilediğinden, önceden garanti vermek,uygulama sıklığı konusunda öngörüde bulunmak imkansızdır. Garantli lazer epilasyon vaad eden böyle bir çok firma daha sonraişi bırakmıştır.

    İndirimli lazer epilasyon klinikleri,
    İtibarlı ve köklü medikal kurumlar fiyatlarında indirim yapmazlar,hastalar bu kurumların itibarlarını bilirler tecrübe ve uzmanlıklarına güvenirler.Aynı durum lazer epilasyon klinikleri için de geçerlidir. Tıbbın diğer alanlarında olduğu gibi tüketicilere, en ucuz hizmeti sunan değil en yüksek kaliteye sahip kurumları aramaları önerilirLazer epilasyon işlemigerçek bir bilimsellik,uzmanlık ve deneyim,kişiselleştirilmiş tedavi uygulamaları ve profosyonel yaklaşım gerektiren bir tıbbı süreçtir.

    Lazer epilasyon etkinliği sınırlı bir tedavi midir?
    Bu yeni tedavi yöntemine yabancı kişilerin aksine beyanlarına karşın,lazer epilasyon,kuralınauygun,doğru düzgün yapıldığı takdirde adayların çoğunda etkilidir. Tedaviye yanıt vermeyenler genellikle sarışın ve kızıllarla sınırlıdır.

    Lazer epilasyon uygulayıcılarının yetkinlik durumu,
    Amerikada eyaletten eyalete değişmek üzere lisanslı tıp doktorları, hemşireler, tıbbi asistanlar,elektrolojistlere lazer epilasyon yapma yetkisi verilmiştir. Ülkemizde ise lazer epilasyon yapma yetkisi sadece tıp doktorlarına verilmiştir.

    Bronz cilt ve lazer epilasyon,
    Bronz cilt ve lazer epilasyon bir arada bağdaşmaz,bronz cilte daha düşük lazer dozu uygulamazorunluluğu vardır, bu ise etkinliğin azalmasına neden olur.

    Lazer epilasyonun yan etkileri
    Lazer epilasyon sonrasında nadiren görülen bir yan etki, pigmentasyon değişiklikleridir. Açık renk yada koyu renk beneklenmeler şeklinde görülenbu yan etkiler aylarca devam etse de sonunda tümüyle kaybolur. Koyu renkli kişilerde bazen su toplaması şeklinde yanık oluşabilir.

    Lazer epilasyon ve diyet
    Lazer epilasyon sırasında özel bir diyet önerilmemekle birlikte beta koroten içeren havuç,balkabağı,portakal,A vitamini içeren preparatlar ciltte beta karoten denilenbir sarımsı bir pigment depolanmasına neden olurlar. Bu pigment lazer ışığını absorbe ederek epilasyonun etkinliğini azaltabilir.

    Çocuklarda ve gebelerde lazer epilasyon
    Çocuklarda ve gebelerde lazer epilasyonun zararlı olduğuna dair kanıt olmamakla birlikte 14 yaşınaltındaki çocuklarda ve gebelerde lazer epilasyon genellikle uygulanmamaktadır.

    Not: İnternetten alıntıdır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Çil ve güneş lekelerinin tedavi yöntemleri    Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeC.tesi Mayıs 21, 2011 11:01 am

    Çil ve güneş lekelerinin tedavi yöntemleri
    Çil ve güneş ışınlarıyla ortaya çıkan güneş lekeleri hastalık değildir ama ciddi kozmetik kusur olarak algılanabilmektedir. Normalde cilde rengini veren melanin denilen maddenin dengesiz bir şekilde çoğalması sonucu oluşur.
    Melanin melanosit adlı hücrelerden salgılanan cildi güneş ışınlarından koruyan kahverengi bir pigmenttir. Güneş ışığına karşı verilen kişisel cevap farklılığı çil ve güneş lekesi olarak karşımıza çıkar.
    Çil ve güneş ışınlarıyla ortaya çıkan güneş lekelerinin tedavi yöntemleri şu şekilde sıralanabilir. . .
    Lazer tedavisi
    Lazer tedavisinde lekeli bölgeye 0. 3 saniye süresince ışık uygulanır. Uygulanan bu ışık ciltten daha koyu olan bölge tarafından fazla tutulduğu için cilt zarar görmezken lekeler ısınır. Isınan lekeler ince tabaka şeklinde dökülür. Lazer yüzeysel lekeleri yok ettiği gibi lekeyi yapan derin plandaki melanositleride etkileyerek lekenin asıl sebebini yok eder. Bu sayede kökten çözüm sağlanarak lekeler kalıcı olarak yok edilir.
    Lazer uygulaması esnasında yüzdeki lekelerle birlikte yaşlılık ifadesi veren kılcal damarlarda yok olmaktadır ve aynı alandaki ince kırışıklıklarda gerilemektedir.
    Kimyasal peeling tedavisi
    Doğumsal lekeler, güneş lekesi ve çil gibi ciltten daha koyu renkli oluşumlar kimyasal peeling ile ciltten ince bir tabaka kaldırılarak tedavi edilmektedir. Bu yöntemde etkinlik yetersiz kalabilmekte tamamen düzelme elde edilememektedir. Çil ve lekede ciddi ölçüde sağlanan gerileme tatmin edici sonuç verir güneş koruyucularla güneşin etkisinin azaltılması tekrar oluşumunu geciktirir. Dik güneşe maruz kalındığında tekrar oluşabilir.
    Peelingle tedavinin sonunda lekeler azaldığı gibi tazelenen ciltte daha kırışıksız, genç ve parlak bir görünüm elde edilir.
    Çil ve lekenin kişisel yatkınlık olduğu için tekrarından korunmak amacıyla özellikle yaz aylarında güneş koruyucu kremler kullanmak gerekir.
    Gebeliğe bağlı olarak oluşan lekelerin oluşum tarzı çok farklı olduğu için gerek kimyasal peeling gerekse laser yeterince etkili olamamakta ve % 60-70 oranında tekrarlamaktadır. Gebelik lekesinde her iki tedavi yöntemini de uygulanmamaktadır.
    sagliksiteniz.com

    alinti
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Saç Dökülmesi Genel Bilgi    Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimeCuma Tem. 29, 2011 1:29 pm

    Saç Dökülmesi Genel Bilgi

    Saç dökülmesi ile karşılaşan bir insan kendisini fiziksel ve ruhsal olarak zayıf görmeye başlayarak bu durumdan kurtulabilmek için değişik yöntemlere başvurabilir. Ancak saç dökülmesine neden olan sebep bulunmadan doğru bir tedavi şekli uygulanamaz. Bu nedenle , aşırı saç dökülmesi, saç köklerinde zayıflık ve saç tellerinde incelme şikayetleri başlayan insanların Deri Hastalıkları Uzman hekimlerine başvurmaları gerekmektedir.

    Nomal Saç Büyümesi:

    Sağlıklı bir insansanda saçların yaklaşık %90'ı sürekli uzama halindedir. Bu büyüme evresi 2-6 yıl kadar sürebilir.Geriye kalan %10'luk kısım ise 2-3 ay kadar süren dinlenme evresinde bekler.Bu dinlenme evresi sonucunda saçlar dökülür., dökülen saç köklerinden yeni saçlar büyümeye başlar ve döngü bu şekilde devam eder. Saç telleri ayda ortalama 1-1.5 cm kadar uzar. İnsanlar yaşlandıkça saç uzama hızları yavaşlar. Doğal sarışınlar(140.000), esmer(105.000) ve kızıllardan(90.000) daha çok saç teline sahiptirler. Saç dökülmelerinin çoğunun sebebi normal saç büyüme döngüsünden kaynaklanır. Günde 50-100 adet saç telinin dökülmesi normal sınırlar içerisinde kabul edilir. Eğer aşırı miktarda saç kaybı, saçlarda gözle görülen incelme oluşursa en kısa zamanda doktora baş vurulmalıdır.

    Saç dökülmesinin başlıca nedenleri:

    Uygunsuz saç bakımı ve kozmetik ürün kullanımı: Saça uygulanan her türlü boya, renk açma, saçı düzleştirme veya perma gibi yöntemler uygun koşullarda yapılmazsa saça zarar verebilir. Bu yöntemlerin sık sık veya aynı anda uygulanması da saçı zayıflatıp kırılmasına neden olabilir. Saçı çeken saç şekillerinin de (atkuyruğu, örgü, saçı sıkı lastiklerle toplama gibi) sıklıkla uygulanmaması gerekir çünkü saç diplerine etki eden sabit çekme kuvveti saç kaybına neden olabilir. Saçı sık sık yıkamak, taramak ve fırçalamak da saçı kırabilir. Saçı sampuanladıktan sonra saç kremi kullanmak saç taranmasını kolaylaştırır. Saç ıslakken daha kırılgandır bu nedenle havlu ile saçı ovalayarak kurutmaya çalışmak, taramak ve fırçalamaktan kaçınılmalıdır. Geniş ağızlı ve düz uçlu taraklar tercih edilmelidir.

    Ailesel saç kaybı : Saç dökülmelerinin en sık sebebi kalıtsal özelliktir. Bu kalıtıma sahip olan kadınlarda da saçlarda azalma görülür ancak kellik oluşmaz. Bu duruma ' Erkek Tipi Kellik' denir, 10-20-30'lu yaşlarda başlayabilir. Son zamanlarda yeni tıbbi tedavi seçenekleri sunulmasına rağmen kalıcı bir düzelme sağlamak saç transplantasyonu dışında henüz mümkün değildir. Hasta için uygun olacak yöntem doktor tarafından seçilmelidir.

    Alopesi areata: Bu tip saç kayıplarında düzgün yüzeyli, para büyüklüğünde veya daha geniş yuvarlak yama tarzı alanlar oluşur. Nadiren tüm saç ve vücut kıllarında kayıp oluşabilir. Çocuk ve erişkin her yaşta gözlenebilir. Saç dökülmesini yapan neden bilinmemektedir. Bir çok hastada saçlar kendiliğinden büyür. Şiddetli ve uzun süren durumlarda sürme veya ağızdan tedaviler uygulanabilir.

    Doğum sonrası: Gebe bayanlarda saçlarının büyük bir kısmı büyüme halindedir. Doğum sonrası saçlar saç büyüme döngüsünün dinlenme fazına geçerler. 2-3 ay içerisinde saçların aşırı miktarda döküldüğü fark edilebilir, bu süreç 1-6 ay kadar sürebilir ve çoğunlukla saçlar büyüyerek eski miktarlarına ulaşırlar.

    Yüksek ateş, ağır enfeksiyon ve soğuk algınlığı: Hastalıklar saçların dinlenme evresine girmesine neden olabilir. Yüksek ateş ve ağır bir hastalıktan 4 hafta ile 3 ay sonra yoğun bir saç kaybı gelişebilir. Zaman içerisinde saçlar tekrar eski halini alır.

    Tiroid hastalıkları: Fazla ve az çalışan tiroid bezi saç kaybına neden olabilir.Tiroid hastalıkları laboratuar testleri ile araştırılabilir. Tiroid hastalığının tedavisi ile saç kayıpları da düzelir.

    Eksik protein içerikli beslenme: Proteinden fakir diyetler yapan veya anormal beslenme alışkanlığına sahip kimselerde protein eksikliği oluşur ve vücut proteini muhafaza etmek için saçları dinlenme evresine sokar. 2-3 ay sonra yoğun bir saç kaybı oluşur. Saç kökleri zayıflar. Bu durum diet ile yeterli miktarda protein alınımı ile düzelebilir.

    İlaçlar: Bazı ilaçlar geçiçi bir süre saç dökülmesine neden olabilir. Romatizmal, gut, depresyon, kalp hastalığı, yüksek tansiyon için reçete edilen ilaçlar ve yüksek doz A vitamini saç dökülmesi yapabilir.

    Kanser tedavileri: Bazı kanser tedavileri saç hücrelerinin bölünmesini durdurabilir. Saçlar deriden çıkınca zayıflar ve kırılır. Bu durum terapiden 1-3 hafta sonra gerçekleşir ve hastalar saçlarının %90 'ını kaybeder , terapi sona erdikten sonra saçlar tekrar büyüme gösterir ve eski haline döner.

    Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapı kullanan bir bayanda saç dökülmesi sıklıkla kalıtsal bir yatkınlıkla oluşabilir. Saç dökülmesi gelişirse haplar Kadın-doğum doktorları tarafından değiştirilmelidir. Hap kullanımını kesen bir bayanda 2-3 ay sonra saç dökülmesi başlayabilir ve 6 ay kadar sürebilir. Bu durum doğum sonrası gözlenen saç dökülmesi mekanizması ile benzerdir.

    Düşük serum demir düzeyi: Demir eksikliği saç dökülmesine neden olur. Bazı insanlar demiri besinsel olarak eksik alırken bazılarında ise demirin bağırsaklardan emilimi yetersizdir. Bayanlarda adet kanamaları nedeni ile demir eksikliği daha sık görülür. Demir eksikliği laboratuar testleri ile araştırılıp , demir hapları ile tedavi edilmelidir.

    Büyük cerrahi girişimler ve kronik hastalıklar: Büyük cerrahi operasyon geçiren hastalar 1-3 ay içinde aşırı bir saç dökülmesi fark edebilirler. Bu durum birkaç ay içinde geçer. Ağır kronik hastalığı olan hastalığı olan kişilerde saç kaybı ömür boyu devam eder.

    Mantar hastalıkları: Küçük yamalar halinde kabuklanmalar ile başlayıp yayılabilir, saçlarda kırılma saçlı deride kızarıklık şişlik ve hatta sızıntıya neden olabilir. Bu bulaşıcı hastalık çocuklarda daha sık görülür ve ilaç ile tedavi edilmelidir.

    Trikotilomani(Saç koparma hastalığı): Çocuklar ve bazen erişkinler saç, kaş veya kirpiklerini koparıncaya kadar çekebilirler ve bunu bir alışkanlık haline getirirler. Böyle durumlarda psikoloji danışmanlarına başvurulması uygundur.


    alinti
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
    MaRaLCaN
    Admin
    MaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 27/03/10

    Mesaj Sayısı : 6713

    Rep Gücü : 18340

    Rep Puani : 218


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Deri Kanseri Genel Bilgi    Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 10:59 pm

    Deri Kanseri Genel Bilgi

    Deri kanserleri tüm kanserler arasında sıklığı en fazla olandır. Her yıl A.B.D'de bir milyondan fazla deri kanseri geliştiği sanılmaktadır.

    Deri kanserine karşı en iyi korunma yöntemi güneşten kaçınmaktır.
    Deri kanseri gelişiminde ana sebep, su toplayacak kadar aşırı güneş ışığına (bronzlaşma dahil) maruziyettir.

    Daha az önemli olan faktörler
    Tekrarlayan tıbbi ve endüstriyel X ışını maruziyeti, yanık gibi skarla giden hastalıklar, kömür ve arsenik gibi bileşiklere mesleksel maruziyet ve aile hikayesidir. Kolayca güneşte yanan açık tenli kişiler özellikle deri kanseri için yüksek risk altındadır.

    Deri kanserine karşı koruyucu önlemler alınabilir. Güneş ışınları ana neden olduğuna göre en etkili korunma yöntemi güneşten kaçınmaktır.

    UV (ultraviyole) ışınlarının en yoğun olduğu saatler sabah 10:00 ile 16:00 arasında olup özellikle gölgeniz boyunuzdan kısaysa bu saatler arasında gölgede kalın.
    Açık renkli ve koruyucu tarzda giyinin ve geniş kenarlıklı şapkalar takın.
    En az 15 faktörlü SPF (güneşten koruyucu krem) kullanın.15 faktörlü SPF'li krem düzgün kullanılırsa, açık tenli 20 dakikada güneşte yanan birinin toleransını yanmadan 300 dakikaya çıkarır (15 kat fazla zaman). Yine de SPF kullanımı güneşte fazla zaman geçirmeye bahane olmamalıdır, çünkü UVA ya da infrared gibi ışınlara karşı korumazlar ve derinin bağışıklık sistemine zarar verebilir.
    Güneşten korunma erken çocukluk yaşlarında başlanmalıdır çünkü %80 oranında güneşe maruz kalma 18 yaşından önce olmaktadır. 6 aydan ufak bebekler uzun süre güneşte kalmamalıdır eğer gerekiyorsa güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır.
    Güneşten koruyucu kullanma güneşten korunmanın sadece bir parçasıdır ve asla güneşe aşırı maruz kalmayı haklı kılmaz.
    Hastalıktan kurtulmanın en güvenilir yolu erken tanıdır
    Vücudumuzu düzenli olarak bazı basit tekniklerle muayene etmeliyiz. Eğer aniden oluşan ben, kitle, ağrı ya da deride renk değişimi varsa derhal bir cilt doktoruna görünmeliyiz. Her deri kanseri kolayca saptanabilir.

    Prekanseröz durumlar(kansere meyilli olan hastalıklar):

    Aktinik keratoz küçük, kepekli, benekli olup en sık yüzde, bacaklarda ve el sırtlarında yerleşirler genelde açık tenli ve güneşte uzun süre kalmış kişilerde oluşur. Eğer tedavi edilmezse bazıları deri kanserine dönüşebilir ve yoğun bir tedavi gerektirir. Erken dönemde aktinik keratoz tanısı konulursa kriyoterapi (dondurma), kemoterapi kremleri, kimyasal soyma (peeling), dermabrazyon, lazer cerrahisi ya da diğer cerrahi girişimler uygulanabilir. Güneşten kruyucu kremler de bu hastalığı önlemede yardımcıdır.

    Deri Kanserleri:
    Burada 3 tip deri kanseri ele alınmıştır.

    Basal Hücreli Karsinom: Bu kanser küçük, et renginde şişlik şeklinde olup en sık baş boyun ve ellerde görülür. Nadiren bu kanser kırmızı yama gibi olabilir.En sık açık tenli, açık göz ve saç rengine sahip kolay bronzlaşmayan kişilerde görülür. Bu kanser hızla yayılmaz.Tedavi edilmezse kanser kanayabilir, üzeri kabuk bağlayıp iyileşebilir ancak tekrarlayabilir. Bu tip kanserler vücudun diğer bölgelerine (metastaz) yapmazlar ancak alttaki kemiğe dek ilerleyip bölgesel hasara yol açabilirler.

    Skuamöz (yassı) Hücreli Karsinom: Bu kanser bir şişlik ya da kırmızı kepekli bir yama gibidir.Açık tenli kişilerde 2. en sıklıkta görülen kanserdir.Tipik olarak kulak kenarı, yüz, dudaklar ve ağızda yerleşirler. Koyu tenli kişilerde nadirdir. Bu kanser büyük boyutlara ulaşabilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Erken tesbit edilir ve dermatolojik cerrahi yapılırsa basal ve yassı hücreli kanser için kür oranı %95'tir.

    Malign Melanom: Tüm deri kanserleri içinde en fazla ölüme neden olan tiptir.Ölüm oranını azaltmak önemlidir ve hastalara ancak erken dönemlerde yardım edilebilir.Melanoma melanositlerden köken alır, bu hücreler koruyucu görevi olan koyu renkte melanin pigmenti üretirler. Melanin deride bronzlaşma yaparak güneşe karşı korur. Melanoma hücreleri sürekli melanin üretir ve kahverengi, siyah ya da karışık renklerde görünürler, kırmızı ya da beyaz renkte de olabilir. Melanoma yayılmaya meyilli olup tedavisini yapmak esastır.

    Melanoma aniden hiç farkına varılmadan oluşabilir ancak bir benin içinden, kenarından ya da diğer koyu lekelerden başlayabilir. Vücudumuzdaki benlerin yerini ve gelişen değişiklikleri farketmek önemlidir. En önemli adım şudur; erken evredeki bir melanomun çıkarılmasıyla hala tedavi edilme şansı olduğu için benlerdeki her değişikliğin bir cilt hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesidir. Açık tenli kişilerde aşırı güneşte kalma özellikle güneş yanığı önlenebilir en önemli melanom nedenidir. Kalıtım eğer ailede melanomu olan bireyler varsa rol oynayabilir. Atipik benler (displastik nevus) çok sayıda ve ailede fazla ise melanom gelişmesi için bir risktir.

    Koyu tenli ya da siyah derili kişilerin melanoma karşı garantisi yoktur. Koyu tenli kişilerde melanom özellikle avuç içi, ayak tabanı,tırnak altları ya da ağızda görülebilir.

    Melanom için uyarıcı işaretler şunlardır:
    Bir benin üzerindeki değişiklikler;kepeklenme,sızıntı, kanama, yeni bir şişilik oluşması,etraftaki deriye benin kenarından pigment (renk) yayılması, kaşıntı,ağrı ve hassasiyettir.

    Deri Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
    Eğer deri biyopsisi (parça alınması) kanseri desteklerse, hastaya uygun olan cerrahi işlemler yapılır. Erken tanı ve lezyonun çıkarılması hastalıktan kurtulmanın en iyi yoludur.

    Düzenli aralıklarla kendi muayenenizi yapın, bu erken tanıda çok faydalıdır. Benler, çiller ve güzellik işaretlerini derininizin bir parçası kabul edin. Renginde, şeklinde, sayısında ve büyüklüğündeki değişiklikleri gözlemleyin ve herhangi bir değişiklik olursa cilt hastalıkları uzmanına görünün.

    alinnti
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    http://www.ay-maral-can.tr.gg
    MaRaLCaN
    Admin
    MaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 27/03/10

    Mesaj Sayısı : 6713

    Rep Gücü : 18340

    Rep Puani : 218


     Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Empty
    MesajKonu: Akne Vulgaris Genel Bilgi    Deri Hastalıkları ( Dermatoloji ) Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 11:00 pm

    Akne Vulgaris Genel Bilgi


    Akne Vulgaris Genel Bilgi

    Ergenlik çağına gelmiş kişilerin en büyük problemlerinden biride akne vulgaris ( sivilce) yakınmasıdır. Akne pilo-sebase bezler ve kıl foliküllerinin kronik, enflamatuar bir hastalığıdır. Vücutta en sık pilo-sebase bezlerin yoğun olarak yerleştiği yüz, ense, sırt, omuz ve göğüs ön bölgelerinde görülür. Bu bölgeler kozmetik açıdan en önemli alanlardır. Ayrıca hasta popülasyonunun büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturması hastalığın bazen ciddi boyutlarda psikolojik rahatsızlıklara zemin hazırlamasına neden olmaktadır.

    Akne vulgaris her iki cinsiyettede eşit sıklıkta görülmektedir. Hemen hemen tüm iklimlerde ve coğrafi bölgelerde görülmekle beraber Japonlarda ve Afrikalılarda daha az rastlanan bir yakınmadır. Aknede deride meydana gelen enflamatuar değişiklikler sonucunda eritem,komedon,papül,püstül,nodül ve kist şeklinde oluşumlar meydana gelir. Akne tedavisinde amaç var olan lezyonları ortadan kaldırmaktan çok yeni lezyonların çıkmasını engellemeye yöneliktir. Tedavi hastalığın seyri gibi uzun sürelidir ve sabır gerektirir. Hastalığın şiddetine göre verilen tedavi seçeneklerinin etkisini göstermesi 6-8 haftada başlar.

    Akneli ciltlerdeki fazla yağı uzaklaştırmak için cildin aşırı derecede yıkanması bazen mikrokomedonların (siyah-beyaz noktalar) artmasına neden olabilmektedir. Düzenli ve aşırıya kaçmadan yapılan deri temizliği, hastaların “yağlı ve kirli” görünümden kurtulmalarını sağlayarak kendilerini daha iyi hissetmelerine ve böylece aknede subjektif bir düzelmeye yardımcı olur. Güneş ışınları enflamatuar tipteki lezyonları azaltarak akne üzerinde olumlu etki oluşturmaktadır. Fakat uzun vadede aşırı güneş ışınınlarının açabileceği ciddi hasar göz önünde bulundurularak güneş banyosu akne hastalarına önerilmemektedir.

    Aknede özel bir diyetin yeri yoktur. Halk arasındaki çikolata,kuruyemiş, tatlılar,kızartmalar ve deniz ürünlerinin hastalığı şiddetlendireceği yolundaki inanışın bilimsel dayanağı bulunmamaktadır.

    Kozmetik ürünler akneyi şiddetlendirici, gözenekleri kapatıcı yani komodogenik olabilirler. Yağ içermeyen kozmetiklerle yapılacak çok hafif bir makyaj topikal akne tedavisinden en az 20-30 dakika sonra uygulanabilir ve hastalar üzerinde aknenin yarattığı olumsuz psikolojik etkiyi gidermeye yardımcı olabilir.

    Kadın hastalarda mens başlangıcından 2-7 gün öncesinde lezyonlarda artış olması normaldir. Ayrıca aşırı terlemenin olduğu durumlarda duktal hidrasyona bağlı akne lezyonlarında alevlenme olabilir.

    Akne vulgaris tedavisi zorunlu olmamakla beraber şiddetli, iz bırakan tarzda olduğunda yada kişide kozmetik ve psikolojik problemlere neden olabilecek nitelikte olduğunda tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavi başlangıcında hasta ve hekimin işbirliği ve sabırlı olunması ve hastaya uygun tedavinin seçilmesi gerekmektedir.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    http://www.ay-maral-can.tr.gg
     
    Deri Hastalıkları ( Dermatoloji )
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -
    » Erkek Deri Mont Modelleri

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
     :: Sağlık Sorunları-
    Buraya geçin: