Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Hosgeldiniz.... AyMaRaLCaN Bilgi Paylasim Platformuna..... Cay Isterseniz ( Hayali Büfe ) Smile Sagda Büfemiz Var Buyurun Bir Bardak Alin Afiyetle Icin Seker Bitmis ise Lütfen Zile Tiklayin Servisimiz Yardimci Olacaktir..... ..Keyifli Seyirler Dilerim Smile Bye ...
Yazar ---- > Wink AyMaRaLCaN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGüncel KonularGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
En son konular
»  Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:05 am tarafından AyMaRaLCaN

» Bir Sarkisin Sen
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 7:03 am tarafından AyMaRaLCaN

» MerHaba MerHaba :)
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:58 am tarafından AyMaRaLCaN

» Azerbaycan Yemekleri,Azerbaycan Yemek Kültürü,Azerbaycan Mutfağı
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Ara. 14, 2012 6:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» ORHAN AFACAN SIIRLERI Tas Atan Cocuklar
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 7:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bu Mezarda Bir Garip Var
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:51 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Bizden Geriler (Gam Kasavet)
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:49 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Benim Hayatım
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:48 am tarafından AyMaRaLCaN

» Aşık Mahzuni Şerif - Babasını (Bir Fakirin Hatırını)
 İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeCuma Kas. 30, 2012 3:46 am tarafından AyMaRaLCaN

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Istatistikler
Toplam 7 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: AyBüke

Kullanıcılarımız toplam 28063 mesaj attılar bunda 19753 konu
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Similar topics
    Sosyal yer imi
    Sosyal yer imi reddit      

    www.ay-maral-can.yetkin-forum.com

    Sosyal bookmarking sitesinde adresi saklayın ve paylaşın
    En bakılan konular
    Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- Bye
    Türkmenistan (3) - Türkmen İsimleri
    Sinezenler..Sözleri
    Bir Sarkisin Sen
    Azərbaycan dili → Bəzi sait səslərin tələffüzü
    Radyo icin Tema Resimleri Resimler Resim
    MerHaba MerHaba :)
    ŞİİR DİNLETİSİ SUNU METNİ
    Çok Güzel Kalp Resimler,i Güller ve Kalpler,
    Azerbaycan Bayragi

     

      İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    AyMa®aLCaN
    Admin
    AyMa®aLCaN


    Üyelik tarihi : 11/03/11

    Mesaj Sayısı : 1651

    Rep Gücü : 3498

    Rep Puani : 51


     İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Empty
    MesajKonu: İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak    İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak Icon_minitimeSalı Şub. 07, 2012 5:26 pm

    “Peygamber” kelimesi Farsça bir isimdir. Allah tarafından haber getiren, İlâhî emir ve yasakları halka tebliğ eden haberci demektir. Arapça’daki “nebî” kelimesinin karşılığı olan bu kelime, dilimizde, hem nebî hem de resûl mânâsını içine alacak biçimde daha çok kullanılmaktadır.





    İMANIN DÖRDÜNCÜ ŞARTI


    İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak
    HER ÜMMETE BİR PEYGAMBER




    İslâm dininde imanın şartlarından birisi de, istisnasız bütün peygamberlere (aleyhimüsselâm) inanmaktır. Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de, “Her ümmetin bir peygamberi vardır. Peygamberleri geldiği zaman, aralarında adâletle hükmedilir, onlara asla zulmedilmez" buyurarak, her kavme bir peygamber gönderdiğini açıklamıştır.
    Peygamberler Hz. Allah ile kulları arasında birer vâsıtadırlar-vesîledirler. Onun emir ve yasaklarını kullara tebliğ ederler. Onlara, dünya ve âhiretteki menfaatleriyle ilgili olan, fakat mahiyetini kavramaya düşüncelerinin kafi gelmediği hususları haber verirler.
    Bir başka ifadeyle, Cenâb-ı Hak insanların din ve dünya işleriyle ilgili olarak ihtiyaç duydukları hususları açıklamak; iman ve tâat sahiplerini cennet ve sevapla müjdelemek, kâfirleri ve günahkârları da cehennem ve ceza ile korkutmak için peygamberler gönderir. Onlar, peygamberlik davalarında doğru olduklarını isbatlamak için Allâh’ın izni ile bir takım mucizeler gösterirler. Peygamberlerin gösterdikleri mucizeler çoğu kez içinde yaşadıkları devirde revaçta olan ve bir başkasının yapamayacağı hârikulâde şeylerdir. Hz. Mûsa’nın asâsının ejderha oluşu, Hz. İsa’nın hastaları iyileştirmesi, Hz. Muhammed’in (salavâtullâhi aleyhim ecmaîn) Ay’ı şehâdet parmağıyla ikiye bölmesi gibi.
    ***
    KAÇ PEYGAMBER GÖNDERİLDİ?
    İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed’e (aleyhimüsselâm) kadar insanlara gönderilen peygamberlerin adedinin, 124 bin -başka bir rivâyette 224 bin- civarında olduğu çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir.
    Peygamberlerden bazılarının (25 kadarının) isimleri ve kıssaları Kur’ân-ı Kerim’de zikredilmiştir. Büyük bir çoğunluğunun ise adı geçmemektedir. Müslümanlar, peygamberler arasında hiçbir ayırım yapmaksızın, Kur’ân-ı Kerim’de isimleri geçsin geçmesin, hepsine inanırlar. Bu husus âyet-i kerimede şöyle ifade edilmiştir: “... Mü’minler... ‘Allâh’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız...’ dediler.”
    ***
    KUR’AN’DA İSİMLERİ GEÇEN PEYGAMBERLER
    Kur’ân-ı Kerim’de isimleri zikredilen peygamberler şunlardır:
    1. Hz. Âdem,
    2. Hz. Şît,
    3. Hz. İdris,
    4. Hz. Nûh,
    5. Hz. Hûd,
    6. Hz. Salih,
    7. Hz. İbrahim,
    8. Hz. Lût,
    9. Hz. İsmail,
    10. Hz. İshak,
    11. Hz. Yakub,
    12. Hz. Yûsuf,
    13. Hz. Eyyûb,
    14. Hz. Şuayb,
    15. Hz. Mûsa,
    16. Hz. Hârun
    17. Hz. Dâvud,
    18. Hz. Süleyman,
    19. Hz. İlyas,
    20. Hz. Zülkifl,
    21. Hz. Yûnus,
    22. Hz. Zekeriyya,
    23. Hz. Yahya,
    24. Hz. İsa,
    25. Hz. Muhammed Mustafâ’dır (salavâtullâhi teâlâ ve selâmühû aleyhim ecmaîn).
    Bunlardan başka Kur’an’da haklarında bilgi verilen Üzeyir, Lokman, Zûlkarneyn isimlerindeki üç zatın ise peygamber olup olmadıkları İslâm âlimleri arasında ihtilaflıdır.
    ***
    ÜLÛ’L-AZM PEYGAMBERLER
    Yukarıdaki listede isimleri siyah puntolarla dizilmiş olanlar ülû’l-azm peygamberlerdir. Ülû’l-azm, azim ve sebat sahibi demektir. Gerçi bütün peygamberler istisnasız azim ve sebat sahibidirler... Allah’tan aldıkları vahyi her türlü sıkıntı ve zorluğa rağmen tebliğ etme hususunda gerekli dikkat ve hassasiyeti, sabır ve sebatı göstermişlerdir. Ancak bu beş büyük peygamber, gönderildikleri devirlerde diğerlerinden daha büyük zorluk ve zulme maruz kalmışlardır. Dolayısiyle dereceleri de diğerlerinden üstündür. Kur’ân-ı Kerim’de Rabb’imiz, bu ülû’l-azm peygamberlerin isimlerinin de geçtiği bir ayet-i kerimede Habîbi’ne hitaben şöyle buyurmuştur: “Hatırla ki, bir zamanlar peygamberlerden mîsaklarını (sözleşme-yemin) almıştık. Senden de, Nuh’tan da, İbrahim’den de, Musa ile Meryem oğlu İsa’dan da... Onlardan sağlam bir söz almıştık.”
    Diğer bir âyette de, “O dini doğru uygulayın, onda ayrılığa düşmeyin’ diye hem Nûh’a tavsiye ettiğini, hem sana vahyeylediğimizi, hem İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi sizin için de şeriat yaptı...”buyurulmuştur.
    Azim sahibi peygamberlerin en önemli hasletlerinden birisi sabır sahibi olmalarıdır. Kur’ân-ı Kerim’de bu husus şöyle bildirilmektedir: “O halde (Habîbim), peygamberlerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi sen de sabret.”
    İslâm âlimleri Hz. Nûh’u, Hz. İbrahim’i, Hz. Mûsa’yı, Hz. İsa’yı, peygamberlerin sonuncusu, imamı ve en üstünü âlemlere rahmet peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’yı (salavâtullahi aleyhim ecmaîn) ülû’l-azm peygamberler olarak sayarken bu âyetleri delil göstermişlerdir.
    Bu âyetlerden çıkan neticeye göre ülû’l-azm sıfatının sadece bu peygamberlere verilmesine sebep, bunların müstakil şerîat sahibi olmaları ve bu şeriatlerini yayabilmek için her türlü zorluk ve düşmanlıklara göğüs gerip sabretmeleridir.
    ***
    NEBÎ VE RESÛL NE DEMEKTİR?
    Peygamberler, kendilerine hususi bir kitap ve şerîat verilip verilmemesi bakımından nebî ve resûl olarak ikiye ayrılır.
    Nebî, haberci demektir, Allah’tan haber getiren mânâsınadır. Cem’îsi (çoğulu) enbiyâ gelir. İslâmî ilimler ıstılâhında ise nebî, yeni bir kitap ve yeni bir şerîatle gelmeyip kendisinden önceki peygamberin getirdiği kitap ve hükümlerle tebliğ vazifesini yerine getiren kişiye denir.
    Resûl, lûgatte elçi mânâsına gelen bir kavramdır. Dinî ilimler terminolojisinde ise, yepyeni bir kitap ve yeni bir şerîatle gelen peygamber demektir. Bunun cem’îsi, rusül’dür.
    Resûl kavramı nebî kavramına göre mânâ bakımından daha hususi bir konuma sahiptir. Zira her Resûl aynı zamanda nebî’dir, fakat her nebî resûlMeselâ peygamberlerin sonuncusu Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) hem resûl hem de nebîdir. Çünkü önceki peygamberleri ve onlara verilen kitapları kabul edip inandığı gibi, aynı zamanda yeni ve mükemmel bir din olan İslâm’ı ve onun hükümlerini getirip açıklamıştır.
    *** değildir.
    PEYGAMBERLERİN SIFATLARI NELERDİR?
    Her peygamberde bulunması gerekli sıfatlar şunlardır:
    1. Sıdk: Doğru sözlü olmaktır. Bütün peygamberler her hususta mutlaka doğruyu söyleyen sâdık kişilerdir.
    2. Emânet: Peygamberler, kendilerine güvenilen emîn insanlardır. Onlarda asla hâinlik bulunmaz. Her insan onlara güvenip dayanabilir.
    3. Fetânet: Peygamberler; anlayışlı, ileriyi gören, akıllı ve fevkalâde üstün zekâlı insanlardır. Aptal ve anlayışsız kimselerden peygamber olamaz.
    4. İsmet: Peygamberler son derece iffet sahibi ve üstün karakterli kimselerdir. Gizli ve âşikâr her türlü günahtan uzaktırlar. Bir başka ifade ile onlar, büyük ve küçük hiçbir günah işlemezler. Ancak onlardan, zaman zaman “zelle” (küçücük hatalar) sâdır olabilir. Ama onlar hatalarında asla ısrar etmezler.
    5. Tebliğ: Peygamberler, gönderildikleri toplumlara (ümmetlerine) Allah’tan aldıkları her türlü vahyi (mesajı) büyük bir titizlik ve itina ile tebliğ ederler, iletirler. Dinin hükümlerinden hiç birini asla unutmuş veya kasten tebliğ etmemiş olamazlar.
    Şüphesiz ki her peygamberde sayılan bu sıfatların hepsi de eksiksiz olarak mevcuttur. Fakat bu vasıflar kendisinde bulunan her insan peygamber olamaz. Çalışmakla da bir kişi, ne kadar uğraşırsa uğraşsın peygamberlik makamını elde edemez. Çünkü peygamberlik Allah vergisidir. Cenâb-ı Hak bu rütbeyi dilediği kişiye verir.
    ***
    PEYGAMBERİMİZİN FAZLA VE FARKLI SIFATLARI
    Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin -yukarıda sayılan sıfatlardan fazla olarak- başka sıfatları da vardır:
    1. Her peygamber, sadece muayyen bir kavme (belli bir topluluğa) gönderildiği halde, o, kıyâmete kadar gelecek bütün insanlığa peygamber olarak vazifelendirimiştir. Getirdiği Kitab’ın yani Kur’ân-ı Kerim’in mesajı her milletten insana hitap etmektedir. Onun gelmesiyle diğer peygamberilerin şerîatleri geçerliliği kaybetmiş, Kur’an ile de diğer kitapların hükümleri sona ermiştir.
    2. Bütün peygamberlerden üstündür. İnsanlık âleminin bir numarasıdır.
    3. İnsanlarla birlikte cinlere de peygamber olarak gönderilmiştir.
    4. Topyekün âlemlere rahmet olarak gelmiştir.
    5. “Hâtem-i Enbiyâ”dır, yani peygamberler silsilesinin-zincirinin son halkası, son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyecek, şerîati, vârisleri olan hakikat âlimleri vasıtasiyle kıyâmete kadar devam edecektir.
    ***
    PEYGAMBERLER ALLÂH’IN BİR RAHMETİDİR
    Bahsimizi, İmâm-ı Rabbânî (k.s.) hazretlerinin açıklamalarıyla tamamlayalım:
    “Peygamberler (aleyhimüssalâtü vesselâm) âlemlere Allâh’ın bir rahmetidir.
    “Allah Teâlâ onları halka hidâyet için gönderdi. O büyüklerin vâsıtası ile, kullarını mukaddes zatına dâvet etti. Onları; rızâsının, dostluk ve yakınlığının mahalli olan dâr-ı selâm’a yani cennet-i a’lâya koydu.
    “Kerîm (lûtuf ve ihsân yönünden çok cömert, yüce ve eşsiz) olan Allâh’ın dâvetine icâbet edip de onun devlet sofrasından faydalanmayan kimse; hor ve hakirdir, değersizdir. Bu büyükler yani peygamberler, Allah katından her ne getirip bildirmişlerse hepsi de haktır, gerçektir, doğrudur, onlara inanmak gerekir.
    “Akıl her ne kadar hüccet yani delil-rehber ise de, lâkin onun hüccet oluşu noksandır. Asıl hüccet, peygamberlerin (aleyhimüsselâm) gelmesi ile hâsıl olmuştur. Çünkü onların gelişi, artık (inanmamak için) özre yer bırakmamıştır.
    “Peygamberlerin (aleyhimüsselâm) evveli, ilk insan, atamız Hz. Âdem’dir. Sonuncusu ise, hâtemü’r-rusül yani peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed aleyhi ve aleyhimü’s-salâtü ve’s-selâmdır.
    “İstisnâsız bütün peygamberlere inanmak lâzımdır. Ayrıca onların hepsinin, sâdık (doğru) ve masûm (günahsız, saf ve temiz) olduklarına da inanmak gerekir. Onlardan birine inanmamak, tamamına iman etmemek demektir. Zira onlar, dâvetlerinde hepsi de müttefiktir, bir ve beraberdir, dinlerinin esasları da aynıdır.
    “Âhir zamanda İsa aleyhisselâm da gökten inecek ve peygamberlerin sonuncusu Resûlüllah (s.a.v.) Efendimizin şerîatına uyacaktır.”
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
     
    İstisnasız Bütün Peygamberlere İnanmak
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
     :: Peygamber Efendimiz.. (S.A.V.)-
    Buraya geçin: