" Türk"e ve "Türkçe"ye Yeni Oyunlar!....
Ortalık toz duman! Sanırsınız darbe oldu veya savaş çıktı!..
Türk milletinin birlik ve bütünlüğünün tartışıldığı memlekette işsizlik, adalet, yolsuzluk, yoksulluk sorunları diz boyu ama bizim anlı şanlı gazete ve televizyonlarımız “Muhteşem Yüzyıl” dizisi ile uğraşıyor, anlı şanlı vekillerimiz RTÜK’ün gerekeni yapmasını istiyor... Tez yasaklana!
Bayrağımız ve dilimiz tartışılıyor; yandaş kalemlerin kindar köşelerinde “Osmanlılık” yaftasıyla “Türklük” aşağılanıyor! Ne gam, Kars’taki “ucube heykel” önemli... Tez yıkıla!
Anayasa Mahkemesi üyelerinin yemin metninden “Türk” kelimesi sökülüp atılıyor! Yakında Türkiye Cumhuriyeti’nde, yüksek mahkemenin üyeleri göreve başlarken, “Türk milleti tarafından demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını koruyacağıma....namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diye yemin etmeyecek! Önemli değil! Önemli olan, nerede içki içilir, kaç yaşında içilir! İvedilikle men edile!
Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ise bir sürü işadamı çemberinde Arap dünyası ile hemhâl olmakla meşgul; kimi Yemen’de gözyaşı dökmekte, kimi İngiliz ve ABD uşağı Yemen ve Kuveyt’te “Üstün Müslüman Şahsiyet Ödülü” töreniyle gövde gösterisinde!
“Üstün Müslüman!” Allah’ım bu nasıl bir nitelik?
“One munite”e Yahudiden “Cesaret Ödülü”, Vehhabî Faysal’dan “İslâma Hizmet Ödülü”...
Ve...
‘İçeri’de yargılanmayı bekleyen binlerce insan... ‘On sene’den ne olur ki, bekleyeler!
Marksist Kürtçülerin hedefinde ****** büstleri! Kimi yakar, kimi yerinden söküp atar olmuş! Kışkırtmaya devam! “İki dil” oyununa devam! Bir devlet kurumunda, hem de masum halkın parasıyla belediyelerde Kürtçe boy gösteriyor! “İki dilli”lik aldı başını gidiyor, “dur” diyen yok! Bunun adı “özgürlük”, “eşitlik”, “hak” ve “açılım” kardeşim!
Kürtçülere bu yetmiyor; Mityat’ta Türkçe, Kürtçe, Süryanice ve Mıhellemice olmak üzere 4 dilde tabela isteniyor! Acil yazıla!
Yazan yazana... Her taraf Kürtçe... Biz “Kanuni” ile uğraşırken “kanunsuzluk” yol almakta... Bunlarla bitmeyecek iş... Bir Kürtçü “Kürt Tarihi ve Uygarlığı” diye kitap yazıyor... İçinde ne inciler var, ne inciler! İdil’de okullarda Kürtçe hikâye kitapları dağıtılıyor, çıt yok!
Başbakan ha bre demeç veriyor: “BDP, benim bölgedeki vatandaşımın haklarını kullanmasını tehditle, baskıyla engelliyor.” İyi de sen hükümetsin, gerekeni yapsana! Bebek katiline televizyon vermeyi biliyorsun ya...
Ordu ****** Kültür Merkezi’ndeki sergide Perşembe ilçesinin adı “Vona” diye yazılıyor. Bizim Kültür Bakanı da önünde resim çektiriyor! Vay benim Türkiye’m!
Bunlar kâfi değil! Türk ve Türkçe iyice yerin dibine sokulmalı değil mi?
Memlekette eksik olan çok dilli yayındı; RTÜK yasasına göre televizyonlar artık yüzde ellisini yabancı sermayeye satabilecek, istediği dille yayın yapabilecek ve Başbakan, beğenmediği diziyi yasaklayabilecekmiş!
Türk’ten ve Türkçe’den bu kadar mı nefret ediyorsunuz mübarekler, millî birliğimizden, resmî dilimiz Türkçeden bu kadar mı rahatsızsınız?
Türk milliyetçileri, yeter artık ayağa kalkın!
Milliyetçilik, ne ırkçılıktır, ne de faşizm! Türk milliyetçileri, bu toprakların sahibi ve sevdalısı olarak, Türk’e, Türkçeye ve Türkiye Cumhuriyeti’ne her saldırıyı göğsünde söndürecek güç, cesaret ve imana sahiptir, artık biline! Millî birliğimize, millî ve üniter devletimize, İstiklâl Marşımıza, bayrağımıza, dilimize dil uzatanlar, ne anayasa ve ne de yasa dinleyenler er geç belalarını bulacaktır. Çünkü...
“Türkçe, Türkün ana yurdudur” ve gidecek başka yeri de yoktur! Yeter
artık