Irakın Türkiye ile olan ortak sınır bölgesine yakın Irak Türklerinin yaşaması ve bu topluluğun Türklük ülküsüne bağlılığı büyük bir dert olmuştur kendileri için, 1918′den sonra Irak’ta Türk olmayan güçler tarafından uygulanan baskılar ve oyunlar tükenmez bilmemektedir, uygulanan baskılara ve oyunlara karşı tahammül etmiyerek gâhi silahla karşı koyan Irak Türkleri çoğu zamanda etkili destekleri olmadığı için kültürel olarak karşı koymak mecburiyyetinde kalmışlardır. Tarihten konuşursak 13-Ağustos-1920 de Şahraban’da dört İngiliz subayı öldürülmüştür bu bölgeye yakın olan Hanakin ve Kızlarbat bölgesinde 14-Ağustos’a kadar süren olaylarda O bölgenin İngiliz sorumlusu öldürüldü aynı yıl yani 1920′de Talafer’de Kaçakaç diye anılan olay ile Türkmenlerin direnişi saygı ile anılır. 1921′de İngilizlerin yaptığı halk oylamasında Türkmenler birinci Faysal’ın kıral olmasına red oyu kullandıkları için kırallık hükümetleri O tarihten 1958 devrimine dek Türkmenleri düşman kabul etmişlerdir onun için Türkmenlere önemli vazifeler vermemişlerdir öyle olmuş ki bazı yıllar Türkçe yazılan dergileri ve İstanbul şivesi ile söylenen şarkıları ve Türkleri yasaklamışlardır ( bunu babam bana anlatmıştır ), 4-Mayıs-1924′te Ramazan bayramı arifesinde İngiliz desteği ile Nasturilerden oluşan Livi askerleri İngilizlerden destek alarak Kerkük’te Türkmenlere saldırarak onlarcasını şehit etmişlerdir, 1946′nın 12 Temmuzunda Gâvurbağı olayı meşhurdur ama en acı olay 14-Temmuz-1959 Kerkük katliamıdır ki Koministleri destekliyen Kürt Partileri bu katliamı yapmışlardır O günden bu güne dek Türkmenler ile Kürtlerin arasındaki bağ kopmuştur ve yakınlaşmalarını çok zor duruma getirmiştir bu konuda şunu aktarmak istiyorum şimdi Kürt Partilari ile yakınlaşmamızın olması için kendilerinin bu katliamı kınamaları ve bu vahşice olayın bir soy kırımı olduğunu itiraf etmeleri doğal hakkımız olduğunu kabullenmelerini istememiz ilk şartımız olmalıdır. Saya saya bitmiyecek öteki mazalim ve katliamların bazılarıda şunlardır: 1)Mart-1991 Altın Köprü ve Tazehurmatı.2)Ağustos-1996 Erbil.3)22Ekim-2003 Tuzhurmatı .4)Ağustos-2003 Kerkük . Neyse bu mazalimleri yazmak için bir kitap gerekir yinede Şanlı Telafer’in öyküsü ve 1918′den bu güne dek direnişi ve bu güzelim Türk şehrine uygulanan sinsi oyunlar bitmiyen öyküdür , birde öteki il ve kasabalarımızdan olan Selamiye, Reşadiye, kümbetler, Hanekîn, Mendili, Şirin han, Kara yatak, Musul, Erbil ve diğer şehir ve kasabalarda uygulanan sistematik soy kırımını unutmamalıyız . Görüyoruz ki bizi eritmek ve mücadelemizden caydırmak isteyenler ayrı ayarı dönemlerde ayrı ayrı sistemler kullanmışlardır ama en tehlikelisi 1990′lardan bu güne dek katliamlardan ve suikasıtlardan daha tehlikeli olan sistem birleşmemizi engelliyen sistemlerdir. Bildiğimiz gibi 1990′lara kadar biz Irak’ta ve Irak dışında yaşıyan Türkmenler birleşik olarak çalışıyorduk ve ağabeğlerimizin sözlerine (bazı konularda kendileri ile hemfikir olmasak bile )itaat ederdik, ağabeğlerimizde hiç olmasada karşımızda biribilerini bizlere lider olarak gösterillerdi, dolayısı ile gençlerde onlara güvenirlerdi, ama 1990′lardan sonra bizlere öyle bir oyun oynandı ki lider kabul ettiklerimiz biribirilerini suçlamaya( en kötüsüde HIRSIZ diye nitelendirme olmuştur ). Türlü türlü partiler, kuruluşlar ve dernekler kuruldu en kötüsüde kurulan bu kuruluşlar düşmanlarımızı unutup biribirilerine çamur atmaya başladılar ve işleri güçleri bu oldu, bir sözüm var daima arkadaşlarıma söylerim(AFERİN acaba içimizde hiç bir doğru adam yokmu? Acaba tümümüz hırsızmıyız?) yazık ki bu çamur atmalarımızda medyada oluyor, daha düşmana ne ihtiyacımız var? Zaten biz kendi kendimize düşman kesilmişiz, inanmıyorsanız işte bakınız iki kişimiz oturduğu zaman üçüncümüzü hain ilan edip onun etini yemeye başlıyoruz. En son sinsi oyunda Türkiye devleti ve hükümetini ile Irak Türklerinin arasını açmak istiyen yazılar ve yorumlardır, kardeşlerim bilmeliyiz ki şimdiye kadar bize destek veren tek Türk devleti Türkiye olmuştur ger ki gönül isterdi ki daha çok destek olmasını ve gönül isterdi ki öteki Türk devletleride bize yardımcı olsunlar. Türkiyede ve öteki Türk devletlerinde yaşıyan tüm Irak Türklerinden ricam tüm partiler ile iyi ilişki kurmalarını özellikle iktidarda olan partilerin üst düzey yöneticileri ile iyi ilişkide olmalarıdır ki sesimizi ilgili makamlara direkt olarak aktarsınlar.
Mahmut Uğur KARADAĞ