Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGüncel KonularGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
En son konular
»  Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:05 am tarafından AyMaRaLCaN

» Bir Sarkisin Sen
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:03 am tarafından AyMaRaLCaN

» MerHaba MerHaba :)
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:58 am tarafından AyMaRaLCaN

» Azerbaycan Yemekleri,Azerbaycan Yemek Kültürü,Azerbaycan Mutfağı
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» ORHAN AFACAN SIIRLERI Tas Atan Cocuklar
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 7:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bu Mezarda Bir Garip Var
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:51 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bizden Geriler (Gam Kasavet)
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Benim Hayatım
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Babasını (Bir Fakirin Hatırını)
Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:46 am tarafından AyMaRaLCaN

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Istatistikler
Toplam 7 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: AyBüke

Kullanıcılarımız toplam 28063 mesaj attılar bunda 19753 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Similar topics
    Sosyal yer imi
    Sosyal yer imi reddit      

    www.ay-maral-can.yetkin-forum.com

    Sosyal bookmarking sitesinde adresi saklayın ve paylaşın
    En bakılan konular
    Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
    Türkmenistan (3) - Türkmen İsimleri
    Sinezenler..Sözleri
    Bir Sarkisin Sen
    Azərbaycan dili → Bəzi sait səslərin tələffüzü
    Radyo icin Tema Resimleri Resimler Resim
    MerHaba MerHaba :)
    ŞİİR DİNLETİSİ SUNU METNİ
    Çok Güzel Kalp Resimler,i Güller ve Kalpler,
    Azerbaycan Bayragi

     

     Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    AyMaRaLCaN
    Admin
    AyMaRaLCaN


    Üyelik tarihi : 11/06/08

    Mesaj Sayısı : 12267

    Rep Gücü : 29249

    Rep Puani : 235


    Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Empty
    MesajKonu: Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri   Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Icon_minitimeÇarş. Haz. 08, 2011 9:47 am

    Ege Bölgesi Coğrafyası Hakkında Bilgi
    Ege Bölgesi Coğrafik Özellikleri Hakkında Bilgi

    EGE BÖLGESİ

    85000km2 dolayındaki yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık %11’ini kaplayan, kuzeyde Marmara Bölgesi’ne, doğuda İç Anadolu Bölgesi’ne, güneydoğuda Akdeniz Bölgesi’ne komşu olan bölgemiz batıda da Ege Denizi’yle çevrilidir (adını komşu olduğu denizden alır) Marmara Bölgesi’yle olan sınırı batıda Baba Burnu’ndan başlayarak Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yükselen Kaz Dağı’na uzanır İç Anadolu Bölgesi’yle olan sınırı ise İnönü’nün güneybatısından başlayıp Sultan Dağları’nın kuzey ucuna ulaşır O noktadan başlayarak Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi’ne komşu olur ve bu bölgeyle olan sınır ise Köyceğiz Gölü’nün batısına kadar uzanır

    Ege Bölgesi asıl Ege ve İçbatı Anadolu olmak üzere iki bölüme ayrılır Ege Bölümü’ndeki illerimiz; İzmir, Manisa, Aydın, Denizli,Muğla

    İçbatı Anadolu’daki iller; Uşak, Kütahya, Afyon’dur

    NÜFUS

    Ege Bölgesi sık nüfuslanmışır 1990 sayımına göre bölge nüfusu 82 milyondur Nüfus yoğunluğu bakımından Marmara Bölgesi’den sonra ikinci sırada yer alırBölge nüfusunun yarısından çoğu kentlerde yaşamaktadır

    Bölge nüfusunun önemli bir bölümü, kıyı kesimi ile çöküntü ovalarında toplanmıştır Kıyı kesiminde de nüfus dağılışı bakımından yöreler arasında önemli farklılıklar görülür Ovalarda nüfus yoğun, ovaları ayıran dağlık kesimlerde nüfus seyrektir Güneydeki Menteşe yöresi Türkiye’nin en az nüfuslanmış yerlerindendir İçbatı Anadolu ise genel olarak az nüfuslanmıştır

    YÜZEY ŞEKİLLERİ

    Ege Bölümü’nde başlıca dağ sıraları ve bunları birbirinden ayıran vadi olukları, doğu-batı doğrultulu çukurluklar oluşturur Bu çukurluklar, aralarında kalan doğu-batı doğrultulu yüksek kütlelere dağ sıraları görünümü kazandırır Çukurlukların batı uçları yakın bir dönemde deniz basmasıyla koy ya da körfez biçimini almış ama daha sonra kısmen ya da tamamen alüvyonlarla dolmuştur ve parçalı bir yapı gösterir Yer yer 2000m’yi geçen dağ kütleleri görülür Bunlar İçbatı Anadolu’nun 1000m’yi geçebilen düzlüklerinden daha alçak olan Ege Bölümü’ndeki ovalar üzerinde heybetli bir görünüm kazanır

    Ege Bölgesi’nde yerin temelini jeologlaron Menderes Masifi adını verdikleri Saruhan-Menteşe eski kütlesi oluşturur Paleozoyik zaman ortalarında kıvrılmalara uğramış daha sonra aşınarak düzleşmiş olan bu eski temel, Tersiyer Dönem içinde yeniden yer hareketlerine uğrayınca, bir daha kıvrılamayıp kırılmıştır Belli kırık çizgileri boyunca bazı parçaların çökmesiyle sözü edilen oluk biçimli çukurlar (graben) ortaya çıkmış, bunların arasında da sert ve kristalli kayaçlardan oluşan eski dağ kütleleri (horst) yükselmiştir Bu eski kütle yeniden kıvrılmamakla birlikte, çevresinde biriken deniz dibi tortulları kıvrılırken onlara kalıp olmuştur

    Doğu-batı doğrultulu çukur alanlarla bunları ayıran aynı doğrultulu yüksek alanlar kuzeyden güneye doğru şöyle sıralanır: Edremit Körfezi ve Edremit Ova’sı çukur alanı, Bakırçay Ovası’ndan Madra Dağı (1334m) ve Kozak Kütlesi’yle (1051m) ayrılır Bakırçay Ova’sı ile Gediz Ovası arasında Yunt Dağı (1075m) yer alır; Gediz Ovası’na kuzeyden Akhisar, güneyden de Nif (Kemalpaşa) Ovaları birer körfez gibi katılır Gediz Ova’sı ile daha güneydeki Küçük Menderes Ova’sı arasına Bozdağlar (2159m) girer Bu kütle doğu kesiminde güneydeki Aydın Dağları’yla birleşir, batı kesiminde ise Nif Dağı’na (1506m) ve kuzeydek Spil Dağı’na (1513m) bağlanır Daha güneyde Küçük Menderes ve Büyük Menderes Ovaları arasında Aydın Dağları (1819m) uzanır Bu dağlar batıya doğru bükülüp incelenerek Samsun (Dilek) Dağı (1237m) üzerinden komşu Sisam (Samos) Adasına geçer Geniş bir alanı kaplayan Büyük Menderes Ova’sı Menteşe yöresi içine Çine ve Bozdoğan Ovalarıyla sokulurEn güzeydeki çukur alanı, Bodrum ve Datça yarımadaları arasında yer alan Gökova Körfezi’dir

    Batı Anadolu’da yer alan ovalar, genellikle dördüncü jeolojik zamanda meydana gelen epirojenik hareketlerle oluşmuştur Bu hareketler sonucunda bazı alanlar yükselmiş (horst) ve bugünkü dağlık alanları meydana getirmiş, bazı alanlar ise çökmüş (graben) ve çöküntü alanları oluşmuştur Bu çöküntü alanlarının akarsular tarafında alüvyonlarla doldurulması sonucunda da günümüzdeki ovalar oluşmuştur Bölgemizdeki en önemli ovalar ise Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes, Balıkesir ve Akhisar ovalarıdır Ege Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alan ovalar ise çökme olaylarının yanında karstik olayların da etkisi ile oluşmuştur Denizli, Tavas, Çivril gibi ovaların oluşumunda karstik olaylar oldukça etkilidir

    Meriç deltası, hızlı ilerleyen taşkın alanlarına sahip bir ovadır Meriç Irmağının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuştur Bakırçay Deltası, aynı adı taşıyan akarsuyun, Çandarlı Körfezi’ni doldurması ile oluşmuştur Yer yer tuzlu bataklıklar bulunan ovada, eski uygarlıkların kalıntıları da yer alır Küçük ve Büyük Menderes Deltaları da birer çöküntü alanının(graben) ucunda oluşan birikinti ovalarıdır Büyük ve Küçük Menderes Irmakları, Ege Denizi’nin seviye değişikliklerine de bağlı olarak tarihi dönemlerde hızla denizi doldurmuştur Öyle ki, İlkçağ’da bir liman kenti olan Milet, Büyük Menderes’in denizi doldurması ile bu gün kıyıdan bir hayli ileride kalmıştır

    Bölgenin İçbatı Anadolu Bölümü’nde dağ sıraları yerine aralıklı da dizileri görülür Bu dağlar, güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda birkaç dizi oluştur Bu dizilerden en doğuda yer alan Emir Dağları (2307m), Türkmen (1826m), Domaniç (1845m) Dağları bölge sınırları dışındaki Uludağ’a kadar uzanır Bu dağlar dizisi batıda aynı doğrultudaki Afyon-Karahisar-Kütahya-Orhaneli üzerinden geçen bir çukur alanla izlenir Bu çukur alanın batısında Kumalar (2247m), Ahır(1915m), Murat (2309m), Şaphane (2120m), Akdağ (2089m), Eğrigöz (1931m) dağları yer alır Bu dizinin daha batısına gidildikçe geniş bir plato uzanır Gediz Ovası’na dik yamaçlarla inen ve yüksekliği kuzeydoğuda 1000m’yi aşan bu platoya Gördes-Uşak Plato’su adı verilir Platonun güney kenarındaki Kula kenti çevresinde sönmüş volkan konileri ve yeni lav akıntıları görülür

    Ege Denizi’ne dökülen akarsularımız; Batı Anadolu akarsuları, geniş çöküntü hendeklerine yerleşmiştir Bu çöküntü alanları boyunca batıya doğru akarak Ege Denizi’ne dökülürler Denize ulaştıkları alandaki koy ve körfezlerde geniş delta ovaları oluşturmuşlardır Bu akarsular bölgemiz ve ülkemiz tarımı için oldukça büyük değer taşır Bunların başlıcalrı Bakırçay, Gediz, Küçük ve BüyükMenderes’tir
    Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Imagewzi
    İKLİM

    Ege Bölgesi genellikle yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır Bu genel durum daha çok Ege Bölümü için geçerlidirİçbatı Anadolu’da ise denizden uzaklık ve yükselti nedenleriyle iklim koşullarında değişiklik görülür Kuzey kesimlerinde sık sık soğuk baskınları görülür Yıllık ortalama sıcaklıkta coğrafi enlemin etkisiyle güneyden kuzeye ve yüksekliğin etkisiyle batıdan doğuya doğru azalma görülür En soğuk ay genellikle ocak, en sıcak ay ise temmuz ayı olarak tespit edilmiştir

    Ege Denizi kıyıları boyunca tam bir Akdeniz yağış rejimi görülür Yazlar kurak geçer; yağışlar kış aylarında toplanmıştır Aşağı yukarı bütün meteoroloji istasyonları da yıllık ortalama yağış tutarı 500 mm’nin üstünde, genellikle de 1000 mm’nin altında olarak saptamışlardır
    Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Imagejjj
    BİTKİ ÖRTÜSÜ

    Ege Bölgesi’nde kıyıdan itibaren 600-800 m yüksekliklere kadar maki toplulukları ile akrışık olarak kızılçam ormanları görülür Makilerin cılızlaştığı ve toprak örtüsünün inceldiği alanlarda, çoğunlukla dikenli çalılardan oluşan ve “garik” adı verilen bir bitki topluluğu görülür ve genellikle İzmir civarı ile Karaburun yarımadası ve Bodrum civarında yaygındır Orman alanları Ege Bölümü’nün alçak kesimlerinde makiliklerin, İçbatı Anadolu’da ise step görünüşlü alanları üstünde yer alır Ormanların alt basamaklarında çeşitli meşelere rastlanır;iğne yapraklı ormanlar arasında en yaygın tür kızılçam ve karaçamdır Ayrıca Kozak Dağı’nda fıstık çamı yaygındır Türkiye’nin en önemli çamfıstığı üretim alanıdır Bütün kıyı kesimlerde zeytinliklere rastlanır Kuzeyden gelen soğuk hava etkilerinden korunan turunçgiller bölgenin güneyine sığınmıştır Ayrıca kekik, adaçayı, lavanta çiçeği gibi kokulu bitkiler ve Akdeniz iklimine uyan kaktüsler, frank inciri gibi bitkilerde yaygındır Maki türleri arasında çeşitli meşe türleri (pırnal meşesi, palamut meşesi) kocayamiş, mersin ağacı, defne, yabani zeytinlere rastlanır

    KENTLER VE ÖZELLİKLERİ

    Bölgenin en kalabalık nüfuslı kenti İzmir; İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin üçüncü büyük yerleşme merkezidir Karalar içine derin biçimde sokulan ve aynı adı taşıyan bir körfezin bitim yerinde kurulmuş olan İzmir, coğrafi konumu sayesinde Batı Anadolu’da çok geniş bir alanın ticaret limanı (İzmir’e gelen mallar, gemilere yüklenmeden önce kentte işlenir) ve ülkemizin İstanbul ‘dan sonra ikinci büyük ticaret merkezi haline gelmiştir Kent İzmir Körfezi bitiminde bir ayçe (hilal) biçiminde yayılır; kuzeyde Bostanlı’dan başlayan bu ayçe, 27 km’yi aşkın bir eğri oluşturarak, körfezin güneyinde Üçkuyular’da sona erer; daha sonra, Balçova, İnciraltı gibi yerleşmelerde batıya doğru uzanır

    Eskiçağ’da İonia’dan gelen göçmenlerin Bayraklı ve Bornova arasında, o zamanlar deniz kıyısında bulunan bir tepe üstünde kurdukları sanılan kent (Smyrna) Pagoa Dağı (Kadife Kale) eteğinde ikinci kez kurulmuş, Roma ve Bizans egemenliklerinden sonra 1424’te Osmanlı topraklarına katılmış, 1919’da Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, 1922’de de kurtarılmıştır

    Bölgenin ikinci büyük kenti Denizli’nin topraklarının büyük bir bölümü, Pamukkale havzasında ve çevresindeki tepelik, dağlık alanda yer alır Selefkilerden Antiokhos 2’nin karısının adı (Laokide) adı verilerek kurulan kent, Selefkiler ve Bizanslılardan sonra da günümüzdeki yerine taşınmış, yeni kurulduğu yerde bulunan Doğuzlu Köyü’nün adı zamanla Denizli’ye çevrilmiştir

    Bölgenin üçüncü, İçbatı Anadolu Bölümü’ünde başlıca kenti olan Kütahya, Eskiçağ’da, geniş bir ovanın kenarında yükselen Yellice Dağı eteklerinde, Hisar Tepesi adı verilen yerde kurulmuş, Ortaçağ’da Bizans döneminde Kotyaion adıyla oldukça gelişmiştir Günümüzde hisar kalıntılarının bulunduğu tepenin eteklerinden kuzeydeki ovaya doğru yayılan kentin etkinlik merkezi, Hisar tepesi önünde yer alır Önemli sanayi ve havacılık merkezidir Bölgenin dördüncü büyük kenti Manisa, Eskiçağ’da aynı adı taşıyan dağın (Magnesia) kuzey eteklerinde kurulmuş, Roma döneminde gelişmiş, Bizanslılardan 14yy başlarında Saruhanoğulları’na kısa bir süre sonra da Osmanlılara geçmiş, bir süre şehzadelerin valilik yaptıkları bir merkez olmuş ve önemli anıtlarla süslenmiştir

    İKTİSAT VE SANAYİ

    TARIM: Ege Bölgesi’nde nüfusun çoğunluğu iklim toprak koşulları ve ulaşım kolaylıklarının da elverişliliğiyle geçimini tarımdan sağlar Ege bölümünde Akdeniz iklimine uygun bazı bitkiler (zeytin,üzüm, vb) ağır basar Ege bölümünden, İçbatı Anadolu bölümüne geçildikçe, tarımın niteliği değişir; tahıl ekimi artar ve hayvancılık geçimde daha önemli yer tutar Tahıl ekiminde buğday başta gelir, onu arpa ve mısır izler Buğday özellikle Afyon ve Denizli’de üretilir bu illeri İzmir, Aydın ve Muğla izler Arpa ise Afyon ve Manisa illerinde, mısırın da başlıca ekim alanı Manisa’dır Pirinç ekimine ovalarda az miktarda yer verilir Bölgede yaş ve kuru sebze üretimine de önem verilir İklim koşulları uygun olduğu için, turfanda sebze (domates, fasulye vb) yetiştirilerek öbür bölgelere yollanırSoğan ve patates ekimi yaygındır; baklagillerden en çok nohut ekilir Kavun ve karpuz üretimi de yaygın biçimde yapılmaktadır

    Bölgede yatiştirilen sanayi bitkileri arasında tütün, pamuk, susam, keten ve şekerpancarı baş sıralarda yer alır Edrmit Körfezi kıyıları yağ zeytini üretimi kesir ağaç sayısı bakımından başta gelir bakımından önemlidir Üzüm bağlarına da bölgenin her yerinde rastlanır Üzüm ayrıca şarap ve pekmez yapımında da kullanılır Kuru üzüm İzmir yöresinde, kış soğuna dayanamayan incir ise kıyı kesimlerde yetişir Ülkemizdeki incir ağaçlarının yaklaşık olarak %81’i Ege Bölgesi’ndedir Turunçgiller bölgenin özellikle güney kesiminde yetişir; Bodrum’da mandalina; Aydın ve Nazilli arasında portakal yetişir
    Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri Egebc3b6lgesindetar1mth

    HAYVANCILIK: Ege bölgesinde hayvancılık çok gelişmemiştir Üstelik yakın dönemde otlakların daralması nedeniyle, hayvan sayısında azalma gözlenmektedir Kıyı kesimde daha çok kıl keçisi, tiftik keçisi ve koyun, iç kesimlerde sığır ve manda besiciliği yaygındır Balıkçılık ise eski önemini kaybetmiştir özellikle İzmir Körfezi’nin sularını pis olmasından dolayı Yine eski önemini yitirmiş olmakla birlikte Bodrum kıyılarında sünger avcılığı yapılmaktadır

    YERALTI KAYNAKLARI: Ege Bölge’si yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir; ama madenlerin birçoğu İlkçağ’dan beri işletildiğinden, tükenmiştirBölgede yaygın olan linyit yatakları, Kütahya ve Soma yörelerinde toplanmıştır Kütahya yöresindeki linyitlerin işletilmesi Kütahya-Balıkesir demiryolunun yapılmasıyla kolaylaşmıştır İşletilen yataklardan biri Değirmisaz havzasıdır; Tunçbilek bölgesindeki yataklarsa daha önemlidir Soma’dan da oldukça iyi nitelikli linyit kömürü çıkarılmaktadır Demire katılarak çelik elde etmeye yarayan krom, Kütahya ve Balıkesir arasındaki yataklardan Çardı’da çıkarılırken, günümüzde bu ocak tükendiği için bırakılmış, onun yerine Dağardı ve Dursunbey dolaylarındaki ocaklar işletilmeye açılmıştır Bölgedeki çok sayıda demir yatağının başlıcaları Edremit yöresinde, Ayvalık’ın güneyinde ve Simav çevresinde yer alır; Selçuk, Uşak ve Tire’de zımpara yatakları işletilir Ayrıca çeşitli mermer, civa, bor, manganez yatakları vardır Türkiye’nin en önemli maden suyu Afyon dolaylarında Kızılay tarafından işletilmekte İzmir’in Çamaltı tuzlalarından da Türkiye’nin toplam tuz ürünün 3/5’ü elde edilmektedir

    SANAYİ ETKİNLİKLERİ: Ege bölgesi Türkiye’de Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci sırada yer alır Özellikle İzmir’de toplanmış olan başlıca sanayi kolları arasında dokumacılık, makine ve madeni eşya yapımı, besin sanayisi (un, makarna, konserve fabrikaları), tütün işletmeciliği sayılabilir Pamuklu, dokumacılık, İzmir’in yanı sıra Aydın, Nazilli, Denizli, ve Uşak’ta gelişmiştir Yağ sanayisi tesisleri özellikle Edremit-Ayvalık yöresinde, şeker fabrikaları Uşak, Kütahya ve Afyon’da yer alır Uşak, Kula, Gördes ve Simav’da halıcılık gelişmiştir

    ULAŞIM: Ege Bölgesi ulaşım bakımından Türkiye’nin işlek bölgelerindendir Doğu-batı doğrultulu vadi olukları, karayollarının iç kesimlere kadar ulaşmasına olanak verir Bölge çeşitli demiryolu hatlarıyla öbür bölgelere bağlanır (Ülkemizde ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın hattı, 1856’da Ege Bölgesi’nde hizmete girmiştir) Karayolları ve demiryolları, İçbatı Anadolu’da Afyon ve Kütahya’da düğümlenir Denizyolları açısından İzmir limanı (ticaret etkinlikleri bu limanda toplanmıştır) dışında önemli liman yoktur Turizm bakımındansa Bodrum, Kuşadası, Güllük, Datça ve Marmaris limanları önemlidir İzmir düzenli hava seferleriyle de İstanbul ve Ankara’yla bağlantı kurmaktadır

    DOĞAL VE TARİHSEL GÜZELLİKLER, TURİZM OLANAKLARI

    Ege Bölgesi’nin turizm bakımından zengin bir doğal ve kültürel yapısı vardır Dağların kıyıya dik olarak uzanması, son derece girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi yaratmıştır ( Ege denizi kıyılarının toplam uzunluğu 593km’dir) ve doğal kumsalların denize girmeye son derece elverişli olmalarının yanı sıra, yüksek kıyılarda da çekici görünümleriyle ilgi toplarlar Ayrıca yöredeki bük (Akbük, Gökçeler bükü, Değirmen bükü, Palamut bükü, Kargıbük, vb), özellikle son yıllarda iyice yaygınlaşan yat turizminde, yatlara doğal liman işlevi gören; “Mavi Yolculuk” adıyla yaygınlaşan ve kıyının Kuşadası’ndan Antalya’ya kadar olan koylarını dolaşan yat turizmi, bölgeye önemli miktarda yerli ve yabancı turist çekmektedir; ülkemizin başlıca üç yat limanı (Kuşadası, Çeşme ve Bodrum yat limanları) da bu kıyılardadır

    Ege Bölgesi’nde egemen olan Akdeniz ikliminin yumuşak niteliği de, turizme son derece elverişlidir: Kışların geç geçmesi, yazın güneşlenme olanakları, deniz suyu sıcaklıklarının uygunluğu çok sayıda turist çeker Ege Denizi’nde deniz suyu sıcaklıkları, kuzeyden güneye doğru artar ve denize girme süresi de bu doğrultuda uzar: Kıyılarda kuzeyden İzmir’e kadar yılda beş ay olan denize girme süresi, Kuşadası’ndan sonra artmaya başlar ve Bodrum’da sekiz ayı bulur

    Ege Bölgesi’nde yer alan kaplıca ve içmecelerde sağlık turizmi açısından da ilgi görmektedir: Denizli’de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları; İzmir’de Balçova, Dikili, Davutlar, Çeşme ve Şifne kaplıcaları; Seferhisar’ın güneyinde Doğanbey kaplıcası; Kütahya’da Simav-Gediz, Yoncalı, Harlek ve Murat Dağı kaplıcaları ve içmeceleri ile Eynal kaplıcalarıdır, Manisa’da Kurşunlu kaplıcası ve Sart kaplıcası; Afyon Sandıklı’da Sandıklı, Gazlıgöl ve Hüdayi kaplıcaları ve içmeceleri yer alır; İzmir’de Urla içmeceleri Özellikle Pamukkale sıcaksu kaynakları, çok eski dönemlerden bu yana bilinmekte ve ilgi çekmektedir Pamukkale’nin özelliklerinden biri de travertenleridir: Sıcak maden suları, aşağı döküldükleri dağın yamaçlarını beyaz traverten taraçaları haline getirmiştir (yöreye Pamukkale adı, suyun kapsadığı kalsiyum karbonat nedeniyle oluşan beyazlıktan ötürü verilmiştir) Travertenleri sayesinde çok sayıda turisti çeker

    Bölgede doğal ve tarihsel güzellikleri korumak amacıyla iki Ulusal park düzenlenmiştir Bunlardan Dilek Yarımadası Ulusal Parkı, Aydın ilinin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içinde yer alır ve Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerini kapsar Ayrıca İonialılar’dan kalma kalıntılar, arkeoloji açısından önemlidirManisa ilinin yamaçlarına yasladığı Spildağı üstündeki Spildağı Ulusal Parkı’ysa, 1500m’yi bulan yükseltisiyse yazın Manisa’nın sıcağından kaçanlara barınak oluşturur (Osmanlılar döneminde bir devre adını veren Manisa lalesi, burada doğal olarak yetişir) Ayrıca bu ulusal park da, Eskiçağ kalıntılarını kapsarBölgenin çeşitli illerinde düzenlenmiş Ormaniçi Dinlenme Yeri de, yerli ve yabancı turistlere çeşitli hizmetler sunar

    Ege Bölgesi, arkeoloji ve tarih özellikleriyle de bol bol turist çeker: İzmir’de Efes ve Bergama; Denizli’de Pamukkale (Hierapolis); Aydın’da Priene, Miletos, Didim, Afrodisias, Datça’da Knidos: Bodrum’da Halikarnassos; Manisa’da Sart yıkıntıları Dünyanın yedi harikasından ikisi Ege Bölgesi’ndedir (Efes Artemis tapınağı ve Halikarnassos Mausoleion’u) Ayrıca, Selçuk’ta Meryem Ana’nın Evi ve Sen Jan Kilisesi, Didim’de Apollon tapınağı, çok sayıda yabancı turist çekmektedir Günümüzde Ege Denizi kıyısındaki Akçay, Ören, Ayvalık, Foça, Çeşme, Kuşadası, Didim, Güllük, Bodrum, Datça, Marmaris gibi yerleşim merkezlerimiz, yaz mevsiminde gerçek birer turizm odağı haline gelmiştir

    EGE DENİZİ

    Ege Denizi, 41°-35° kuzey enlemleriyle 23°-27°/28° doğu boylamları arasında yer alır Kuzeyden güneye yaklaşık 660km uzanır; genişliği kuzeyde 270, ortada 150, güneyde ise 400km kadardır Balkan yarımadasının doğu bölümü ile Anadolu arasında yer alan deniz Çanakkale Boğazı aracılığıyla Marmara Denizi’ne ve Karadeniz’e bağlanan Ege Denizi’i yüzölçümü 214000km2’dir

    Ege Denizi, yakın bir geçmişte “Aegeis” ya da “Egeid” adı verilen bir kara parçasının, büyük bir bölümünün sular altında kalmasıyla oluşmuştur (adı da buradan gelir); üstündeki adaların çokluğu nedeniyle “Adalar Denizi”diye anılır Kıyılar son derece girintitli çıkıntılıdır

    Ege’de gelgit önemsizdir ve yol açtığı düzey genişliği ancak bazı dar boğazlarda, rüzgarlarla meydana gelen yığılmaların da etkisiyle 30-40cm’yi bulur Adalar arasındaki bazı dar ve dolambaçlı boğazlar şiddetli ve karmaşık yerel akıntılara neden olur Bunların en ünlüsü Eğriboğaz Körfezi’nde görülür

    Ege Denizi’nde, kuzeyde Saros Körfezi’nden başlayarak güneye doğru “S” biçiminde uzanan, tabanının derinliği yer yer 1000m’yi aşan bir oluk yer alır Ege Denizi’nde çok sayıda ada (toplam yüzölçümleri yaklaşık olarak 23000km2 olan bu adalar, her yana serpilmiş gibi görünmelerine karşın, belli bir düzen ve gruplaşma gösterirler

    Ege Denizi üstünde egemen olan Akdeniz iklimi, bu büyük su kütlesinin etkisiyle bazı değişikliklere uğrar: Ege Denizi’nin etkisi, donlu günlerin sayısını azaltırDenizi suyu sıcaklıkları da genelde kuzeyden güneye doğru artar Bu artış kışın daha çok belirlidir Kıyı ve adalarda kışları yağışlı bir Akdeniz iklimi görülür

    Yazın bütün Ege Denizi ısınır Kuzey ve güney yüzey suları arasındaki sıcaklık farkı, 1°-2°C’a iner Sıcaklığın en yüksek olduğu ayda Ege Denizi’nin her yanında denzi suyu sıcaklığı 23°-24°C arasındır

    Ege Denizi’nde yıllık yağış tutarı kuzeyden güneye gidildikçe azalır Yağışlar genellikle kış aylarında toplanmıştır Komşu karalarda olduğu gibi, Ege Denizi alanında da yazlar çok kuraktır Yazın Ege Denizi’nin her yanında, kuzeyden ve kuzeydoğudan “etezyen” adı verilen şiddetli bir rüzgar eser Ege Denizi, biyoloji ve hidroloji özellikleri bakımından Karadeniz ile Akdeniz arasında bir geçiş alanı oluşturur

    Çanakkale Boğazı’ndan üst akıntısıyla gelen ve besin tuzları, oksijen ve plankton bakımından zengin olan Karadeniz suları, kuzeydeki balık yaşamını olumlu yönde etkiler Ege Denizi, oksijen bakımından zengin olmasına karşın, fosfat ve nitrat bakımından yoksuldur Bu yüzden güney bölümü, dünyanın balık bakımından en yoksul denizlerindendir

    Son yıllarda Ege Denizi’nde, denzi kirlenmesi ve öteki konulardaki bilimsel araştırmalar yoğunlaşmıştır

    KAYNAKÇA

    1) Ana Britannica

    2) Gelişi Hacette

    3) Türkiye Coğrafyası (Yusuf Erdoğdu)

    Alıntı
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    https://ay-maral-can.yetkin-forum.com
     
    Ege Bölgesi Coğrafyası ve Coğrafik Özellikleri
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
     :: Memleketini Tanı-
    Buraya geçin: