Ahmed-i Bedevi Hazretlerinin Talebesine Vasiyeti
Ahmed-i Bedevî hazretleri talebesine þöyle vasiyette bulundu
"Ey Abdül´âl! Dünyâ sevgisinden sakýn. Zîrâ sirke saf balý bozdu u gibi dünyâ sevgisi de sâlih ve iyi amellerini bozar. Yetimlere, þefkat, çýplaklara elbise giydirmekle merhamet, açlarý doyurmakla himâye, garipleri zayýflarý ikrâm ile korumak âdetin olsun. Bu iþlerin Allahü teâlâ katýnda kaybolmaz.
Ey Abdül´âl! Zikre, Allahü teâlâyý anýp, hatýrlamaya devâm et. Bir an bile Allahü teâlâdan gâfil olma, O´nu unutma. Gece kýldý ýn bir rekat namaz, gündüz kýldý ýn bin rekatdan daha üstündür. Allahü teâlâyý zikretmek kalp ile olur, sâdece dil ile olmaz. Allahü teâlâyý hâzýr bir kalp ile an! Allahü teâlâdan gâfil olmaktan sakýn! Çünkü, bu gaflet kalbi katýlaþtýrýr. Sabýr, Allahü teâlânýn hükmüne rýzâ göstermektir. O´nun hükmüne rýzâ göstermek ve emrine teslim olmak demek, nîmete kavuþtu unda sevinip ferahlýk duydu u gibi, musîbet ve sýkýntý geldi inde de ayný sevinç ve ferahlý ý duyabilmek demektir. Nitekim Allahü teâlâ, Bekara sûresinin 155. âyet-i kerîmesinde meâlen, Peygamber efendimize hitâben; "(Ey habîbim! Musîbet ve ezâya) sabredenlere (lütûf ve ihsânlarýmý) müjdele!" buyuruyor. Zühd sâhibi olmak, dünyâya düþkün olmamak demek; dünyevî arzu ve istekleri terk etmek sûretiyle, nefse muhâlefet etmek demektir. Harama düþmek korkusundan dolayý, yetmiþ tâne helâli terk etmektir. Tefekkür etmenin hakîkati, Allahü tealânýn yarattýklarý hakkýnda düþünmek, fakat Allahü teâlânýn zâtý hakkýnda düþünmemektir.
Ey Abdül´âl! Allahü teâlânýn kullarýndan birine bir musîbet gelse, bunun için sakýn sevinme! Gýybet ve dedi-kodu yapma! Ýnsanlar arasýnda söz taþýma! Sana eziyet vereni, zulmedeni affet! Kötülük yapana iyilik et! Sana vermeyene ver.
Ey Abdül´âl! Derviþli in, talebeli in þartlarý; kötü iþ ve sözlerden sakýnmak, harama bakmamak, iffetli olmak, her zaman Allah korkusuna sâhib olmak, Allahü teâlânýn emirlerine uygun yaþamak, Allahü tealâyý hiç unutmamak, âhirette baþa gelecekleri düþünerek hep uyanýk ve dikkatli olmaktýr.
Ey Abdül´âl! Yolumuz, Kur´ân-ý kerîme ve Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine, bildirdiklerine uymak, do ruluk, verdi i sözü yerine getirmek üzerine kuruludur. Âlimler yanýnda dilini, insanlarýn ileri gelenleri yanýnda gözünü, hocanýn huzûrunda kalbini muhâfaza et. Edep ve vakâr üzere ol.
Ey Abdül´âl! Ýlmi olmayan kimsenin dünyâda da âhirette de hiçbir kýymeti yoktur. Hilmi, yumuþaklý ý olmayan kimseye, ilmi fayda vermez. Allahü teâlânýn kullarýna þefkat etmeyen kimseye, Allahü teâlâ katýnda þefâat yoktur. Sabýrlý olmayan kimseye, iþlerinde selâmet yoktur. Takvâsý, Allahü teâlâdan korkmasý, haramlardan sakýnmasý olmayan kimsenin, Allahü teâlâ indinde hiçbir kýymeti yoktur. Bu altý hasletten nasîbi olmayan kimsenin, Cennet´te yeri yoktur.