En son konular | » Acilinden Kaciyorum ...Görüsmek Umudu Ile <---- ByeCuma Ara. 14, 2012 7:05 am tarafından AyMaRaLCaN» Bir Sarkisin Sen Cuma Ara. 14, 2012 7:03 am tarafından AyMaRaLCaN» MerHaba MerHaba :)Cuma Ara. 14, 2012 6:58 am tarafından AyMaRaLCaN» Azerbaycan Yemekleri,Azerbaycan Yemek Kültürü,Azerbaycan MutfağıCuma Ara. 14, 2012 6:49 am tarafından AyMaRaLCaN» ORHAN AFACAN SIIRLERI Tas Atan CocuklarCuma Kas. 30, 2012 7:48 am tarafından AyMaRaLCaN» Aşık Mahzuni Şerif - Bu Mezarda Bir Garip VarCuma Kas. 30, 2012 3:51 am tarafından AyMaRaLCaN» Aşık Mahzuni Şerif - Bizden Geriler (Gam Kasavet)Cuma Kas. 30, 2012 3:49 am tarafından AyMaRaLCaN» Aşık Mahzuni Şerif - Benim HayatımCuma Kas. 30, 2012 3:48 am tarafından AyMaRaLCaN» Aşık Mahzuni Şerif - Babasını (Bir Fakirin Hatırını)Cuma Kas. 30, 2012 3:46 am tarafından AyMaRaLCaN |
Istatistikler | Toplam 7 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: AyBüke
Kullanıcılarımız toplam 28063 mesaj attılar bunda 19753 konu
|
Sosyal yer imi |
www.ay-maral-can.yetkin-forum.com
Sosyal bookmarking sitesinde adresi saklayın ve paylaşın |
|
akısı | |
| | Kürşad Destanı | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
AyMaRaLCaN Admin
Üyelik tarihi : 11/06/08
Mesaj Sayısı : 12267
Rep Gücü : 29249
Rep Puani : 235
| Konu: Kürşad Destanı Perş. Nis. 19, 2012 5:12 pm | |
| Kürşad Destanı
Büyük Göktürk Devleti yıkılmış,Türkler dağıtılmış, kalanlar tamamen Çinin esaretine girmiştiler.Büyük oyunlarla,büyük hilelerle koca Türkistan Çin esaretine girmişti.Çinliler yavaş yavaş himayesi altındaki Türklere Çin adetleri aşılıyor, Çin elbiseleri giydiriyo,Çimce konuşturuyor ve onlara Türklüklerini unutturmaya çalışıyorlardı... Hakaniyet ailesinden kalan tek kişi Göktürk Prensi de Çin de esir durumundaydı...
Tang İmparatorluğu'nun baş muhafızı olan Kürşad ve onun 40 korkusuz dostları Çin'de esir tutulan Göktürk Prensi'ni alarak Türk Birliğini yeniden kurmak için harekete geçtiler.Önce Çin Kralı esir edilecek daha sonra takas ile Göktürk Prensi alınacaktı.
Çin kralı bazı geceler şehri dolaşmaya çıkardı.Ancak o gün yoğun fırtına yüzünden çıkmamıştı.Ama Kürşad'ın da kaybedeceği zaman yoktu...Çünkü en ufak bir anlaşmazlıkta Çinliler Bu İhtilal'in haberini duyacak ve bunu binlerce Türk öldürerek geçiştirecekti.
Mecburen Kürşad ve 40 Türk, Çin sarayını bastılar. Amaçları Çin Hükümdarını alarak kaçmak idi. Ancak, Saraydaki nöbetçi ve korumaların hepsi önlerine yığıldı. Yerden adeta mantar gibi Türeyen Çin çerileri arasında kalmıştı 41 Yiğit.
Çin Hükümdarına bu etten duvarı geçerek ulaşlımayacağını anlayan Kürşat, askerlerini Sarayın ahırına doğru yöneltti. Seyisleri öldürerek 41 at alıp, uzaklaştılar. Ancak, dillere destan Büyük Çin Ordusu, bu 41 Çerinin ardına takılmış,geliyordu. Kürşat, gidebildikleri son yerde durup, ordusunu kovalayan Çin Ordusuna döndürdü. Vey Irmağı Kıyısındalardı ve 41 kişiye Bir Ordu çıkıyordu...
Kürşat, bunun artık bir ölüm-kalım savaşı olduğunu anladı ve 41 Çeriyi, Çin Ordusuna saldı. Gecenin körü idi savaş başladığında. Bu 41 Türk Önderi, üstün Savaş yöntemleriyle Çinliler üzerinde büyük bir nüfuz kurdular... ...
Gün atıyordu... Ve Kürşat, etrafı oklarla dolmuş zırhını sıyırarak etrafına baktı. 40 Çerisinin 40ı da ölmüş, gerisinde ezik bir Çin Ordusu bırakmıştı... Kürşat da Savaşmaktan, Oklardan, Kılıç darbelerinden yorgun düşen bedenini bir arkadaşının koynuna yasladı ve 41 Çerisiyle birlikte Bu Türk Asilzadesi Uçmağa vardı...
Elbette amaca ulaşılamamıştı ve bu hareketten bir sonuç çıkmamıştı.Ancak bu 40 Türk yiğidinin bu cesareti dilden dile ,ilden ile yayıldı..Herkes Türk'ün isterse neler yapabileceğini bir kez dahaanladı ve tüm Türk illerinde ayaklanmalar başladı...
Bu ayaklanmalar ise sonuç verdi ve sonunda 2.Göktürk (Kutluk) Devleti kuruldu.Bu devlet Asya da en büyük sınırlara ulaşan devlet ünvanıyla tarihe adını altınlarla yazdırdı...
Şimdi beni ezenler, demek soyumu bilmez
Bozgunun ardındaki mutlak toyumu bilmez
Demek beni bilirde,deli huyumu bilmez
Çin’de kırkbir çeriyle ihtilal yapan kimdi?
Peki o uslanmaz kan hangi bedende şimdi?
Şükür ki bende Tanrı’m.
“Niçin”i sende Tanrı’m
Bugünü de kutlu kıl
Gözlerim dünde Tanrı’m..
Merhaba hakanlarını hakanı Sensin Türklerin en büyük destanı Bastın Çin Settini kaç kişiylen bilmem ama Oldun her Türk'e ilham ve de kahraman
Sen Kürşat'sın asırlar önce olan Her duyduğumda beni şahlatan İrili ufaklı adamlarınlan Çin prensini ağlatan
Belki senden korktular Koca Çin Setti'ni yaptılar Türklere şan kattılar Hakanımlan Çinlileri yaktılar
Destansın çağlardır gelen Türklüğe övünç veren Ben dinledim seni dedemden Dinleyecek belki torunum benden
Kalplerde yaşayacak hakan Elveda Kürşat hakan .. | |
| | | AyMaRaLCaN Admin
Üyelik tarihi : 11/06/08
Mesaj Sayısı : 12267
Rep Gücü : 29249
Rep Puani : 235
| Konu: Geri: Kürşad Destanı Perş. Nis. 19, 2012 5:13 pm | |
| Kürşad
Kürşad, 621 senesinde Çinli eşi İ-çing Katun tarafından zehirlenerek öldürülen Doğu Göktürk Devleti kağanı Çuluk Kağan'ın küçük oğludur. Çuluk Kağan'ın ölümünden sonra kardeşi Bağatur Şad, Kara Kağan adını alarak hükümdar oldu ve ağabeyinin Çinli eşi ile evlenerek Ötüken'deki Türkler arasında huzursuzluğa yol açtı... Bir tarafta Çinliler, diğer yanda da Sırtarduş Bayurku, Dokuz Oğuz, Uygur gibi Türk boylarının Göktürklere başkaldırıp savaşmaları ve ayrıca İ-çing Katun'un Ötüken'de esir durumda yaşayan Çinli azınlığa destek çıkarak bunların zenginleşmesini sağlaması sayesinde giderek zayıflayan ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türkler, 629 senesinde Çinlilerle yaptıkları savaşta tuzağa düşerek yenilince Doğu Göktürk Devleti yıkıldı. Başta Kara Kağan ve Kürşad olmak üzere binlerce Göktürk Çinlilere esir düşerek Çin'in başkenti Siganfu'ya götürüldüler ve orada kendilerine tahsis edilen bölgede yaşamaya mecbur edildiler. Türkleri asimile edebilmek amacıyla Göktürk soylularını hassa ordusunda subay olarak görevlendiren Çinlilerin bu taktiği bir işe yaramamış, Türkler bağımsızlıklarına kavuşup yeniden devlet kurmak amacıyla fırsat kollamaya başlamışlardır. Kürşad da Çin hükümdarının ordusunda subay durumundadır fakat kılıcını milletinin özgürlüğü için çekeceği günü beklemektedir. Esaretin beşinci yılında Kara Kağan kahrından ölür. Esaretin onuncu yılında, yani 639 senesinde, Bozkurt soyunun en büyüğü konumundaki Kürşad durumun iyice kötüye gittiğini görerek kırk çerisi ile birlikte ihtilal yapmaya karar verir. Geceleri kılık değiştirerek Siganfu sokaklarında tek başına dolaşma adeti olan Çin hükümdarı Tay-tsung'u yakalayarak rehin almaya ve bu sayede Çin sarayına girerek orada bulunan Kürşad'ın ağabeyinin oğlu Urku Tigin'i kurtarıp, toplayabildikleri kadar Türk ile birlikte Ötüken'e giderek tekrar devlet kurmaya, Urku Tigin'i de kağan ilan etmeye karar verirler. Bu uğraşta başarılı olurlarsa budun kurtulacak, başaramazlarsa da dökülecek kanları geride kalanlara ödevlerini hatırlatacaktır. Fakat ihtilal için harekete geçtikleri gece sağanak halinde yağan yağmur yüzünden Çin hükümdarı sarayından dışarı çıkmaz. İhtilali ertelemenin sakıncalı olacağını düşünen Kürşad, kırk çerisiyle birlikte Çin sarayına yürür, amacı sarayı basarak hükümdarı esir almaktır. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında yüce dileğe doğru yürüyen kırkbir Türk yiğidi sarayın kapısına vardıkları anda cenk başlar. Yüzlerce Çinli askeri öldürürler ama binlercesi üzerlerine saldırmaya devam eder. Göktürklerin bir kısmı sarayın içinde savaşırken şehit olur, sağ kalanlar ise Kür Şad'ın önderliğinde saraydan çıkarak Vey ırmağına doğru ilerlerler, niyetleri ırmağı geçerek Ötüken'e doğru at koşturmaktır. Ama sağanak halinde yağan yağmur yüzünden yükselen sular köprüyü sürükleyip götürdüğü için karşıya geçemezler ve peşlerinden gelen Çin ordusu ile son kez cenke tutuşurlar. Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk yiğidi peş peşe uçmağa varırlar. Sadece Kürşad sağ kalmıştır, tek başına Çin hükümdarlığına karşı savaşmaktadır. En sonunda O da şehit olur fakat elinde kılıcıyla atının üzerinde durmaktadır, öldüğü halde yere düşmemiştir... Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir...
Kürşad ve kırk çerisinin yaptıkları ihtilalden sonra korkuya kapılan Çinliler, Siganfu'daki bütün esir Göktürkleri mecburen serbest bırakırlar. Göktürkler kırküç yıl boyunca dağınık bir şekilde yaşarlar, bazı Göktürk soyluları yeniden devlet kurma girişiminde bulunsalar dahi başarılı olamazlar... Fakat 682 senesinde Bozkurt başlı sancak tekrar kaldırılır ve Kutluk Şad (İlteriş Kağan) ile Bilge Tonyukuk İkinci Göktürk Devleti'ni kurarlar...
Yedinci yüzyılda yaşamış Çin sarayına yaptığı baskın ve ölümü ile efsanelere konu olmuş bir Türk (Göktürk, Tu jue) prensi, (? - 639) Asıl adı Şu Tigin’dir. Kürşat adını amcası (ve son kağan) Kara Kağan vermiştir. Kür eski Türkçede ok anlamına gelir.(İsmin aslı şad ünvanıyla yazıldığından, Kürşad'tır. Fakat ses uyum kurallarıyla, Kürşat haline gelmiştir.) Çin kaynaklarında 阿史那結社率 Ashina Jiesheshuai olarak, Rus ve Kiril alfabesini kullanan Türki devletlerin kaynaklarında ise Кюрчат ya da Куршат olarak geçer. | |
| | | | Kürşad Destanı | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |